başka bir evrende mercan&deniz

317 25 4
                                    

Doğuma 2 ay kala....

Evde bir taşınma telaşı vardı.

Safiye salonda kolileri toparlayan han ve naciye uzaktan baktı. Ardından yanlarına geldi.

"Hala inanamıyorum. Demek ikiniz benden gizli iş çevirdiniz. Orman evini beraber aldınız. Senin naci ile iş çevireceğin kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi han."

"Sana söylememek için kendini zor tuttu zaten abla. İnan ağzından kaçacak diye aklım çıktı."

Kırılacak parçaları taşıyan görevliyi gören han uyarmak için hızlıca onun yanına gitti.

Safiye ve Naci yalnız kaldılar. Naci yaklaşıp karnı burnunda karısının ellerini tuttu.

Başını okşadı.

"Safiye'm çocuklarımız hayata gözlerini o evde açacaklar. Biz çok mutlu olacağız."

Başını göğsüne gömdü. Kokusunu içine çekti safiye kocasının.

"Burada da çok güzel anılarımız var safiye'm. Biliyorum bir yanın bırakmak istemiyor. Ama izin ver hayata tekrar başlayalım. Kendi kurduğumuz dünyamızda yetiştirelim onları. "

"Üzülmüyorum naci. Aksine hayalim gerçekleşiyor. Seviniyorum. Çok mutluyum teşekkürler . Sadece koca bir hayat geçirdim ben bu evde...
Vedalaşmak biraz zor..."

"Safiye'm vedalaşmıyoruz. Sana söz sık sık geleceğiz. Bak gülbenler de burada. "

Safiye koltuğa oturdu. Naci de yanına çöktü ve elini tuttu.

"Bak şu duvar var ya. Hanın boyunu orada ölçerdim. Kurşun kalemle çizerdim... hala duruyor.... Şu masaya bir kez ayağını çarpmıştı neriman çocukken de mosmor olmuştu. Buzlar kremler ağlamasını susturamamıştık."

Safiye tüm bu anıları anlatırken buruk bir gülümseme vardı suratında.

"Bu camdan ne çok bakardık birbirimize... O kuşu çizdiğinden beri her sabah uyanıp kontrol ederdim. Hala benimle misin? Yanımda mısın?"

Naci gülümsedi...

"Artık hep yanındayım safiyem. "

Beraber anılarına, yaşanmışlıklarına veda ettiler. O gün evdeki son günleriydi.

Doğuma 1 ay kala..

Safiye eve alışmış bahçeden kopardığı elmayla beraber yavaşça salondaki koltuğa oturdu. Mutfakta bulaşık yıkayan naci ellerini silip yanına geldi.

"Safiye'm ayaklarını uzat doktor ne dedi sana. Bol bol dinleneceksin. Sen bahçeden gelmiyorsun."

"Ne yapayım naci. Toprağı ağaçları yeşillikleri bırakamıyorum. Çok güzel."

"Hayatım doğuma az kaldı. Sabret o zamana kadar. Sonra çocuklarımızla beraber koşup oynayacağız orada."

Mutfaktan ses geldi. Naci kaynayan çaydanlığa koştu. Safiye için demlediği papatya çayını koyup tepsiyi önüne götürdü.

Beraber çaylarını içtiler.

2 saat sonra yatakta,

Yanyana uzanmış ikisininde elinde birer defter vardı. Deftere çeşit çeşit isim yazıp karalamışlardı.

"Sen karar verdin mi safiyem artık isimlere."

"Galiba verdim. Aslında hala 2 isim arasındayım ama biri ağır basıyor. Peki sen?"

"Şiir???"

Naci kahkaha attı. Safiye koluna vurdu.

"Yapma naci. Dalga geçme. Şiir koymayacağız kızımıza herhalde."

Aşkın Dili SafNac Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin