Ölüm

558 27 30
                                    

Nasılsınız aşklar?

Ayy bu aralar aşırı yoğunum o yüzden bölüm yazamıyorum. Geciktiyse bölüm kusura bakmayın.

Diğer bölümde Kaan ve Gül'ün bölümü olacak onlarında hayatını kaleme alacağım. Gül'ün yaşadıklarını daha derinden okumanızı istiyorum.

Bu arada 10K okunma olduk, umarım daha nicelerini sizle beraber görmek dileğiyle...

Sizi seviyorum aşklar ❤️

İyi okumalar size

🦋

Kucağımda olan vücut hareketsiz yatarken hayat benim için durmuştu. Şimdi ne olacaktı? Biri daha benim yüzümden hayatta veda mı edecekti?

İlk defa adını sadece yanında sıfat olmadan andığım adam gözlerini kapatıp bana veda mı edecekti.

Ya peki benim kalbim de vücudumda bu acıya dayanabilecek miydi?

Gözyaşlarım onun yüzüne birer yağmur damlası gibi dökülürken benim çığlıklarım daha da artıyordu.

Gözlerini açması için herşeyi yapmaya hazırdım. Benim sesimle bile şen kahkahası duyulan adam, şuan sessiz sedasız bir şekilde kucağımda duruyordu.

"Asaf uyan, Asaf hadi beni bir daha yetim bırakma! Babam gitti sende gitme Asaf!" diye çığlık atıyordum.
Ellerim artık titriyordu. Dayanmak bile zor geliyordu bana.

"Şu lânet olası ambulansı aradınız mı?" diye bağırdım etrafıma. Hepsi put gibi durmuş beni izliyordular. Belki ambulansı bile daha aramamışlardır diye düşündüm.

Etrafta silah sesleri geliyordu. Kimden geldiğini görmek için kafamı çevirip çevreye baktığımda Furkan ve Asaf'ın adamlarını gördüm.

Çevreden adamları temizleyerek bize yaklaşıyorlardı. Melih ve Kaan artık konuşmak zorunda olduklarını hissettikleri için konuştular.

"Ambulansı aradık,birazdan burada olurlar." dedi. Zaten gergin olan sinirlerim yüzünden ona patladım.

"Ölmesini mi istiyorsun? Zaten içerideki tavırların çok saçmaydı. Şuan sadece bir arabayla bile ambulanstan önce götürebiliriz! Haa sen birde doktorsun! Baksana ona dedim. Onu bana geri getir. Gitmesin o, onsuz olmaz. Biri daha benim yüzümden gitmesin!" diye sonlara doğru ağlamaya başladım.

Babamda aynı olmuştu. Kollarımın arasında bana masmavi gözleri ile bakarak senden özür dilerim diyerek gitmişti. Sonra hastanede geçmişti zaman. Ondan sonra gözleri hastanede bir daha açılmadı. Bir daha dudakları benim için aralanmadı.

O günden sonra bir daha sevdiğim kimseyi ölüm anında görmek istemedim. Ölen kişilerin cenazelerinde bulunmadım. Buna herkes dahildi.

Şimdi yine tarih tekerrür mü edecekti benim için! Yine kollarımda biri daha mı hayatta gözlerini kapatacaktı? Ağlamam şiddetlendikçe Asaf'ın elimden kaydığını hisettim.

Onu sıkıca sarmalayıp,kanını durdurmak için elbisemden bir parça yırtmaya çalıştım. Elbiseden kocaman bir parça yırtığımda gözlerim sevinçle açıldı, belki biraz kanaması azalırdı.

Elimdeki bez parçasını kurşunun sıkıldığı yere bastırdığımda kendi kendime artık konuşmaya başladım.

"İyi olacaksın, daha bana hediyemi vermen lazım. Senden daha birşey istemedim." diye ağlayarak kendimle konuşuyordum.

"Gözlerini açsana Asaf, bak söz bir daha sana abi demeyeceğim! Ama yalvarırım aç şu gözlerini!" diye haykırdım.

Uzaktan gelen ambulans sirenlerinin sesini duyunca gülerek çevreme baktım.
Onların bakışları benim bakışım ile kesişince bana tuhaf birşey görmüş gibi bakıyorlardı.

 DİANA+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin