Bölüm 4

15 4 1
                                    

Ben bir hiçim!
"Sen beni düşünme. Kendine odaklan. Hem bu gün sana ve Merte alış-veriş yapıcaz."
Dedim gerçek hislerimi anlamaması dileğiyle. Düşüncelerim ile gerçekler arasında dururkenu9 sabitliğimi Aylanın sesi bozdu.
"Boşuna uğraşma. Anladım."
"Neyse ne işte boş ver. Hadi alış veriş'e."dedim.
" Tamam ben Mert'e haber vereyim"
"Tamam"

Odaya gitdim hazırlandım. Yine düşüncelerim beni alıp götürürken Mert'i sesi ile irkilip kendime geldim.
"Abla İyimisin"
"İyiyim ablacım. Bir şeymi oldu ablacım."
"Abla... Şey…"
"Ney...."aslında ne dediğini anlamışdım ama onun demesini bekledim.
" Abla ben okula başlıycakmıyım... " sesinin tonu kalbimi parçalarken yine yüzümden gülüşümü eksiltmedim. Sanki çok büyük bir şey istiyicekti. Sanki çok büyük bir yaramazlık yapmıştı.
" Tabiki de ablacım. Hatta bu gün sana hem kıyafet, hem de okul alış-verişi yapıcaz." dediğimde gözleri parladı.
"E hadi bakalım hava kararmadan okul işini de halletmem lazım"
"Tamam ablacım"

Tüm gün gezdik. Alıcaklarımızı aldık. Hayatım boyunca sanırım ilk kez bu kadar eğlenmiştim. Yok ya. Sanmam. İlk kez bu gündü.

"Siz eve gidin ben de sizin okul kayıtlarınızı yaptırayım."
"Hemen mi?" diye sordu Mert heyecanla.
"Hemen tabiki oğlum ne sandın. Ablan daha ölmedi"
Mert artık sözcüklerle ifade olunmayacak derecede mutlu olmuştu ama aklına bir şey geldi. Her ne geldiyse gülüşünü sahteleşdirmişti.
"Tamam o zaman biz eve gidelim."

Tüm yol boyunca Mert'i sahte gülümsemesi aklımı kurcalamıştı. Bunun sebeplerini düşünürken artık okula varmıştım. Kapısında durduğumda özel koleji güzelliğine mest oldum. En çokta onların burayı gördüğünde ne kadar sevineceklerini düşündüm. Sırıtdığımı fark erdiği de ciddi tavrımı takınıp içeri girdim. Girdiğim gibi okulun ego yığını olan erkek çetesiyle karşı - karşıya geldim. Ve al işte yine bir bela. Anlamıyorum bela, dert, keder v.b şeyler bana aşık falanmı. Yani yoksa neden benden ayrılmasınlar. Bence başka bir açıklaması olamaz. Bunları düşünürken beni gerçekliğe doğru iten şey kendini her kesin üstü sanan ama bir işe yaramayan   gıcık popüler kız çetesi oldu.

"Ne var?!" dedim anlık gelen bir sinirle.
"Güzel, asi, sinirli-"
"Azrail'inimi seçiyorsun?!"
"Valla Azrailim sen olu aksan ben ölmeye razıyım." demişti alaycı ama ciddi  bir ses tonuyla.
"Bu kadar geveze olmak zorundamısın?!"
"Geveze değilim-"
"Eğer geveze değilsen bana müdürün odasını göster!"dedim tahammülsüz bir ses tonuyla.
" Tamam asi güzel. Bu taraftan. "
" Yada boş ver. Ben bulurum. Bütün yol sana katlanmaktan iyidir. "
" Haddini aşma-"
"Aşarsam ne olurmuş!?"dediği şeyle kan beynime sıçramıştı.
" Centilmenliğimi bozarım."
"Ha centilmen olduğunu sanıyorsun?"dedim asla alaycı ses tonumu bozmadan.
" Neyse ya. Uğraşamıycam!" dedim. Ve tam ordan uzaklaşırken tahammülsüzce konuştu.
" Uğraşsana! "dedi ve daha fazla dayanamıycağımın anlayıp çoçuğa kafa atdım.
Tüm ego yığınları onun kafasına toplaşırken ben oradan uzaklaştım.

Sonunda müdürün odasını bulmuştum. Kapıyı çalıp odaya girdim. Girdiğim gibi orta yaşlarda, sevimli ve gülümseyen bir adam karşıladı beni.
"Merhaba hocam girebilir iyim?"
"Tabi kızım geç otur şöyle."gösterdiği yere oturdum. Garip bir şekilde gülümsemesine karşılık verdim.
" Ben kayıt yaptıracaktım. "Tabi kızım. Kimlikleri yanındamı."
"Evet buyurun." kimlikleri uzatdım neysek çok uzamadan kayıtlarını yaptım. Okul taksitlerini ödeyince üzerimden sanki büyük bir yük kalktı.

Tüm işlerimi halledip odama geldim. Ama önce Mertle konuşacaktır.

Akşamlar soğuktur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin