İçeriye girdiğimiz kapı yavaşça aralanmıştı. Steven kapının çıkardığı sesle oraya doğru dönmüştü.
Kapıya baktığımda hiç kimseyi göremedim. Güçlerimi kullanmam şu an doğru olmazdı. Öncelikle Steven'a olup biteni anlatmalıydım.
Steven'ın önüne geçerek boşluğa doğru seslendim.
- Hey! Kim var orada?
Boşluktan hiçbir ses duyulmamıştı.
Steven hızlıca arkasını dönmüştü.
S: Benim duyduğumu sen de duyuyor musun?
Steven'ın sorduğu soruyla etrafı dikkatlice dinlemeye başlamıştım.
Ama hiçbir ses duyamamıştım.
- Steven , ben hiçbir ses duymadım. Kastettiğin ses ne gibi bir ses?
S: Daha çok köpek hırlamasına benzer bir şey.
Steven hızlıca farklı bir yere daha dönmüştü.
Bileğimden tutarak hızlıca koşturmaya başlamıştı.
- Steven noldu?
S: Bir şey gördüğüme yemin edebilirim.
Hemen bir vitrinin arkasına doğru saklanmıştık.
- Steven, sen nasıl onu hem duyup hem görebiliyorsun?
S: Umarım göz yanılmasıdır.
İçimdeki ses böyle bir ortamda göz yanılması olacağını söylemiyordu. Ama Steven'ı korkutmamak için sessiz kalmıştım.
S: Lenora beni burada bekle. Eğer onu sadece ben görüyorsam bu Harrow'un işidir. Ben seni burada bulana kadar saklan.
- Steven , ne saçmalıyorsun? Seni yalnız bırakamam.
S: Lütfen beni bekle Lenora.
diyerek vitrinin arkasından çıkmıştı.
Şu anda bir vazonun sergilendiği masanın önünde duruyordu. Yavaşça masanın arkasına çömelip konuşmaya başladı.
S: Daha kaç kere söylemeliyim? O böcek bende değil.
Steven'ın kiminle konuştuğuna bakmak için saklandığım yerden hafifçe başımı dışarıya doğru uzattım.
Görünürde kimse yoktu.
Steven masanın önüne doğru geçmişti. Tekrardan vitrindeki yansımasına bakıyordu. Bir şey duymuş gibi irkildi ve geriye doğru gitmeye başladı.
Tam vazoyu düşürecekti ki refleksiyle beraber onu tutmayı başarmıştı.
Tekrardan konuşmaya başlamıştı.
S: Ben seni duyabiliyorum. Sen beni duyabiliyor musun?
Steven kiminle konuşuyordu? Benim göremediğimi o nasıl görüyordu?
O sırada müzede anonsu bildiren bir ses duyulmuştu.
A: Hediye dükkânından Steven Grant, böceği verirsen seni parçalamayız.
Parçalamayız mı? Yoksa gerçekten burada bir köpek vardı ve ben onu göremiyordum muydum?
Steven duyduğu anons sesiyle iyice telaşlanmışa benziyordu.
