Kadın iki elinin parmaklarını birleştirmiş çenesine koymuştu..Servisi itinalı bir şekilde yapıyor içimden herseyin yolunda gitmesi için dua ediyordum. Sonra adamın servisini önüne yavaş ve dikkatlice koymaya başladım. O esnada kabak gibi kolumdaki morluklar ortaya çıkmış bana el sallıyordu ben gömleğimin kolunu farkında olmadan yukarı çekmiş ve bu kolu neredeyse adamın gözüne sokuyordum. nasıl yaptım bu hatayı kahretsin. Allahım ne olur görmemiş olsun diye önce kabul olduğunu hiç görmediğim duamı ettim sonra göz ucu ile Adama baktım ve tabi ki gözleri kolumdaydı. Ha dedim görmüş işte, kahretsin. adam o keskin bakışlarını kolumdan çekip yüzüme odaklandı ben ona baktım ve tedirgin bir şekilde elimi Hızla çekip gömleğin kolunu kapattım. Utanç,korku,heycan o kadar çok duyguyu bir anda yaşadım ki şarabı servis etmeyi unutup kaçma telaşı içine girdim.masaya bakıp telaşlı bir sesle afiyet olsun diyerek tam dönmüştüm ki kadının rahatsız edici incelikteki sesi ; hey şarabı biz mi servis edeceğiz işini doğru yapsana diyiverdi.
Aaa şey özür dilerim efendim hemen servis ediyorum..Böylelerini niye çalıştırırlar anlamıyorum yapması gereken işi ben hatırlaracaksam o niye var ki burada.
Niye bu kadar abarttığını anlamıyordum.utancımdan sırtımdan terler boşalıyor ve ellerimin titremesine engel olamıyordum .şarabı kadehe dökerken artık ellerim o kadar feci titriyordu ki kadeh bir şekilde nasıl olduğunu anlayamadan devrilmişti bile..
Aaaaaaaaa seni aptal ne yaptığını sanıyorsun inanmıyorum, kerem bak yaaa inanamıyorum...
Ben elimde Şişe donup kaldım efendim ben çok özür dileeee !
Lafı ağzıma tıkamıştı bile ;kes sesini gerizekalı şuraya bak bu elbise ne kadar sen biliyormusun mahvoldu. Kadın peşi sıra hiç nefes almadan o kadar çok konuşuyorduki artık ben neredeyse stres ve korkudan ağlamak üzereydim.birden masaya vurulan yumruk ile kadının sesi anında kesildi. sus, kes sesin. Sanki hayat durdu o masanın çevresinde adam oturduğu yerden kadına çok sert bir şekilde bakarak tane tane ve vurgulu bir tonlama ile , "kes" ve siktiğimin çeneni kapalı tut dedi. Karşısındaki kadın resmen süt dökmüş kedi gibi olmuştu. Sanki az önceki kadın hiç o degildi. Ben titriyordum ve bu sert adamdan nasıl özür dilemeliyim diye kara kara düşünüyordum tabi. efendim çok özür dilerim gercekten nasıl olduğunu anlamadım bir anda oldu her şey çok özür dilerim affedin lütfen affedin beni. Ben konuşurken daha doğrusu yalvarırken adam sadece bakıyordu ve ne yalan söyleyeyim adeta insanı delip geçiyordu bakışları.
Tamam! diyerek susturdu beni "sakin ol " diye devam etti sesi biraz daha yumuşaktı bana karşı. Özür dileme ve işine bak servisi falan yenilemeyin masayı düzenlemek için de kimse gelmesin beş dk masayı yanlız bırakın. Ben gözüne Fener tutulmuş tavşan gibi kalmıştım öylece suratına bakıyordum adamın. Oda bu durumu anlamamış olacakki" sen beni anladın mı diye yüksek hatta bağırırcasına bir sesle sorunca kendime gelip kekeleyerek pepepe peki efendim diyerek koşar adım mutfağa yöneldim.
