Hayal kırıklığı

883 45 36
                                    

Hello ballar ben geldim 🦋🦋

Nasılsınız, nasıl gidiyor hayatınız?

İyi okumalar size 🦋

🦋

Gözlerimi açtığımda kendimi yatakta bulmuştum. Bir süre gözlerimi yumup açıp kendimi aydınlığa alıştırmaya çalıştım. Gözüm aydınlığa alışınca yataktan kalkıp etrafı dolaşmaya başladım. Bej renginde bir yatak ve yanında bej renginde bir komodin bulunuyordu. Odası çoğunlukla bej ve siyah ağırlıklıydı. Hem iç açıcı bir odası vardı, hemde göz yoran bir odası vardı ama ayriyeten iç rahatlatıcı bir havası vardı.

Yatak odasının içinde üç ayriyeten odası vardı. Bu odalardan biri banyoydu büyük ihtimalle, birisi ise giyinme odası olmalıydı. Peki diğer oda neydi merak etmiştim. Odalara bakarken fikirlerimde doğru olduğumu anlamıştım. Biri banyo, biri ise giyinme odasıydı,son odaya doğru adımlayıp kapıyı açacağım sırada yatak odasının kapısı açılmıştı. Melih bana çatık kaşlarıyla bakarken bir anda hızlı içeriye adımlayıp açacağım odanın kapısının önüne geçti.

Bu yaptığı hareket ile kaşlarım derin bir şekilde çatılmıştı. Bu sefer ben ona çatık kaşlar ile bakarken bana bakıp konuştu.

"İnsanların odasını kurcalamak hobin mi kadınım ? " diye sordu. Böyle bir izlenim mi vermiştim ona şuan.

"Hayır öyle bir huyum yok! Sizin gibi herkesin planına dahil olmuyorum ben! Özelini kurcalamıyorum. Uyandığımda sıkılınca odayı incelemeye başladım sadece." diye yanıt verdim.
"Hmm sadece odayı değil, odaları incelemeye başlamışsın sen bence." dedi.

Neden bu kadar rahatsız olmuştu ki ,ne vardı o odada bu kadar önemli olan . Ona çatık kaşlarla bakıp kapıya doğru yürüdüm. O da arkamdan homurdanarak yürümeye başladı. Odadan çıkıp merdivenlere doğru yürüyüp aşağıdaki salona indik.

Salondaki koltuğa varınca kendimi resmen koltuğa atıp masaya doğru ayaklarımı uzattım. Ağrıyan başıma elimle masaj yapmaya başladım, dünden beri sürekli ağrıyordu. Melih'in kendi parmaklarını hissedince kendi parmaklarımı başımdan uzaklaştırdım. Onun parmaklarını yerini bulunca başıma elleriyle masaj yapmaya başlamıştı. Parmakları o kadar rahatlatıcı idi ki tüm şifanın o parmakları verildiğine emindim. Öyle ustalıkla hareket ediyordu ki parmakları, bir an eriyip yok olacağımı düşündüm.

Ellerimi onun eline bastırıp avuç için kendime yaklaştırıp avuç içini öptüm. Bunu neden yaptığımı ben bile farkında değildim o an öyle yapmak istediğim için yapmıştım ve bundan da pişman olacağımı asla düşünmüyordum.

Elini başımdan uzaklaştırdığı zaman homurdanmaya başladım, yanıma gelip koltuğun diğer tarafına oturdu masadaki bacaklarımı kendine çekip kendi bacaklarının üstüne koydu. O an onun ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamıyordum.

Artık ikimiz de birbirimizin hareketlerini sorgulamıyorduk, yaptığımız ani hareketlere bir süre sonra alışmıştık. Bu kadar kısa sürede birbirimize alışmış olmamız ikimiz içinde artı olmuştu. Kucağına aldığı ayaklarıma masaj yapmaya başlamıştı, bir yandan hem gevşemeye başlamıştım, hemde onu dinliyordum.

"O gün arabamın önüne bayılınca koluna ne olmuştu? Apar topar kaçınca sana soramamıştım." dedi.
"Sadece olan gereği kendime sıktırmıştım, aynı yere bir tane kurşun fazla olunca vücudum o acıya dayanamadı."dedim
"Plan gereği kendine mi sıktırdın? Delirdin mi? Yoksa fazla mı cesaretlisin?" diye sinirle sordu. Görev gereği ölmeyi bile kabul ederdim.
"Melih daha cesaretimi görmedin bu yaptığıma cesaret bile denmez." dedim.

 DİANA+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin