Gördüğüm çakallar beni gitgide korkutmaya başlamıştı. Yavaş yavaş üzerimize doğru gelmeye başladılar. Steven ile uğraşan çakal onu yeniden sürüklemeye başlamıştı.
Bana doğru gelen 2 çakala bakıyordum.
S: Lenora! Kaç ve kendini kurtar!
Steven bana seslenirken çakalla dövüşmeye devam etti. Ve ona bir yumruk savurdu. Ben de bu 2 çakalla başa çıkmalıydım. İkisi de yavaşça üzerime doğru geliyordu.
Onları büyümle beraber bir dükkâna savurdum. Dükkândan içeri savrulan çakalların çıkamaması için kırılan camı tekrar eski hâline getirdim.
Steven'ın çakalla dövüşürken nasıl bu kadar güçlendiğini düşünüyordum. Karşısındakine tekrardan bir yumruk savurmuştu. Çakala attığı yumruğa sevinirken bu sefer caddeye fırlatılan Steven olmuştu.
İnsanlar ona garip bir şekilde bakıyordu. Çünkü dışarıdan bakıldığında kendi kendine dövüşen bir adam gibi görünüyordu.
Steven zorlukla yerden kalkmıştı. Yanına doğru giderken etraftaki insanların konuşmalarını duydum.
?: Sence nöbet mi geçiriyor?
?: Sadece sarhoş , kendi hâlinde birine benziyor.
Çakal gitgide Steven'ı daha da hırpalamaya başlamıştı. Onu duran bir otobüse doğru fırlatmıştı.
İşler çığrından çıkmaya başlamıştı. İnsanlar Steven'ın deli olduğunu düşünüyor ve ona garip bakışlarla bakıyorlardı.
Ona nasıl yardım edeceğimi düşünürken ona doğru hızla gelen arabayı gördüm.
- Steven dikkat et!!
Steven benim sesimi duyduktan sonra bunu fırsata çevirip çakalı arabaya doğru fırlattı. Arabanın bir anda hasar aldığını gören insanlar çığlık atmaya başladı.
Arabanın içindeki insanlar da şaşkın bir şekilde arabanın hasar alan kısmına bakıyorlardı.
Steven da tekrardan yola savrulmuştu. Çakal da insanların arasına karışıp onları yere düşürmüştü. Herkes şu an ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Steven otobüsün camından destek alarak ayağa kalkmıştı. Yansımasıyla bakışırken birden o da konuşmaya başlamıştı. Marc ile konuşuyor olmalıydı. Yavaşça arkasına dönüp önce çakala sonra bana baktı.
Steven'ın kontrolü Marc'a verdiğini görmek beni garip hissettirmişti.
Marc arkasını döndükten sonra çakala doğru yaklaştı. Hilâl şeklindeki bıçaklarını eline aldı.
- Onu götür buradan!
Marc beni duyduktan sonra koşmaya başladı. Çakal da arkasından onu takip ediyordu. Marc hızlıca bir binanın üzerine çıkıyordu.