GİRİŞ
Ruhların en vazgeçilmez dürtüsü daima özgürlüktür. Kimse kimseye vazgeçilmezi vadetmezken, ruhlar asiliği vazgeçilmez bir dayanak edinip, özgürlüğün sahici kollarında huzurla dans eder.
Ruhunun özgürlüğüyle bu sarhoş edici mutluluğu avuçlayıp yüzlerini yıkayan insanlar, katran karası kaybedişleri de heybesinde sır gibi saklar.
Galip gelene bakın! Kaybedişler. Vazgeçişler. Belki de galip gelen değil bunlar.
Asi ruhların muazzam didinişleri, siler mi heybedeki kaybedişleri ?En sahici savaşların ruhlarda yaşandığı bir dünyanın Ruhçelen'i olmak mı?
Evet, vazgeçilmez ve kaçınılmaz olan bir yolculuktu bu!Ben ise kucak açmış aşka sarılıyorum. Ruhun en güçlü olduğu an değil midir zaten, aşık olduğu zaman?
Peki hangisi daha cazip, özgürlüğün kollarındaki huzurlu dans mı, aşk ile iki ruhun birlikte valsi mi?
BANA GÖRE; AŞK RUHUN EN ÖZGÜR DANSIDIR VE EN BÜYÜK SAVAŞI.
Okuyup beğendiyseniz, yıldıza dokunmayı unutmayın lütfen☆
(Bölüm görsellerinde yer alan alıntılar kurgunun bütününden karışık olarak koyulmuştur. Bölümün içinde yer almamış olsa da kurgunun bütününde mutlaka yer almıştır...)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHÇELEN KARANLIK ÇEMBER (Artık Raflarda)
FantasiaBeuliss'te hayat normaldi... Olabildiğince... Geçit bekçileri geçitleri korur, askerler Sonsuz Hiçlik'ten kaçan ruhsuzları haklar, Kral ise Merîen sayesinde sarayında huzurla yaşardı... Merîen; asi, güzel ve güçlü kraliyet muhafızı... Yetim, ruhsuzl...