39: our daughter

9.6K 818 570
                                    

son bir bölüm kaldı diye upuzuun yazdım👉🏻👈🏻

🎬

"Lütfen kızma bana Taehyung biliyorsun sık hastalanan birisi değilim ki bende tahmin edemedim-'' ağzıma soktuğu çorba kaşığını mecburen aldığımda masum bir şekilde bakıp içtim yaptığı çorbayı. Beni dövse haklıydı resmen. Senede birkaç kez yapılan açık hava partilerinden birine katılmak için ısrar etmiştim ki gitmiştik de. Taehyung'un tek derdi kıskançlık olduğu için orada geçirdiğimiz her dakika onun için tetikte halindeydi. Sonuç olarak da birilerinden huylandığı için beni kucağına çekmiş ve bütün akşamı kucağında geçirmeme neden olmuştu. 

Tabii ben bitmeyen enerjimle kucağında da oturduğum yerde dans ettiğim için Taehyung zorda kalmış ve hırslı bir şekilde beni tuvalete götürmüştü. Bir güzel sevişmiştik. 

Sonucunu da hava çarpması yüzünden hasta olarak çekiyordum. Taehyung şansıma öğlene kadar çalıştığı için öğleden sonra eve gelmiş ve ateşimin çıktığını fark edince hemen bir şeyler yapmaya başlamıştı. İşin kötüsü oğluma yaklaşmama da izin vermiyordu burnum akıyor diye ve bebeğimi özlüyordum. 

''Büzme dudaklarını. Bu çorbanın hepsi bitecek, ardından getirdiğim ilaçları içeceksin.'' gayet otoriter bir şekilde konuşurken su bardağının içine attığı ilacın erimesini beklemişti. Tekrar çorba tabağını eline aldığında bu sefer tamamen bana vermiş ve içmemi beklemişti. 

''Peki ya Donghyun?''

''Donghyun'a yaklaşmak yok.''

''Ama hayır ya!'' dememle Donghyun oturduğu yerde sıçramış ve oyuncak robotu elinden düşerken bize dönmüştü. ''Ay- özür dilerim bebeğim refleksle öyle oldu.'' dedim şaşkın suratına bakarken. 

''Donghyun'un bağışıklığı çok düşük Jungkook. Oğlumuzu riske atamayız.''

''Ama özlüyorum oğlumu...''

''Sen hastayken bende seni özlüyordum ama sabrettim ve kavuştum sana.'' dediğinde suratım istemsizce düşmüş ve çorbamdaki kaşığımla oynarken usul usul içtim. Haklıydı. O da çok beklemişti beni. Bende şimdi oğlumu beklemeliydim. Uzanıp saçlarımı öptüğünde ayağa kalkmış ve pikeyi ayağımdan hafifçe çekmiş ve hırkanın da fermuarını açmıştı. Ateşim düşmüştü ama riske atmak istemiyordu sanırım. 

Telefonunu eline aldığında güldüğüne şahit oldum. ''Bizimkiler yine grubu talan etmişler.''

''Bakarım birazdan. Gerçi Hoseok yine en son geldiğimiz için kızacak ama..''

Arka planda açık duran televizyona döndüğümde çorbamı usul usul içmiştim. Taehyung'da ayak ucuma oturup geriye yaslandığında saçlarını geriye atmış ve telefonu ile ilgilenmişti bir süre. Donghyun robotunun ışıklarını açamadığı için kolunu çekiştiriyor ve kendini zorladığı için yüzünü kızartıyordu. Gülümserken elindeki robotu ile yanıma doğru emeklerken göz göze geldik.  

Mırıldanarak elindeki oyuncağını bana getirirken kalkıp yanaklarını ısırmak istedim. Taehyung anında fark etmiş ve Donghyun'u kucaklamışken suratımı astım. ''Hop, babaya gitmek yok bebeğim. Çok hasta o.'' 

''Of Taehyung ya..ne güzel geliyordu bana.'' 

''Hm hm gelsin de hasta olsun çocuğum.'' diyerek güldüğünde oğlumu kucağına oturtmuş ve elindeki robotu almıştı. Donghyun'un asıl yapmak istediği şeyi yapıp ışıklarını açtığında bütün salonu Donghyun'un kahkahası doldurmuştu. İkimizde gülümseyerek oğlumuzu izlerken robotun ışıkları hareketlendikçe gülmeye devam ediyordu.

dont forget | taekook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin