Geç geldiğim için özür dilerimUmarım bölümü beğenirsiniz
İyi okumalar canlar 💙
~~~
Sabah işe gitme gibi bir derdim olmadığından geç uyanmıştım. Uzun ve güzel bir kahvaltının ardından kliniğe Taniyi almaya gidecektim. Anahtarlarımı alıp evden çıktım.
Kliniğin kapısını aralayıp kendimi içeri attım. Bugün dışarıda sert bir rüzgar vardı ve kliniğe girene kadar donmuştum resmen. İçeri girdiğimde danışma kısmının arkasında kalan bölümde Jungkook ve arkadaşı Eunwoo'yu gördüm. İkisi de yorgun bir şekilde oturdukları koltuğa yayılmışlardı. Yanlarına doğru yürüdüğümde beni fark eden Jungkook yorgun bir gülümseme ile ayağa kalkmış ardından o da bana doğru gelmişti. Gülümseyerek "Günaydın. Taniyi alabilir miyim?" Eliyle onu takip etmem için işaret ettiğinde peşinden onunla birlikte gittim.
Hayvanların kaldığı odaya girdiğimde Taninin daha dinç olduğunu görmüştüm. Şimdiden ayaklanmış kafesin içinde dolanıyordu. Beni fark etmesiyle durup kuyruğunu hızlıca sallamaya başladı. Bu hali beni gülümsetirsen yaramaz oğlum ön ayaklarının üzerime eğiliyor kalkıyor ve havlıyordu. Gülerek onun olduğu kafese gittim ve kapağı araladım. Anında üzerime atlayıp yüzümü yalayan Tani ile keyfim iyice yerine gelmişti. Tani biraz daha sakinleşince Jungkook'a döndüm. Gülümseyerek bizi izliyordu. Ardından gözleri odanın içindeki kafesleri turlarken. Gözleri bir kafesin üzerinde takılı kalmıştı. Ardından kaşları çatılmış hızlıca kafesin yanına koşup en altta olan o kafese eğilmişti. Ardından gür bir sesle "Eunwoo! Acil durum sedyeyi getirin ameliyata almamız gerekiyor" diye içeriye bağırmıştı. Eunwoo ve birkaç çalışan hızla içeriye girmiş en alt kafeste olan o koca köpeği sedyeye almışlardı. Jungkook "Siz hazırlanın ben de hemen geliyorum" demişti. Eunwoo ve onunla gelen kişiler hızlıca bulunduğumuz odadan çıkmışlardı.
Bakışlarım Jungkook'a döndüğünde yüzünün rengi bir soluk gelmişti. Kaşlarım çatılırken yanına doğru gittim. Jungkook benim ona doğru gelmemle ayağa kalkmıştı ama sendeleyerek yandaki kafeslere tutunmuştu. Bir eliyle yere eğdiği alnını tutuyordu. Endişeyle "Jungkook?" Demiştim. Alnındaki elini bana doğru uzattığında Taniyi tek kolumla bebek tutar gibi tutmuş ardından Jungkook'un bana uzattığı elini tutmuştum. Eli buz gibiydi. "Taehyung koluma girer misin ? Başım dönüyor da" onun dediğini ikiletmeyin hızlıca kolunu omzuma attım ve belinden kavrayarak yürümesine yardımcı oldum. Danışmanın oraya geldiğimizde erkek çalışanlardan biri hızlıca Jungkook'un diğer koluna girmişti ve arkada kalan büyük personel odasına doğru Jungkook'u taşıdık.
Oradaki kanepeye Jungkook'u uzandırdıktan sonra Jungkook personele "Eunwoo'ya söyle ben ameliyata giremeyeceğim" demişti. Personel hızlıca odadan çıkınca ben de Jungkook'un uzandığı kanepeye onu rahatsız etmeyecek şekilde oturdum. "Bir isteğin var mı?" Gözleri kapalıydı ve bir kolunu gözlerinin üzerine örtmüştü. Başını hayır anlamında sallamıştı. Taniyi koltuğa bırakıp tekrar Jungkook'a döndüm. "Tansiyonun mu düştü?" diye sormuştum. Başını evet anlamında sallayıp konuşmaya başladı. "O ameliyata alınan köpek gece acil olarak getirildi sabaha kadar onunla uğraştım. Birşeyler atıştırdım ama benim bünyem biraz zayıftır" ayağa kalkıp Üzerinde yiyecek ve içeceklerin olduğu masaya yöneldim. Bardağa su doldurup tekrar Jungkook'un yanına döndüm. "Biraz su içmek ister misin?" Başıyla beni onaylayıp. Kolunu yüzünden çekmişti. Yavaşça doğruluğunda onu sırtından destekledim ve suyu içmesini sağladım.
Suyu içtikten sonra geri uzanmıştı. "Seni bırakmamı ister misin?" Başını bana çevirip "Eğer işin yoksa lütfen bırakabilir misin?"
"İşim yok. Sen daha iyi hissedince çıkalım" başıyla beni onaylayıp kanepede birkaç dakika daha uzanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's All Because Of The Window | Taekook
Fiksi Penggemar🪟Her şey Taehyung'un banyo camından arkası ona dönük yıkanan komşusunu görmesiyle başlamıştı...