Marc'ın beni neden durdurduğunu anlamamıştım.
Benim kim olduğumu nereden biliyordu? Ayrıca zihnimi nasıl okuyabiliyordu?
M: Lenora Maximoff değil mi? Wanda'nın kardeşisin.
İç sesim inkâr etmem gerektiğini söylüyordu. Ama bu adam iç sesimi de duyabiliyordu. Kahretsin!
- Bunun seni ilgilendirdiğini sanmıyorum.
M: Yanılıyorsun Maximoff. Gayet de ilgilendiriyor. Neyin peşinde olduğunu öğreneceğim.
Neyin peşinde olabilirdim ki?
Marc hakkında hiçbir şey bilmiyordum ve bu beni oldukça korkutuyordu. Steven ile iyi anlaşmaya başlamışken kontrolü devralması beklenmedik bir olaydı.
Steven'a kendim hakkındaki bazı şeyleri anlatmam gerekiyordu. Ama Marc bunların birkaçını biliyordu ve de Steven olanları en istemediğim şekilde öğrenmiş olabilirdi.
- Benim hakkımda ne düşünüyorsun ya da ne biliyorsun bilmiyorum. Ama bunları önce Steven'a anlatmalıyım. Ona bir açıklama borçluyum.
M: Steven'dan kontrolü geri almak oldukça zor oldu. Ona bedenimi şimdilik geri veremem.
Marc bedeni ele geçirdiyse Steven da belki bunu yapabilirdi.
Ama Steven Marc'ın varlığını yeni öğrendiği için bu onu biraz zorlayabilirdi.
- Maximoff olduğumu biliyorsan güçlerimi de biliyorsun demektir. Bedeni Steven'a geri verirsen daha sonra onu geri almana yardım ederim.
Marc teklifimi kabul ederse Steven her şeyi benden öğrenecekti.
Marc benden beklenmedik bir teklif duymuş gibi şaşırmıştı. Teklifimi kabul edip etmeyeceğini kestiremiyordum.
M: Sana nasıl güvenebilirim? Steven'ı daha uzun zamandır tanıyorsun.
Bu adam oldukça zekiydi.
Şimdi onu ikna etmem gerekliydi. Güçlerimi gizli bir şekilde kullanmalıydım.
- Bana güvenmek zorunda değilsin. Ben de sana güvenmedim ama müzeden çıkarken elini tuttum. Bazen sadece anı kurtarmak gerekiyor.
Marc sözlerimi dikkatle dinledikten sonra düşünceli bir surat ifadesine bürünmüştü. Sanırım onu manipüle etmeyi başarmıştım.
Yavaşça arkamı döndüm ve gökyüzüne baktım. Marc'ın bana cevap vermesini bekliyordum.
S: Lenora!
Steven'ın sesiyle hemen arkamı dönmüştüm.
- Steven!
Steven aramızdaki mesafeyi hızlıca kapatıp bana sarılmıştı.
S: Lenora, iyi misin? Seni en son orada bırakmıştım.
- Merak etme Steven, gayet iyiyim. Ama sana anlatmam gereken şeyler var.
Steven yavaşça benden ayrılmıştı.
S: Lenora, o adam da neyin nesi?
- Her şeyi anlatacağım merak etme. Ama gerçekten sakin ve güvenli bir yerde konuşmalıyız.
S: İstersen seni evime götürebilirim. Güvenli midir bilmiyorum ama sakin olduğu kesin.
Güvenli olup olmadığı konusunda Steven haklıydı. Ama bu halledilebilir bir şeydi.