Acı gerçekler

1K 53 34
                                    

Geleneksel girişimi yapayım ballar

Hello ballar ben geldim hahha

Nasılsınız bakalım,hayat nasıl gidiyor?

Hadi size iyi okumalar...

🦋

Her gün yeni mutluluklar ile uyanan şanslı insanlar vardır yada yeni umutlar ile uykudan gözlerini açanlar olurdum. O insanlardan biri olmayacağını bilen ben yeni günüme acılar içinde gözlerimi açıyordum.

Vücudumdaki acılar nefes almamı zorlaştırsa bile uyanmaya çalıştım. Gözlerimi açıp vücuduma baktığımda her tarafım yara bere içindeydi.

Beni getirdikten sonra iyice bir hırpalayıp kaçmamam için canımı yakmışlardı.

Ben her zaman bu iş için zorlu eğitimlerden geçmiştim, benim hırpalanma ile yıkılmayacağımı bilmeleri lazımdı ama yinede bir akıl ile beni hırpalamışlardı.

Bir karganın yılanla oynaması gibi benle oynamışlardı.

Gözlerimi etrafta dolaştırdığımda çok büyük sayılmayacak aynı zamanda çokta küçük sayılmayacak bir odanın içindeydim.

Ellerimi ve ayaklarımı sıkı bir şekilde bağlanmış bir şekilde odanın tam ortasına konulmuştum.

Sağ tarafımda tek bir kişilik bir yatak ve yanında ise küçük bir komodin bulunuyordu.

Çevreme dikkatle baktığımda odada başka hiçbir şey bulunmuyordu. Odayı incelemem bittikten sonra sesimi duyurmak için yüksek sesle bağırdım.

"Ey piç kuruları adam olup karşıma çıksanıza! bir kadını sandalyeye bağlayıp boş bir odaya koymakta anca siz gibi şerefsizlerin mesleğidir zaten!" diyerek bağırarak hem onlara sesimi hem de nefretimi duyurmaya çalıştım.

Ben bağırdıktan bir kaç dakika sonra kapının önünde ıslıkla beraber anahtar sesi duymaya başladım.

Kapıda tahminime göre iki kişi vardı. Biri melodi gibi ıslık çalarken diğeri, anahtar ile kapıyı açıyordu.

Kapı büyük bir gıcırdama ile beraber yana doğru kayarak gürültü ile açıldı. Tam herşey yerine giriyor diyince yeni birşey çıkıyordu başıma. Kapıdan giren kişiye bakınca resmen gözlerim kocaman açılmıştı.

Uzun zaman sonra onu karşımda ilk defa görüyordum, o kadar süre görmeme rağmen hiç değişmemişti. O piçimsi sırıtması hala yüzünden gitmemişti ve yine eski iğrenç hali ile karşımda duruyordu.

Onu hiçbir zaman istememe rağmen sürekli zorla kendini direten zorla kabullendirmeye çalışan birisiydi.

Yine kabullendirmek için farklı yollara başvurmuştu. Bana doğru yürüyüp duymak istemediğim iğrenç sesiyle üstüme eğilip konuşmaya başladı.

"Nasılsın güzelim? Sana hazırladığım küçük karşılamayı nasıl buldun? Hoşuna gitti mi?" dedi.

Sinirli bir şekilde suratına tükürüp konuştum.

"Karşılamanda senin gibi iğrenç ve ayriyeten tiksindirici, bir daha da yüzüme eğilip o iğrenç nefesini üstüme doğru verme Ege şerefsizi. Kendimden tiksindirme beni! " diye cevap verip sinirle güldüm.

Eğer sinirimi çıkarmak için konuşmaya devam edersem onu parçalamamak için kendimi zor tutardım.

O da sinirle parmağını sıkıp bana öfkeyle bakıyordu hastalıklı olduğunun farkında bile değildi resmen.

Başıyla adamına komut verip dışarı çıkmasını sağladı. Adamının önünde hakaret yedi ya gururuna yediremedi.

"Ne oldu küçük şerefsiz Ege gururun mu zedelendi ,yoksa adamın seni birşeyden saymaz diye mi dışarıya yolladın?

 DİANA+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin