Secret Club |Multiship

0.1

"Bu senenin de aşırı sıkıcı geçmesi beni üzüyor."

Yeonjun Hyunjin'in sözlerini duyduğu zaman güldü.

"Yine satranç kulübüne gireceksen bence olağan bu?"

"Evet, oraya gireceğim."

"Sıkılmıyor musun tahta üstünde at oynatmaktan?"

"Hobi sonuçta, Yeonjun."

Yeonjun tekrar gülmekten kendini alamadı. Az önce çeşmenin suyu altında hafiften ıslanan turkuaz saçlarını arkaya atarak düşündü. Bir yandan da yüzündeki sırıtmasıyla, basketbol maçını seyreden kırmızı saçlı durgun gençte gözlerini gezindiriyordu.

"Sikeyim."

Karşı takım sayı aldığında derin bir nefes alarak söylemişti.

"Bence Hyunjin, bu sene bu kadar sıkıcı geçmeyecek."

"Bilmiyorum Yeonjun."

Başını onun omzuna yasarken gözlerini yavaşça kapayıp iç çekti, gerçekten bilmiyordu.

[...]

"Görüşürüz Junie."

"Bay bay kırmızı..!"

Kulüp kapısından içeri girdiğinde masanın üzerinde pantolonu aşağı indirilmiş, kalça deliğine sallanan dildo ve birkaç parmakla inleyip garip sesler çıkaran genci ve onun etrafındaki dört genci gördü. Mavi ve siyah saçlı olanların elleri kalçasında dolanıyordu ve zevk içinde hepsi kahkahalar atıyorlardı. Hyunjin kocaman açılmış gözleri ve ağzıyla geriye adımladı, kapıyı aralayıp çıkmak için adım atacakken kolunun tutulmasıyla çırpınmaya çalıştı ama tekrar kulüp salonunun içine çekildi. Kolunu tutanın mavi saçlı genç olduğunu fark ettiğinde korkuyla bağırmaya çalıştı ama korkudan sesi çıkmıyordu. Masanın üzerinde hala pantolonu bileklerinde oturan lacivert saçlı, pembe bir lolipop yiyen genç sırıtıyordu. Penisinin kalkmış olduğunu görünce gözlerini hemen oradan çekti ve başka bir yere odaklamaya çalıştı, çok, büyüktü.

"Bakın yanlış anladınız ben satranç kulübü öğren-"

"Şşşh sakin olsana. Artık bu kulüptesin." dedi mavi saçlı sinirli bir şekilde.

Hyunjin neredeyse dolu olan gözleriyle ondan kurtulmaya çalıştı ama lanet olsun ki kendisinden uzun olan bu genç oldukça güçlüydü. Son sınıf olmalı diye düşündü, ve buradaki havanın bokluğunu gerçekten hissedebiliyordu. Erkek erkeğe, n'apıyorlardı öyle? Sarı saçlı çocuk yüzünde küçük bir gülümsemeyle koltuktan kalkıp yanına ilerledi ve onun omzunu tuttu. O sırada kapı tekrar açıldı ve içeriye kısa boylu kestane kahvesi saçlı oldukça yapılı bir genç girdi. Masanın üzerindeki prezervatif ve dildoları, çeşitli zevk aletlerini görünce kaşlarını çattı. Siyah saçlı mini etekli çilli genç koltuğun başında oturmayı kesip kalkarak heyecanlı bir şekilde Changbin'in omzuna kolunu atıp saçlarını ve türlü yerlerini okşadı.

"Çok sağlam!" diye mırıldanırken Chan ona göz devirdi.

"Azgın Kaltaklar Kulübüne hoş geldiniz!"

Fazla mutlu ve enerjikti, bu Hyunjin'in sinirini bozdu. Mavi saçlı olan onu yeni gelen öğrencinin yanına ittikten sonra kendini dolaba yasladı.

"Beni bırakın! Lütfen!"

"Eeh! Sus artık, buradan kaçamazsın işte anla şunu!" diye bağırdı mavi saçlı. Hyunjin korkuyla titreyip ağzını kapayıverdi ve bu sırada sarışın olan konuşmaya başladı.

"Bu sene çok bereketli değil mi?" dedi gülerken "Hadi bize kendinizi tanıtın!"

"Ben Seo Changbin."