"Bir çocuk doğdu. Dünya'dan bi'haber mutlu mutlu gözlerini dünyaya açtı. Sonra büyüdü, büyüdü, büyüdü ve gerçekler katıksız tokat gibi bir kız çocuğunun veya bir erkek çocuğunun yüzüne vurdu. Gülümsemekten oluşan kırışıklık şimdi ise ağlamaktan, yüzüne her bir darbesini bırakıyordu."
***
Doğum günleri, kimileri için unutulmaz andır. İyi bir yandan bakıldığında; doğduğun günü kutluyorsun, o kadar mı mutlusun dünya da ya da gözlerini henüz gerçeklere mi açmıyorsun?
Kötü bir yanı yok evet ama bazı doğum günleri, senin yaşadıklarından dolayı travman olabilir. Allah doğduğun günü oraya yazmışsa, zaten dünyaya geleceksindir. Bunu kutlamaya gerek yok.
Benim doğum günlerim geçmez. Yani diğer çocuklar gibi öyle özel şeyler yapmam. Kimse bilmez mesela doğum günümü. Yani sorsalar, söyleyemem. O gün geldiğimde telefonumu kapatıyorum. Kendimi kapatıyorum.
Doğum günüme şurada üç hafta kaldı. Ama ben yine de üç hafta öncesinden kötü hissediyorum kendimi.
Bugün pazartesi ve ne yazık ki okul var. O yüzden sabahın köründe uyandım. Kahvaltı yapsam mı ? Açlıktan öl sonra. Yooo. Yoksa sende mi, yemek yemeyip bayılan, sonra da beyaz atlı prensini mi bulanlardan olacaksın? Ne alakası var be! Ben niye onları bulmak için uğraşayım? Onlar beni bulmak için uğraşsın. Alla alla.
Üstümü giydim. Ne giydiğimin pek bir önemi yok. Okul kıyafetleri en fazla ne olabilir ki? Aşağı mutfağa indim. Dolaptan, salam, süzme peynir, marul ve domates çıkardıktan sonra kendime sandviç yaptım. Niye hep sandviç yiyorsun? En kolayı bu da ondan.
Ayakkabılarımı giydikten sonra kapıya çıktım. Anahtar? Çantamda.
Merdivenleri inerken, iki kişi ile karşılaştım. Biri; üzerime su döken diğerini ise, tanımıyorum. Üzerime su döken çocuğa bakınca kaşlarım çatıldı. Sakin ol Asena. Sakinim ben. Görüyoruz. Alt tarafı bir su. Olabilir. Bu beni ıslatacağı anlamına gelmez. Seni ıslatmadı. Mal mısın canim? Neyse sus bir sen.Tamam.
"Günaydın," dedi üst komşu, imalı imalı gülerken. Bir tane çarpacam görecek, yemin ederim. "Size de günaydın," dedim baskın bir sesle. Yanında ki kişiye baktım. Biraz benziyorlardı. Muhtemelen kardeşler.
Üst komşu esmerdi; kahverengi gözleri vardı diğerinin aksine. Saçları da siyahtı.. Tam siyah denmez. Ama Allah var şimdi yakışıklıydı.
Diğerine baktım. Kumral ve yeşil gözlü. Ve maske takmıştı. Niye maske takıyor ki? Sanane. Doğru. Neyse ben incelemeye devam edeyim. Ama gözleri çok güzel. Öf ya. Yakışıklı işte. Bayağı. İkisi birbirinden de yakışıklı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.