Herşey ve herşey sadece yorgunluk.

206 4 0
                                    

Nerde kaldı bu otobüs..... Saat 07:45
yine geç kalacağım okula birgün birgün hoca beni derse kesinlikle almayacak.... Durakta beklemek nedendir bilmem hep huzur vermiştir bana bekleyen ve hep biryerlere yetişmeye çalışan insanlar,hepsinin yüzünde ayrı bir ifade,kafalarından neler geçiyor acaba. Neyse işte geldi.Allahım yine çok kalabalık ve oturacak tek bir koltuk bile yok.
20 dk sonra okula vardım koşturarak dersimin olduğu sınıfın önüne gelmiştim bile ve ders başlamıştı.nefesimi düzenleyeyip kapıyı çaldım ve Sınıfa girdim. Hocam özür dilerim girebilir miyim.

* gir bakalım mona ama artık sürekli geç kalıyorsun farkında mısın.
*özür dilerim hocam .söyleyebildiğim tek şey buydu.ellerini Önümde bağlayıp yere bakıyordum utandığım her halimden belliydi.
* peki peki sırana otur bakalım.
O kadar yorgundum ki oturduğum o sert sandalye resmen kuş tüyü yastık etkisindeydi. Bir kaç ders geçmişti bile son derse girmeden kantine uğrayıp bir su aldım keşke burdan çıkar çıkmaz eve geçebilseydim çok yorgundum. Saat: 16:45 okuldan çıkmak üzere toparlandım off gercekten hiç istemiyorum gitmeyi ayaklarım ters ters gitsene restoranta gitmek için yine yola çıkmıştım. Restorant çok güzel ve kaliteli bir yerdi çok zevkli döşenmiş havasında gelenleri direk etkisi atlına alan bir sakinlik vardı .hatırı sayılır müşteriler gelirdi hep ve kesinlikle hataya yer olmayan herseyin titizlik ile uygulanması gereken 5 yıldızlı bir restorantı. Manzarası süperdi bütün Boğaz ayakların altındaydı insanların. müşteriler için huzur benim içinse eziyetten başka bişey degildi.
*hoşgeldiniz efendim
Buyrun siparişlerinizi alabilir miyim .. Tabi,hemen ,teşekkür ederim . Biraz daha buz vs vs vs... Müşterileri memnun etmek için elimden geleni yapıyor ve bu yapmacık gülümsemeden nefret ediyordum. Birde giyinmek zorunda olduğum kısa etekten.bazı müşterilerin bacaklarıma bakması rahatsızlık vericiydi ama hep görme,duyma,işine bak...

Nihayet bir gün daha sona erdi.. O kadar yorgundum ki olduğum yerde yığılıp kalabilirdim.
Restoranttan gece yarısında çıkıyordum ve beni eve yine orada çalışanlardan biri olan "murat" bırakıyordu iyi efendi bir çocuktu ve bana olmayan kardeşim gibi geliyordu. Arabadan inerken teşekkür edip eve yöneldim,geç olduğu için kapıyı anahtarla açıp içeri girdim... Salonun ışığı yanıyor du oraya yöneldim aman Allahım bu pislik yine sızıp kalmış burada ..her taraf Fıstık kabuğu,peynir kırıntıları,sigara külü gerçekten artık bu Adama dayanamıyordum.çok sinirlenmiştim onu Öylece bırakıp teyzemin yanına geçtim kapıyı açtım ışığı yakmak için uzandım,teyzem arkasını dönmüştü teyze...teyzecim. Uyumuş olmalı ışığı kapatıp çıktım. Salona geçip biraz toparladım ortalığı bulaşıkları yıkadım ama içimden Hasan'ı oradan kaldırmak gelmiyordu ve öyle de yaptım uyusun o masa da pis herif. Saat 3 buçuk olmuştu bile banyoya girmeyi istedim ama o kadar yorgundum ki üşenip yatağa uzandım saati yine herzamanki gibi ayarlayıp uyudum..
Birkaç saat sonra saatin o berbat sesi yine gorevini yerine getiriyordu bu sefer yalvarır gözlerle baktım lütfen 5 dk daha der gibi ama o hiç umursamıyor olanca gücü ile çalıyordu.. Kaktım banyoya geçip Yüzümü yıkadım aynaya kaç zaman sonra ilk kez dikkatli bir şekilde bakıyordum Yüzüm iyice zayıflamıştı ve uykusuzluk Gözlerimin şişmesine neden Olmuştu. Odadan çıkıp teyzemin yanına geçtim teyze
Teyzem yine arkası bana dönüp bir şekilde duyururdu teyzecim hadi ama sen bu saatte uyumazsın bi gariplik vardı nefes alıyordu görüyordum ama cevap vermiyordu yaklaştım omzunu tuttum kendime doğru çevirdim teyze Aman allahım ne oldu sana teyze bu nasıl oldu.
Resmen kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü teyzem ağlamaktan şişmiş gözlerle bana bakıyordu bir gözü mosmor olmuş ve neredeyse yanağının genelini kaplamıştı. Teyze kim yaptı bunu neden anlat hadiiiii.
Sadece Hasan diyebildi. Ben nasıl bir hızla salona geçtiğimi bile hatırlamıyorum. O pislik masadan kalkmış camın kenarında ki eski kanepenin üzerinde uyukluyordu. o sararmış atleti ile ağzı açık ve bir ayağını kanepeden sarkıtmış horluyordu. Hışımla yanına gidip kalk,kalk dedim pis herif sen bunu nasıl yaparsın. O iğrenç atletinin önünden tutup onu sarsıyordum uyandı. .
* ne oluyor lannnn Öksürerek beni bir eli ile iteleyip yattığı yerden doruldu. Her zaman uyanınca öksürürdü yine aynı şeyi yaptı ben o esnada ağzıma ne geliyorsa söylüyordum.
Mekanikleşmiş sesi ile yerinden kalktı sen bana hesap mı soruyorsun lannn küçük Fahişe.
O kadar kızmıştım ki küfrederek onu ittim ve sendeledi çok sinirlenmişti.o daha sinirli bir şekilde Yanıma Yaklaşıp bana öyle bir tokat attıki önce masaya sonra da yere düştüm saçlarından tutup bir tane daha vurdu ağzıma gelen kan tadını hissetmiyordum ve küfürler saçarak ağlıyordum. Kolumu tutup büktü ters bi şekilde bileğimi büküp arkama geçti ve teyzemin olduğu odaya doğru hizla Yürüdük bak ona dedi eğer ona zarar vermemi istemiyorsan bana daha çok para getireceksin daha çok .
*ama zaten çalışıyorum ne yapabilirim başka ağlıyordum teyzem de ağlıyor beni bırakması için yalvarıyordu.
Daha çok para ben nasıl getireceğini biliyorum biraz daha bekle bakalım ve bir daha bana karşı gelirsen seni kimse elimden alamaz. Beni hızla yere itti ve homurdanarak çıktı gitti.
* dudağımın kenarı patlamıştı ve canım çok yanıyordu teyzem üzülmesin diye belli etmemeye çalışıyordum gidip ühemen teyzeme sarıldım tamam sakin ol bişeyim yok iyiyim sakin. Ağlıyordum,ağlıyordu daha çok para bu adamın aklından ne geçiyordu.

Karanlıktan gelen.... Bir mafya hikayesidirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin