Ortak

13 2 12
                                    

Şaşkınlığını sonun da üstün den ata bilmişti. Elim deki silahlardan birini ona verdim büyük ihtimalle. Yakalanmamak için getirmemiş geri zekâlı.

Allah aşkına peki  o adam gelseydi ne bok yiyecekti.

Olum bana niye  soruyon polis olduğuna göre vardır herhalde bir bildiği.

Gördük canım az önce 'bildiğini'

Ev de konuşuruz canım.

Ay aman git sen de

'Ay' ne amına koyım.

"Toplam 15 kişiler. Tek şarjör var sakın boşuna harcama. Ölsen umrum da olmaz"dedim tam arka kapıya gidicekken kolum dan tutup kendine çekti. Bu adam büyük ihtimalle kendini romantik komedi filmin de sanıyordu. Güya bu beni kendine çekicek ben de onun gözlerine bakıp etkilenicem. Ve donucam, o da ben donunca beni tek bırakıp arka kapıya gidecek.

Komedi ağlanıcak halimize gülmekmi. Allah aşkına bunun neresi komik.

Ben ne biliyim iç ses
Senaristlere sor.

Bir dakika ya. Sen romantik komedi filmlerin den nefret edersin.

Ayla sağolsun dün 3 tane romantik komedi izledik.

"Sen kendini film demi sanıyorsun. Bana bak senin bura döve döve öldürürüm. Sabah dan beri buxi izleyen arkadaşların bir bok yapamazlar."

"Sen kimsin?" etkilenmiş bir ses tonuyla.

"Tanışalım canım Alya" dedim elimi uzatarak.

"Biliyorum."

"Şükürler olsun bir bok biliyorsun"

"Dalga geçme" dedi küçük bir çocuk gibi.

Silah sesi gelince yere eğildim. Tabi bu geri zekâlının da üstüne yatdım. Bedenim de hissettiğim ıslaklıkla oraya dokun dem. Kan dı Allah dan sıyıtmışdı. Gerçi sıyırmasa da çatışmak zorun daydım . Ama nedense bu adam bana şokla bakıyordu. Gerçi bana değil koluma. Ama şimdi kolum da bedenimin bir uzvu sayılıyor.

Al işte yine başlıyoruz

Allah korusun. Tövbe de lan

Tövbe


"Noldu?!" dedim sanki her şey normalmiş de bir  tek onun bakışları garipmiş. Eh, tabi bunu dediğim an uzaylı görmüş gibi bana baktı. Ben den böyle  bir şey beklemiyorum gibi ama ben ben olduğum için çok da şaşırmamış gibi bakıyordu. Ama yine de bakıyordu. Ve bu da benim rahatsız olmam için çok normal bir sebepdi.


"Vuruldun!"dedi hayretler için de salisesin de elimi kaldırıp onu susturdum. "Sadece sıyırdı"
Ve cevabım o kadar hızlıydı ki bir anlık lafını bölmüşüm gibi oldu.

Ve yine bana uzaylıymışım gibi bakmaya başladı. Bir ona bunun rahatsız edici olduğunu söylemeli. Allah aşkına tamam çok normal değil hatta hiç normal değil. Çünki bir asker ya  da polis değildim ve bu yüzden. Özlemle bu yüzden çok garipti. Ama yini de rahatsız edici.


2 saat sonra...

Deponun arka tarafın da çatışmır Ken bur den ses kesilmesiyle ben de durdum. Gpzlerimi kapatdım ve seslere odaklanmaya çalıştım. Arkam dan biri gizlice yaklaşmaya çalışıyordu.

Ona dokuna bileceğim kadar yaklaşdığın da. Soluma hızlı bir şekil de dönerek sol kolumu koluna doladım . Sağ kolumun dirseği ile çenesine sert bir darbe indirdim. Affaladığı an sağ dizime kolumu doladığım  kolunun dirseğini iç kısmına sert bir darbe indirdim. Silah elin den düdüğü an sonun da yüzüne baktım. Ah, tanrım bu o polisdi.
Adı neydi lan bunun?

"Ne yapıyorsun?" dedi acı için de inkeyerek .
"Sinsice yaklaşmasaydın." dedi hem suçlu, hem güçlü ses tonun da.
"Hem suçlusun, hem güçlü!" dedi. Bir an sadece bir düşüncelerimi okuma ihtimalinin ne kadar  olduğunu düşündüm. Saçma ama yaptım.

"Sıyrık ama çok kan kaybetdin. Hasta haneye gidelim." dediği an güldüm.

"Olum, sen kolun kanayınca hastaneye mi gidiyorsun? Çıt kırıldım olduğunu biliyordum da. Bu kadarını tahmin etmemiştim." dedim gülerek. Bana uzaylıya bakar gibi bakıyordu.

"Neyse. Benim eve geçelim. Ayla halleder." dedim.

30 dakika sonra...

Kapıyı çaldım. Ama benim manyak, ruh hastası, kardeşim sanki kapı da bekliyirmuş gibi kapıyı bir den açınca refleks olarak polisi arkama aldım. Ama lanet olsun benim boyum kısaydı. Hayır, onun yanın da değil benim boyum nedense kısaydı. 1.65 boyun da aslın da çok kısa değil ama bu polisle yan yana durunca çok minyondum. Aramızda gökdelen bile dikilirdi.

Ayla hemen koluma bakıp elini başına  çok sert bir şekil de vurdu.(🤦). Ama sonra acıdığı için eliyle başını kaldırma dan ovuşdurdu. Bu hareketi kıkır damama neden oldu.

"Yine mi?!" diye sordu alışkanlık la bıkkınlık arasın da gidip gelen ses tonuyla.         "Evet" dedim sanki her şey normal de o garipmiş.

Eve girdim ve polisi de içeri çektim. Hayır, davet etmedim çektim. Mertin uyuduğum dan emin olunca tutduğum dan haberim olmayan nefesimi verdim
"Ayla bana hep yaptığı  gibi" anlayınca başını salladı ve mutfağa gitdi.

Polis başım da dikilip etrafı incelediği de ortalığa saçılmış ola Aylanın defterin den bir sayfa kopardım ve yazmaya başladım.

Sevimsiz ve sevgisiz adını bilmediğim polis.
Kafamda Azrail gibi durmanız bitdiyse lütfen sizi koltuğa alalım.



Notu ciddi ciddi okuyup yüzüme baktı.

"Çok komiksin!"

"Sağol"

Akşamlar soğuktur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin