Bir başlangıç tarihi alabilir miyim şurayaa?
***
''Kadere inanır mısın?'' diye sordum ona. 16 Temmuz akşamıydı. Hava oldukça sıcaktı ve gökyüzü yıldızlarla doluydu. ''Bilmem'' diye cevapladı. Ellerini kısa saçlarına daldırdı ve geriye itekledi. Bedenini bana doğru çevirdiğinde kalbim hızlanmıştı. ''Pembe dizilere benziyor.''
''O zaman hepimizin hayatı bir pembe dizi.''
Söylediklerimin üstüne yüzünü buruşturdu. ''Saçma'' dedi.
''Mantıklı olan ne?''
''Kader diye bir şey olmaması. Eğer varsa biz her ne halt yaparsak yapalım aynı şey olur ve çabalamanın anlamı kalmaz. O zaman tüm gün oturayım ve yazılan kader her neyse o olsun?'' Ufak bir kahkaha attı. ''Çok saçma.''
''Kader diye bir şey yok. Bu sadece uydurma. Senin dediğin düğümlerde bizim elimizde'' diye ekledi daha sonra.
''Şu an çok boş konuşuyorsun'' dedim onaylamaz şekilde.
''Sen öyle san.''
''Peki.''
Dakikalar sonra üstüme doğru eğildiğinde yine kalbim hızlanmıştı. ''Piştt...'' dedi nefesi yüzüme vururken. ''Şimdi seninle bir şey yapacağız.''
''Neymiş o?'' dedim heyecanla.
''İleride, reşit olunca falan... Eğer ki pembe dizilerdeki gibi kader doğru kişiyi karşımıza çıkartmadıysa, birbirimize geleceğiz. Ve daha sonra birbirimizin kader tanrıçası olacağız. ''
Doğum günlerimiz aynıydı. 19 Ekim.
''Doğru kişileri bulamazsak birbirimize mi geleceğiz?''
''Evet. Eğer kader varsa, doğru kişiyi de karşımıza çıkaracaktır ama yoksa, kaderimizi biz yazacağız. Birbirimizi yazacağız kaderlerimize.''
''Saçma'' dedim. ''Ayriyeten ikimizde kızız, ne bu? Aşk filmlerinden fırlamış gibisin. Asıl oğlan nerede?''
''Bu ilişkinin erkeği ben olurum hayatım, sen dert etme.'' Göz kırptığında midem alt üst olmuştu ve dengem şaşmıştı.
''Dalgayı bırak'' dedim gözlerimi devirerek. Onu üstümden ittirdiğimde yanım doğru düşmüştü.
''Dalga geçmiyorum!''
''Geçiyorsun''
O sırada kolumdan tutup çekmesiyle üstüne düşen ben olmuştum ve filmlere yakışan bir sahne bize kol açmıştı. Kalbim tekrar ve tekrar rotasını unuturken yüzüme bıraktığı nefesleri dinledim. ''Cinsiyet ayrımcılığı yapan bir aptal olduğunu söyleme bana. Bir kız da bir kızla olabilir. Öpüşebilir ve hatta ilişki de yaşayabilir.'' Gözlerini bedenimde gezdirdi ve ''Her manada'' dedi sırıtarak. Kan yanaklarıma toplandığında gözlerimi kaçırdım.
''Saçma.''
''Seni öpersem görürsün saçmalığı.''
''Sakın'' dedim gülerek. ''Öyle bir şey yapamazsın.''
''Hiç öpüştün mü?'' diye sordu yüzümü incelerken. Bir ayağımı diğer yanına attırdı ve tamamen üzerine çıkmamı sağladı. Kalp atışlarımız birbirine karışıyordu.
''15 yaşındayım daha. Hayır. Doğru kişi-'
''Bulamadığında bana geleceksin'' dedi. ''Şimdi izninle.''
Sonra dudakları dudaklarımı buldu ve o an kalbim avazı çıktığı kadar bağırdı, duracak kadar hızlı attı. Yumuşak dudaklarını hatırlıyorum dudaklarımda. Elini saçlarıma attı ve beni yönlendirdi. Ona beceriksizce eşlik ettiğimde ise alt dudağımı esiri altına almıştı.
''18. yaş gününde, bana geleceksin. Kader diye bir saçmalığın olmadığını göstereceğim sana. Ve o gün, çok istediğin kaderin ben olacağım.''
***
Aylardır burayla taslağımda bekliyor. Atayım, devam ederim sonra olacak gibiyse dedim. Kısacası güzel bir kitap olacak. Aslında diğer kitabımı bitirmeden bir başka kurguya başlamak istemiyordum ama sonra dedim ki, neden? Bugün gaza geldim. Siz de beni gaza getirirseniz, devam ederiz. Getirmezseniz de ben taslaklarımda devam ederim, sizsin :(
Şaka şaka. Sizsiz yol yok bana. Sizi seviyorumm...
Umarım bizi bulursunuz canlarııımm..
Görüşürüzzzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER TANRIÇASI | gxg (+18)
Random18 yaş altı bireyler için rahatsız edici olabilecek içerik barındırmaktadır. ''Çünkü bu kaderi biz yazdık.'' Kaç yaşında olursan ol, nerede, ne şekilde yaşarsan yaşa kader her an işlemekte. Bir gün, tüm bu düzen içinde geriye doğru adımlayıp baktığ...