Deli gibi ağlıyordum melih bey beni işten çıkaracak kesin. Kovulacağım yahu birazdan işsiz kalacağım. Beni teselli etmeye çalışıyorlardı ama nafile beş dk geçmemişti ki garsonlardan biri mona melih bey seni odasına çağırıyor..Korktuğun şey işte gerçekleşiyordu. beni kovacak o yüzden çağıyor dedim ağlayarak. Gözlerimi silerek Odası'nın kapısını vurup içeri girdim. Girer girmez Melih bey sen nasıl böyle bir hata yaparsın? buranın kalitesini zedeleme hakkını kimseye vermiyorum kaç kez uyardım seni bu affedilemez anladın mı affedilemez, affetmem. Nasıl vereceksin bunun hesabını ? resmen adamın gözlerinden ateş çıkıyordu..
Ama melih bey bennnn demeye kalmadı kapı açıldı içeriye masadaki çift gelmişti kadın kedi gibiydi bana hiç bakmıyor sadece yere bakıyordu.
Melih bey birden onlara yöneldi oo buyrun efendim ben nasıl özür dilemeliyim bilmiyorum buyrun oturun hanımefendi buyrun bende şimdi gerekeni yapıyordum.
İçimden hemende işten kovulmam için beni şikayete Gelmişler züppe ne olacak lanet olsun diye geçiriyordum.
Adının artık kerem olduğunu bildiğim adam bana baktı ve "otur" dedi ben şaşırdım tabi melih beyde.Ben Şaşkın bir ifade ile adama bakarken duymadın mı otur burcu Hanım'ın söylemek istediği bişey var.
Al işte demekki kadın işten kovmasını isteyecek..
Kadın çok masum bir bakışla isminizi öğrenebilir miyim dedi. Be Beenn mona.
Mona hanım masada olanlar tamamen benim suçum özür dilerim lütfen affedin.
Ben ama aaaama nasıl olur şey.
Kerem bey Sözümü kesip peki burcu arabaya geç bekle dedi kadın tek kelime etmeden çıktı. Adam tuhaf bir sakinlikle Melih beye hitaben konuşmaya başladı.
Melih bey az önce masada evet bir olay oldu ama bu mona Hanım'ın suçu degil kendisi ziyadesi ile işini düzgün yapan saygılı ve becerikli bir çalışan.
Ben mallaşmıştım resmen; Ne dedi becerikli mi dedi Kim !ben mi, bennnnn ne oluyor yaa.
Kerem bey devam ediyordu ;Kendisi gibi bir çalışana sahip olduğunuz için şanslısınız ve artık daha sık buraya uğrayacağımı söylememe gerek yok bir dahaki gelişimde yine mona Hanımı görmek isterim... Anladınız mı?Tabi tabi Kerem bey nasıl isterseniz.Ben şaşkınlık içindeydim.
Bu anlamadığın adam melih beye bakarak peki o halde tekrar görüşürüz dedi ve hareketlendi. donup kalmıştım ayağı kalktığını bana bakınca farkedip telaşla ayağı fırladım elini uzattı bana bakarak ve mona görüşeceğiz dedi .. Ben önce eline baktım sonra ona sonra tekrar eline ve aptallaşmış bir tavırla elini tuttum teşekkür ederim efendim dedim. Hafif bir tebessüm ile yüzüme baktı kesin aptal halimi benim kadar oda komik buldu bu tebessüm başka nasıl ifade edilirki. Gerçi tebessüm ederken bile o sert ifade yumuşatmıyordu o ayrı . bir süre gözlerime baktı ve çıktı. Öylece kapıya bakakaldım ve neden sonra
Melih Bey'le göz göze geldik yaklaşık 10 saniye hiç konuşmadan baktık birbirimize,oda en az benim kadar şaşkındı. yüzüme bakıp eeee şimdi ne olacak ? Seni kovmayı düşünürken sanırım zam yapmam gerekecek dedi gülerek. bense az önce ne olduğunu anlamamış hala mal gibi yüzüne bakıyordum Melih beyin.İzin isteyip Odandan çıktım garip bir duygu yaşıyordum. Sahi ben az önce ne yaşadım öyle.