0.9

917 42 5
                                    

"Emm gamet neydi?"

"Şey, ya sikeyim bilmiyorum ben bunu ya!"

Felix üzerindeki siyah dantelli sütyeni çıkardıktan sonra ofladı.

"Sen de bilmiyorsan artık, üreme hücresi demek. Sperm falan? Haklıyım değil mi?"

"Babaa.. Baba.. Baba.."

"Anan baban boş yapma."

Chan Minho'yu böyle ters cevap verince Felix güldü. Ardından tüm gruba söyledi;

"Düşünsene bir sürü çocuk gidiyor böyle.."

"Hayır.. Bahsettiğin şey mi?"

"Evet? Sperm. Pardon gamet. Artık öğrendim!"

Hyunjin bu cevaba karşılık yüzünü buruşturdu, bu doğruydu ama Felix'in ağzından duymak biraz garipti. Ve saçmaydı ayrıca.

"Evet şey Fransızca 'tekrar' ne demekti?"

"Sikeyim seni Jeongin bunu karıştırdığımı biliyorsun işte!"

"Sakin olur musun aşkım cevap bekliyorum."

Jeongin yüzündeki gülümsemeyle göz deviren Chan'a baktı. Chan ise üzerindeki tişörtü çıkardı. Minho yüzüne elini sallayıp serinlemeye çalıştı, Jeongin bir ıslık çaldı, Jisung ise "Çok sıcak oldu! Buralar çok! Çok sıcak!" diye bağırdı. Her zaman gördükleri şeydi işte, ama kim bıktırabilirdi ki onları?

"Bak canım cevap répéter tamam mı? Bu kadar kolaydı."

"Tamam."

Chan başını Felix'ten tarafa çevirirken Felix Hyunjin'i izlemeye koyulmuştu. İç çekerken yanlışlıkla inledi ve Hyunjin ona garip bir yüz ifadesiyle baktı.

"Hadi Hyunjin'e soralım!" dedi ellerini birleştirip hareket ettirirken.

"Şey, coğrafya olacak. Granit ne çeşit bir taş?" diye sordu Jeongin ama Minho hemen karıştı;

"Aptal ona kaya denir taş senin anandır!"

"Tamam aşkım," başını Hyunjin'e döndürüp devam etti, yüzünde garip bir sırıtış vardı, kısık gözleri adeta parlıyordu "cevap nedir Jin..nie?"

Hyunjin bu konuyu görmüştü ama hatırlamıyordu. Coğrafyada çok iyi olduğu söylenemezdi. Elindeki eskiz defterini bir kenara koydu ve elini çenesine yerleştirdi. Üzerine bir soğukluk çökmüştü, cevabı harbiden bilmiyordu.

"Cevap olmadığına göre, tişörtüne veda et."

"Ben oynamasam?"

"Soruyu sormadan önce söyleseydin o zaman!" diye söylendi Felix hemen.

"Tamam.. Sakin. Peki."

Üzerindeki okul formasını uçlarından kavrayıp vücudundan sıyırdı. Elektriklenen saçlarını eliyle düzeltirken duyduğu inleme sesleriyle şaşkınca etrafına baktı. Hepsi ama hepsi yiyecekmiş gibi vücudunu inceliyordu.

"Şuna bak tatlım! Ne güzel bir bakire!" dedi Jeongin ellerini birbirine geçirip göğsüne yaklaştırırken. Sanki duygusal bir hal içerisindeydi?

"Bakire mi?" diye sordu Hyunjin. Ama maalesef, içinden söylediğini sanıp sesli sarf etmişti bu sözleri.

"Ha!? Ne demek bakire mi(?) mi?"

"Yani, demek istedim ki hala bakire gibi mi duruyorum, bu kadar belli ettiğimi düşünmüyordum."

"Ah siktir bu hiç inandırıcı gelmedi Hwang!"

Secret Club |MultishipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin