"Ooo kimler gelmiş?"
Hyunjin Jeongin'in neşeli sesine aldırmayıp etrafına bile bakmadan onlardan uzak bir sandalyeye çöktü ve başını yukarı kaldırıp gözlerini dinlendirdi. Hafiften terlemiş anlından birkaç damla şakaklarına doğru süzülürken elleri baldırlarının üstünde, aşağıya doğru akan ipek gibi saçlarıyla beraber müthiş bir manzara uyandırıyordu.
Felix inlememek için ağzını kapatırken Hyunjin'i yaşarmış gözleri ve kızarmış yanakları ile seyretti. Tabii Jeongin'in de ondan çok bir farkı yoktu. Chan hafifçe yutkunup başını Felix'e çevirmiş, arada Hyunjin'e kaçamak bakışlar atıyor, Jisung ise olaylardan alakasız bir şekilde elindeki dildonun ucuna fiske atıyordu.
"Bir sorun mu var Hyunjin?"
"Sikeyim ya.."
Jeongin ve Hyunjin'in sesi birbirine karışırken Minho hafif yüksek bir ses tonuyla yalvardı;
"Lütfen bir daha küfret Hyunjin! Ah.."
"Ne konuşmuştuk Minho biz?" diye cevap verdi Chan kaş göz işaretleriyle. Jeongin ise fısıldadı "Azgın olmak yok.."
"Sikeyim dedim alt tarafı,buna da azıyorsan artık.."
"Yok yok sen devam et bir şey söyleyecektin sanki?"
"Aslında bir sorun yok. Sadece şeyi merak ediyorum, ben aktif miyim pasif mi?"
Hyunjin ellerini yanaklarına vererek dirseklerini dizi üzerine koyup eğildi sorduğu sorudan sonra. Kesinlikle ama kesinlikle bu soruyu dün gece Changbin'le sevişme öncesi öpüşme yaptıkları için sormuyordu. Evet.
"Bence kesinlikle pasifsin." İlk cevap Jeongin'den gelmişti. Ardından Chan onu onayladı. Minho ve Felix ise birbirlerine küçük bir sırıtma ile baktıktan sonra koltuklardan kalkıp yan yana bir şekilde aynı anda bağırdılar;
"Ama bizi becereceğine yürekten inanıyoruz sunbae!!"
Ardından eğilip abuk subuk hareketler yaparlarken Jeongin ve Chan birbirine baktı. Hemfikir oldukları aşikar olduklarından aynı anda Jeongin Minho'nun kafasına Chan da Felix'in kafasına bir şaplak attı. İki yaramaz inlerken Chan şaşkın ve iğrenç bir utançtan dolayı yüzü kıpkırmızı olan Hyunjin'e dönüp söylendi; "Sen bu azgınları ciddiye alma." Sonra diğer ikiliye dönüp "Bir kere de sözünüzde durun sizi aptal veletler!" diye bağırdı. Minho ve Felix kahkahalar içinde eski yerlerini alırken diğerleri de yerine yerleşti.
"Hassiktir Hyunjin yok olmuş!"
Chan Jeongin'in sözüyle boş sandalyeye baktı. Ardından da hızla açılmış sallanan kapıya.
"Alın kaçırdınız çocuğu işte!"
"Ne demiştik biz size?!"
[...]
Derin bir nefes alarak o aptal insanlardan kurtulduğu için şükretti ve üst kata çıkmaya başladı. Hayatında yaptığı en büyük hata onların absürt ve son derece iğrenç kulübüne girmek olabilirdi. Merdivenleri geçtikten sonra katta yürümeye başladı, tam o sırada Changbin'i gördü ve gözleri kocaman açılarak arkasını dönüp hızlı adımlarla merdivenlere ilerledi.
"Hyunjin? Bir bakar mısın?"
Hızlıca merdivenlerden aşağı inerken son duyduğu ses Changbin'in ona daha yüksek bir sesle seslenişiydi.
"Siktir.. Ah! Off!"
Ayağını merdivene çarptıktan sonra kolunda hissettiği elle hızlıca arkasını döndü. Bu Changbin'di.
"Hey.. Bir şey hakkında konuşmamız gerek."
[...]
"Neden benden kaçıyorsun Hyunjin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Club |Multiship
FanfictionFemskz, femteez, femtxt uyarısı. Hyunjin satranç kulübüne girmek yerine yanlışlıkla Fotoğrafçılık Kulübü'ne girmiştir. Tabii diğerleri oraya Azgın Kaltaklar Kulübü demektedirler. Hyunlix, Minsung ve Chanmin DIŞINDA her ship var, ayrıca multifandom...