Bölüm Şarkısı: Tom Odell | Another Love
''Ve bir şarkı söylerim, sadece bizim olur.
Ama hepsini başka bir kalbe söyledim..''
***
''Hey!'' Uzun boylu, esmer bir oğlanın seslendiği yere gözlerim kaydığında bakışlarım yumuşamıştı. Nara, tüm güzelliğiyle gözlerimin önüne serilmişti ve şüphesiz ki çok özlemiştim.
Lakin yumuşayan bakışlarımın hayal kırıklığıyla dolması uzun sürmemişti.
Çocuğun çekip Nara'yı öpmesiyle diğerlerinin bağırışları yükselmişti. Kalbimde hissettiğim sızıyla bir adım attığımda ayağımı dolaba çarpmam bir olmuştu.
İkisi ayrılıp bize baktığında herkes susmuştu.
Bense dolu gözlerimi gizleme yollarını arıyordum.
***
''İyi misin?'' Nara'nın sesi şaşkınlıkla doluydu. Ne ara yanıma gelmiş ve bana böyle güzel bakmaya başlamıştı bilmiyordum ama çok güzel bakıyordu. Başımı aşağı yukarı salladım. Ve sonra da sağa sola. ''Bu kim?'' İnce sesin sahibine bakmam için kafamı yerden kaldırmam lazımdı ama bunu yapamazdım. Gözlerim doluydu.
''Bilmiyorum.'' Çatılan kaşlarımla Nara'ya baktığımda yüzündeki ifade ile ne hissedeceğimi bilememiştim. ''Tanımıyor musun?'' Az önce Nara'yı öpen esmer çocuğun sorusuna beklemeden ''Hayır'' dediğinde ise kafayı yiyecektim. Acaba hayal ürünü falan mı bu kız Levlâ? İmkansızdı.
''Neden burada o zaman?''
''Öğreniriz'' dedi başka bir çocuk. Yüzlerini göremiyordum. Gözlerim Nara'nın gözlerinden başka bir yere çevrilemiyordu. ''Ben ilgilenirim'' dedi gözlerini benden ayırmadan. Kolumu tutup nazik bir tavırla geldiğim yola doğru sürüklediğinde sesimi çıkarıyordum. Arka bahçeye çıktığımızda etrafı kontrol edip kapıyı kapattı ve beni bahçenin diğer köşesine sürükledi. ''Ne işin var burada?'' Kısık sesine eşlik eden çatık kaşlarını izledim bir süre. ''Levlâ,'' Hayal ürünüm değildi. Olsaydı adımı nasıl bilecekti ki? ''Burada olmaman lazımdı.''
Oysa ki gelmemi o istemişti, beklemişti.
''Şimdi git, ben daha sonra sana yazarım.'' Yanıma dahi gelmeyecek miydi?
''Bakma bana öyle!'' Saniyeler sonra benden bir cevap alamadığında tekrar etrafı kontrol etti. ''Bir cevap verir misin bana güzelim?'' Ne diyecektim ki?
''Tanımadığın insanlarla ne zamandan beri bu kadar ilgilisin? Gerçi tanıyorsun ki sen beni!'' Sesim biraz fazla çıktığında işaret parmağını dudaklarıma kapattı. ''Sessiz ol!'' Başımı iki yana sallayıp geri çekildiğimde derin bir nefes aldı. Ellerini saçlarına geçirdiğinde ağlamak üzereydim.
''İçeride olanlar'' dedim sakin bir tavırla. Ne diyeceğimi bulamadığımda ''Her neyse'' dedim. ''Gidiyorum ben.''
Beni durdursun diye bekledim bir kaç saniye ama o bana çoktan arkasını dönüp geri geldiğimiz yoldan ilerlemeye başlamıştı bile. Hayal kırıklığıyla arkasından baktığımda hangisine daha çok kırılmalıydım bilemiyordum.
Acaba ona göre kırılmaya hakkım var mıydı?
***
Oy ve yorumlarınızı bekliyorummm
Şimdi kısacık bir duyuru yapalım.
Öncelikle nasılsınız?
Şimdiii..
Bir gün belirleyelim istiyorum ve düzenli olarak bölüm atayım.. Bu yüzden haftada hangi gün buluşalım dersiniz?
Ekleme + Diğer kitabıma da göz atabilirsinizzz..
Ve buraya görüşleri alabilir miyim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER TANRIÇASI | gxg (+18)
Random18 yaş altı bireyler için rahatsız edici olabilecek içerik barındırmaktadır. ''Çünkü bu kaderi biz yazdık.'' Kaç yaşında olursan ol, nerede, ne şekilde yaşarsan yaşa kader her an işlemekte. Bir gün, tüm bu düzen içinde geriye doğru adımlayıp baktığ...