Kırmızı güllerle dolu bahçenin içerisinde, Betty'nin güneş altında ışıldayan saçları ve bir askısı omzundan düşmüş olan yazlık elbisesi kolayca göze çarpıyordu.
Turner ailesinin posta kutusu önünde durarak genç kadını izleyen kişi ise Johnny'den başkası değildi elbette. Güneş gözlüğünü çıkartmış, tek elinde tutuyordu. Diğer elinde ise Betty için bir zarf vardı. Kolları beyaz çitlere yaslı, yüzünde hayranlık dolu bir gülüş ile genç kadına bakıyordu. Betty henüz onu fark etmemişti. Johnny de bunu bekliyordu. Kadının ona doğru dönmesini ve gözleri buluştuğu an, güzel gülümsemesini sunmasını diliyordu.
Betty bir düş gibiydi.
Johnny ise uyanmak istemediği o rüyayı izliyordu.
Birkaç dakikanın takip ettiği süre zarfında, Betty çiçeklerle ilgilenmeye devam etti. Fakat bir çift güzel gözün onu takip ettiğini hissediyordu. İlk başta durdu, Johnny tarafından izlenmenin keyfini çıkartmak için fazladan saniyeler yarattı. Bahçe eldivenlerini çıkardı ve elbisesinin askısını düzeltti. Ardından adama doğru döndü. Uzakta, bahçe girişindeki posta kutusunun hemen yanında duran Johnny'e en içten haliyle gülümsedi.
Birbirlerine el salladılar.
Betty onu uyur halde bırakmasının üzerinden sadece dört saat geçmiş olmasına rağmen Johnny'i özlediğini hissetmişti. Ona doğru ilerlemeye başladığı sırada da düşünüyordu. Johnny'nin İtalya'ya gidip muhtemelen aylarca kalacağı süre boyunca ne yapacaktı?
Onsuz bu ışıltılı vadi bölgesi çok sıkıcı olurdu. En azından o gelmeden öncesi böyleydi. Emlak komisyonları ve yeni alıcıları etkilemek ile geçiyordu hayatı. Sonra birden bire ünlü bir aktöre gizlice mektup yazan o deli ruhu ortaya çıkmıştı ve bu sayede başka renkler de hayatına dahil oldu.
Betty usulca yaklaşırken, Johnny onu şaşırtacak bir hamlede bulunmuştu. Elindeki zarfı posta kutusunun üzerine bıraktı ve kadın ona ulaşamadan çitlerden uzaklaştı. Bunu planlamıştı. Güneş gözlüğünü takmadan önce Betty'e göz kırpmış, ardından o güzel kahverengi gözlerini gözlükle saklamıştı. Sonra yürümeye devam etmişti, Betty mektubuyla yalnız kalsın istiyordu.
Genç kadın onun bu hareketini şüphe dolu bir gülümseme ile karşılarken, git gide uzaklaşan Johnny'i izlemeye devam etti. Bu sırada da posta kutusuna ulaşmış, zarfı alarak içinden mektubu çıkartmıştı.
Sevgili Betty,
Senin yanımda olmadığın bir sabaha uyandığım için yeterince huysuz olduğumu tahmin ediyorsun, biliyorum. Doğru tahmin! Öyleyim. Yatağımın diğer yanı boşken uyanmak ve önceki gece, tekila yarışında beni yenmiş olmanı üst üste kabul etmekte zorlanıyorum. Ancak bunu telafi edeceğimiz gelecek anlarımızı düşününce, sanırım surat asmak için fazla güzel bir günün içindeyiz.
Ortak müzik zevkimiz için,
Dün akşam ki randevumuz için,
Benden daha iyi bir içici olduğun için,
Kelimeleri kullanmadan sohbet edebildiğin için,
Kaldırımda yürürken elimi tuttuğun için,
Her adımını bir dansın ritmine aitmiş gibi attığın için,
Evimi benden daha iyi bildiğin için,
Güzel dudakların için,
Geçen gecemi ay ışığından daha çok parlattığın için,
Teşekkür ederim, sevgilim.
Ama en çokta yastığıma sinmiş güzel kokuna minnettarım.
Ve artık senden uzak kalmak istemediğimi biliyorum. Birini özlemek için yeterli sabır ve güce sahip olamayacak kadar çok hayal kırıklığı yaşadım, B. Sonunda biteceğini bilsem bile yalnız olmak çok bunaltıcı geliyor bana. Özellikle de seni tanıdıktan sonra sorup duruyorum kendime;
Yalnızlığa alışkın olduğun yalanını söylemeye devam edecek misin, Johnny?
Cevabı biliyorsun, değil mi?
Artık yalan söylemek istemiyorum, Betty.
Gelecek ay film çekimleri için İtalya'ya gidiyorum, iki aylığına. Takvimden sayarak geçirebileceğim sayılı günler sadece, demek isterdim. Eskiden olduğum gibi değilim ama. Tekrar senin yanına döneceğim günleri saymaya sabrım kalmadı. Bu yüzden bana eşlik etmeni istiyorum, Betty.
İtalya'ya benimle gelir misin?
Lütfen?
Johnny.
🥀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
american beauty ➵ depp
FanfictionGizemli bir hayranı, Johnny'nin posta kutusuna mektuplar bırakmaya başlar. 🥀 johnny depp fanfiction. 21052022