Secret Club |Multiship

0.3

"Mmm..? Edebiyattan mı sorsam? İlk fabl ve roman örnekleri?"

"Eeew Kelile ve Dimne sonra da.. Sonra da..? Siktir bilmiyorum! Felix üzerime atılabilir her an.."

Chan üzerindeki tişörtü sıyırıp atarken Felix giydiği sütyen ve külotla bağdaş kurmuş bacaklarını sallıyordu. Faltaşı gibi açılmış gözleri karın kaslarını incelerken ağzının suyu akınca yutkunuverdi, Hyunjin garip bir şekilde ona bakarken Changbin sessizce biyoloji çalışıyordu. Felix ellerini birbirine sürerken Chan "Sanki görmediğin şey." dedi kısık bir sesle. "Şu an seni sikecek havamda değilim Lee Felix." diye devam etti ama bu sefer sesi daha yüksekti. Felix ise kollarını göğsünde birleştirip içi boş dantelli pembe sütyenin hafifçe yukarı kalkmasına neden oldu. Yüzünü buruşturup kaşlarını çatarken yanındaki Jisung hemen gülüvermişti bu haline.

"Ezik! Ezik! Ezik! Eğw!"

Jisung aynı şekilde devam ederken Minho'nun konuşması onu etkilememişti bile;

"Hadi Felix bir yanlış cevap daha ver ve sütyenini çıkar."

"Sen ikinci sıradasın Minho-yaa!"

Minho ona göz devirdikten sonra baksırına kadar soyunmuş olan Jeongin'in kucağına oturdu. Ağzından 'Hıh' gibi bir ses çıktıktan sonra kurnazca gülümseyip sevgilisinin boynuna kollarını doladı, yan gözle Felix'e bakarak "Hiç derslerine çalışmıyorsun bebeğim.. Bu kadar çabuk soyunman akıl karı değil..!"diye mırıldandı.

"Belki de seni düşünmektendir." dedi Jeongin ellerini Minho'nun yanağı ve boğazı üzerinde gezindirirken. Minho kıkırdayarak ellerini sıkılaştırırken Hyunjin dudaklarını birbirine bastırarak kaşlarını çattı "Bari burda yapmayın.."

"Sana ne be yelloz!" diye bağırdı Minho ona dönerek. Hyunjin titreyerek yanındaki Changbin'e doğru sindi. Changbin bir iç çekti ve Minho Jeongin ikilisine döndü.

"Öyle değil! Öyle değil? Aptal! Daha derin daha derin!"

Jisung bağırırken aynı zamanda Felix'in ağzındaki dildoyu derine itiyor, Chan da ağzının suyu akarak onları izliyordu. Nasıl bu kadar cinsel fantezilerle dolu bir kulübe girmişti ki? Aklı fikri sikiş sokuşta olan bu azgın kaltakların yanında kendini uyumsuz hissediyordu. Ve Changbin uyum sağlayamadığı yerde kalmaktan nefret ediyordu.

"Sikeyim sizi cidden." diye mırıldandı derin bir sesle. Hyunjin ondan birkaç santim uzaklaşırken Felix ve Jisung parıldayan gözler ve çırptıkları elleriyle "Olur!" diye bağırdılar aynı anda. Changbin başını olumsuz anlamda sallayıp gözlerini devirirken Felix çoktan onun yanına yaklaşıp sırnaşmaya başlamıştı bile. Sağlam bacaklara dokunurken Felix elinin altında sütyen ve küloduyla kendisine bir kedicik gibi bakan çocuğu görünce kaşlarını çattı "Şu engelliyi alın şurdan." dedi başını yukarı kaldırarak. Felix dudak bükerek hemen bağırdı "Engelli senin anandır yarrağı parmağımın ucu kadar olan pislik sikik!"

"Seninkinden büyüktür." dedi Changbin sakin bir sesle. Felix "Ha?!" diye bağırırken bir yandan da başını sağa yatırmıştı. Changbin'in yanından kalkarak ona döndü ve ellerini arkasına alarak devam etti "Eğer! Ölçmek istersen! Ben burdayım!" ve sonra gülümsedi, ellerini önüne alıp kalbinde birleştirdi ve hafifçe bedenini salladı "Babacığım!"

"Ha?" diye sordu Changbin tek kaşını kaldırarak. Biyoloji testinin arasına kalemini bıraktıktan sonra kitabı kapatıp masanın üzerine koydu. "Babacık."

"Hey! Sadece bana babacık diyebilirsin seni aptal!"

"Yoo Chanie! Wooyoung'a da diyorum, Seonghwa'ya da diyorum.. Jeongin'e de.. Şu sevimli pasif Hyunjin'e bile diyebilirim?"