Bölüm 26

977 73 11
                                    

Dıt...

Ben geldim. Bir süredir bu hikayeye bölüm atmadığımı fark edince bir şeyler karaladım. Umarım beğenirsiniz... Arada bir hatırlatın yahu :)

Klasik...

Ne Diyoruz?

Keyifli ve bol yorumlu okumalar tatlişlerim...

Ömrüm gözlerini açtığında yeniden odasındaydı. Oraya nasıl geldiğini hatırlamıyordu. Sağına baktığında Kıraç'ın ayakta pencerenin önünde görmüştü. Ve odada ikisinden başka kimse yoktu. Canı sıkılmıştı. Gözlerini kapatıp uyuyor numarası yapacağı sırada boğazına gelen gıcık yüzünden öksürmeye başladı. Öksürük ameliyat yerine bıçak saplanıyor hissi veriyordu. Kıraç onu duyduğu an da hemen yanına koşup bardağa su koydu. Eli ile başına destek vererek suyu içmesine yardımcı oldu.

"Derince nefes almaya çalış." Yavaş yavaş öksürük azalmaya başlamıştı. İşte o anda nefes almaya başlamıştı. Başını yastığa koyduğunda ameliyat yarası dayanamayacağı kadar ağrımaya başlamıştı. Kıraç onun yüz ifadesinden canının yandığını anladığı gibi hemşire çağırmak için koridora çıktı. Ömrüm odadan yalnız kaldığında derin derin nefes almaya çalıştı. Fakat nefesi yetmiyormuş gibi hissediyordu. Bunun kalbinden kaynaklandığını düşündü. Yoksa Kıraç'ın onu yalnız bırakıp gittiği için olması saçmalıktan başka bir şey olamazdı.

"Saçmalama Ömrüm. Saçmalamaktan vazgeç. Sen ondan nefret ediyorsun. Onun yüzünden neredeyse ölüyordun. Aptallık yapma. Adam gibi nefesini al. Ve gözlerini kapat dinlen. Birazdan hemşire gelecek ve seni rahatlatacak serumu takacak. Göreceksin o zaman daha iyi hissedeceksin" Yastığa iyice gömülüp gözlerini kapattı. Kapının sertçe açılması ile olduğu yerde sıçradı.

"Önce öksürük başladı. Az bir şey su içtikten sonra ağrısı arttı." Ömrüm ona bir şey anlatmadığı halde ağrısının şiddetini nasıl anladığını çözmeye çalışıyordu. Hemşire monitörden değerleri kontrol etti.

"Tüm değerler stabil görünüyor. İsterseniz doktoru çağıralım."

"İyi de ağrım çok var. Nasıl değerler normal olur?"

"Psikolojik olabilir." Ömrüm kaşlarını çatarak onun olduğu tarafa baktı. Tüm psikolojisini alt üst eden adama.

"Yine de ağrı kesici serum takalım isterseniz."

"Evet lütfen." Hemşireye de öfkeliydi. Olmayan bir ağrı nasıl bu kadar can yakıcı olabilirdi ki? Göğsünün ortasında kocaman bir kesik vardı. Elbette acıyacaktı. Ömrümün kaçırdığı başka bir ayrıntı vardı. Doktor Burak ile konuşmuştu.

"Hastanede kalmasını gerektirecek bir durum kalmadı. Değerleri birkaç gündür stabil. Rahatlıkla eve çıkabilir."

"Olmaz doktor bey" Şaşırarak Burak'a baktıktan sonra

"Nasıl?"

"Bakın doktor bey bazı iş mevzuları yüzünden birkaç gün daha hastanede kalması gerekiyor."

"İlk defa böyle bir istekle karşılaşıyorum. Çok tuhaf. Ama yine de siz bilirsiniz" Burak doktorun arkasından bakarken yanına gelen Gül'ü fark etmişti. Nişanlısını kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Çok yoruldun Burak." Sırtını sıvazlarken

"Tahmin edemeyeceğin kadar çok!"

"Umarım bu iş biran önce çözülür."

"Umarım. Ömrümü bir şekilde ikna etmemiz gerekiyor ama nasıl?"

"Aslında benim bir fikrim var." Dediğinde onu kendinden uzaklaştırıp

BİT PAZARI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin