Gözlerimi açtığımda, ozmuzumda tüm ihtişamı ile uyuyan Taehyung ile karşılaşınca, oturduğum yerden kımıldayamamıştım.Okadar huzurlu uyuyordu ki, hiç uyandırmadan saatlerce izleyesim vardı. Ama lanet olası telefonu sehpayın üzerinde titreyip durduğun- dan uyandırmalıydım. İçimden gelen bir dürtü ile Uyandırmadan önce işaret parmağımın tersini kullanıp çene hattını yukarıdan aşağya kadar okşadım. Birkaç kez omuzundan dürttüğümde zeytin karası gözlerini araladı."Taehyung telefon...telefonun çalıyor.Uyuyakalmışız, neredeyse gece olmuş,"dediğimde hızla kafasını omuzumdan kaldırıp, gözlerini gözlerime dikmişti.
"Şey... özür dilerim, ben uyuyakalmışım omuzunda" dedi." Önemli değil, bende şimdi uyandım zaten. Hadi sen telefonunu aç, sanırım Arin arıyor "dediğimde, telefonu alıp açmıştı.
"Efendim güzelim söyle. Annemler mi geldi? Imm... tamam ben geliyorum birazdan. Nerede olduğumu söylemedin değil mi? Dediğinde, neden burada olduğunu saklamıştı... anlam veremedim. Peki ben neden bu sözlerine kırılma eğlimi gösteriyordum... bunada nalam veremiyordum.
Taehyung telefonu kapatıp, yüzüme zorakide olsa hafif gülümseyip, "annenler mi gelmiş?" Dedim. Gözlerinde anlamla dıramadığım bir duygu vardı. Yavaş yavaş yanıma adımlarken, nefesimi tutup göğüs kafesimdeki kıpırtıları durdurmaya çalışıyordum. Dibime kadar gelip, yüzüme doğru eğildi.
"Omuzunda uyumak çok... huzur vericiydi,küçük mucizem" deyip, burnunu burnuma sürttü ve burnumun ucunu öpüp geri çekildi. Ben uğuldayan kulaklarımla transa girmiş gibi, yüzüne ağzım açık bakarken, tek parmağı ile çenemin altından çenemi ittirip ağzımı kapatmamı sağlamıştı.
"Çok tatlısın. Seni az önce kırdıysam, özür dilerim Yoongi. Arin sabah olanları beş on kat abartarak annemlere anlatmasın diye öyle demek zorunda kaldım. Seni Arin'in anlattıkları ile değil, benim anlatmam ile tanısınlar istiyorum. Arin'in ne şekilde anlatacağı malum. Ayrıca, beni dürtmeden önce yanağımı neden oksadığını, haftaya bana geldiğinde konuşacağız." Deyip yanağımdan makas aldı. Derin nefes, alıp kendimi toparladım. Artık ne kadar toparlayabildiysem, konuşurken heyecandan kekelememeye çalışsamda becerebildiğim kadarı ile " b- ben seni geçireyim ozaman." Dedim.
"Peki, geçir bakalım." Derken,aynı zamanda kapıya doğru önümden ilerliyordu. Kolunun yanından uzanıp kapıyı açtığımda,kenara çekilip geçmesine izin verdim." İyi geceler Taehyung"dediğimde ise kulağıma eğilip, " iyi geceler huzur kokan mucizem" dedi ve hızla arabasına doğru uzaklaşıp arabaya bindiğinde, çalıştırıp evimin önündeki ufak otoparktan ayrıldı. Ondan etkilendiğimi çok belli etmiştim. Salak kafam ,okşamamalıydım işte o çene hattını...
TAEHYUNG
Evimin önüne park etmiş, Yoongi'nin yüzümü okşamasında takılı kalmıştım. Yüzümü okşamıştı, sanki parmağı hala yüzümde geziniyormuş gibi hissediyordum. Ona karşı birşeyler hisseden sadece ben olduğumu zannederken, kendini ele vermişti.
Benden etkileniyordu, benim ondan etkilendiğim gibi... ama neden uzak durmaya çalışıyordu işte onu pek anlayamamıştım. Telefonumu çıkartıp çocukluk arkadaşım Jimin'i aradım. Uzun süre çaldırdıktan sonra açıldığında, " lan oğlum , neredesin kaç saattir , evde değilmişsin. Annen arayıp sende mi diye sordu. Ne boklar yiyiyorsun? Sanırım Arin'de cevap vermemiş nerede olduğuna da-"
Jimin'in sorularını yağıdırıken lafını yarıda kesip," anlatacağım , bi susarsan" demiştim. Taramalı tüfek gibiydi etrafımdaki herkez. "Anlatıyorum bak iyi dinle"
"Geçenlerde biri ile tanıştım. Onun yanındaydım. Uyuyakalmı
şım,evine götürdüğümde.""Neee, kiminle tanıştın? Nerede tanıştın? Oğlum sen nezamandan beri birileri ile tanışıyorsun lan, bana neden söylemedin? Bir dakika, bir dakika, birde evinde uyu-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twinkle (TAEGİ)
General FictionPeriler ve perilere inananlar. Taehyung da bunlardan birtanesiydi.Taehyung bir gun bir dilek diler ve dileginin gerceklestirilmesi icin Yoongi gonderilir ama sonucunun aska donusecegini kimse tahmin etmez.