dancing on the mirror.

245 24 3
                                    

Ayna karşısında dans etmeyi sevdiğimi sana anlatmış mıydım?

Bir çeşit alışkanlık aslında. Kendimi sadece dans ederken canlı hissediyorum.

Herkes bir şekilde var oluyor, bir işe yarıyor veya senin gibi önemli biri haline geliyor. O insanlara her zaman imreniyorum. Sana her zaman imreniyorum, Johnny. İhtiyaç duyulan biri olmak nasıl diye düşünüp duruyorum, son zamanlarda. Herhangi birinin telefonunda, hızlı aramalar kısmında yer almadığıma eminim. Bu beni üzüyor mu? Evet, belki biraz.

Fakat 'biri' olmamak, öte yandan bir çeşit özgürlük anlamına geliyor benim için. Ne demek istediğimi anlamak için kendini düşün.

İnsanların her zaman senden bir isteği oluyor, değil mi? Çıkarsız bir teklifte bulunmayana rastladın mı hiç? O anda iyi olup olmadığın kaç kere soruldu mesela?

Bu korkunç!

İnsanlar korkunç, Johnny.

Eminim ki geriye bile bakmadan kaçmak istediğin yüzlerce durumun ortasında kalmışsındır. Yeni evine taşınma sebebin de buydu, biliyorum. Sen de onlardan çok sıkıldın.

O halde beni dinle.

Zihnindeki müziğe eşlik et.

Sana ilk mektubumu yazarken, ben de o müziği dinliyordum.

Bu arada, birinin sana isimsiz mektuplar yolluyor olması biraz sinir bozucu biliyorum. Kimse belirsizliği sevmez. Fakat biraz sabret, olur mu? Sonuçta her gün birilerine mektup yazıp gizlice kapısına bırakmıyorum. Ne kadar özel olduğunu bu sayede anlayabilirsin. Veya muhtemelen ucubenin teki olduğumu düşünüyorsun. Anlayışla karşılarım, benim de kendimi öyle gördüğüm zamanlar oluyor. Açıkçası başlarda bu gizli hayranlık işini yaparken yüzüm kızarıyordu ama artık çok edepsiz hissediyorum.

Bir rahibeyi bile yoldan çıkartabilirsin.

Ve ben bir rahibe olmadığım için kolayca sana teslim olmayı seçiyorum.

Dans etmeyi unutma.

Belki bir gün birlikte ederiz.

B.

🥀

american beauty ➵ deppHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin