Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.Karşımda Onur ve önceki doktor duruyordu. "Ne işim var burada yine?" dedim kısık bir sesle.Doktor beni "Stres altındaymışsın" diye cevapladı.Onur ise tebessüm etti.Daha sonra doktor odadan çıktı.Onur yanıma yaklaştı ve "Güzel miydi bari tişörtümün kokusu?Ter filan kokmuyordur İnşallah?" deyip güldü.Ah!En son Onur'un odasındaydım ve tişörtündeki kokusunu içime çekiyordum!Tam da bayılmam gereken yer!Aferin bana!Kekeleyerek "Be-ben onu yıkayacaktım..." diye cevapladım Onur'u.Onur "Peki, öyle olsun" dedi ve tebessüm etti.Konuyu dağıtarak "Yine o iğrenç yere mi götüreceksin beni?" dedim.Onur "Hayır, stres yapıp bayılıyorsun sonra, başıma bela alamam kendi evinde kendi haline bırakmaya karar verdim" diye cevapladı beni.Üzülmüştüm ama belli etmemiştim."Sonunda!" dedim kısık bir sesle.Daha sonra Onur "Haydi biraz dinlen" dedi ve odadan çıktı.Ben de stresten en mükemmel kaçış yolu olan şeyi yaptım; uyudum.
Uyandığımda karşımda Onur duruyordu. "Amma uyudun be" deyip güldü.Saate baktım. "Alt tarafı iki saat be" dedim. "Neyse haydi kalk gidiyoruz" diye cevapladı Onur beni ve daha sonra odadan çıktı.Yattığım yerden kalktım ve odadan çıktım.Onur beni kaçırırken eşyalarımı da almıştı.Çok düşüncelidir kendisi!Onur'a "Eşyalarım o iğrenç yerde kaldı" dedim.Ayrıca telefonum da Onur'daydı.Onur "Ben getirdim onları sen uyurken" dedi ve elime bir çanta tutuşturdu.Daha sonra cebinden telefonumu çıkardı."Al bu da telefonun" dedi."Sağol" deyip sert bir şekilde aldım telefonu elinden.Tam asansöre binecektim ki Onur benden önce bindi.Merdivene yöneldim. "Buna ne gerek var?Alt tarafı iki kat boyunca katlanacksın bana!" diye bağırdı arkamdan.Geri döndüm ve asansöre bindim.Onur'un yüzüne bile bakmıyordum.İneceğimiz katın düğmesine Onur bastı.Zemin kata inmiştik, kapıya kadar birlikte yürüdük.Sonra ben karşı kaldırıma geçip taksi beklemeye başladım.Onur Birkaç dakika Hastanenin önünde bekledi.Taksi bekliyor sanmıştım ki önünde simsiyah bir jeep durdu.Onur da o arabaya bindi.Tabi ya!Karı parası yiyen koca!Ben taksi beklemeye devam ettim.Onur'un arabası gözden kaybolmuştu bile.Hava soğuktu ve donuyordum.Daha sonra Onur'un arabası geri döndü ve bu sefer benim önümde durdu.Onur camdan kafasını çıkarıp "Gideceğiniz yere kadar eşlik edelim hanımefendi!" deyip güldü.Sinirlerimi bozuyordu."Kalsın!" diye bağırdım.Onur arabadan indi ve beni sertçe kolumdan tutup arabanın arka koltuğuna zorla bindirdi."Kaba!" diye bağırdım.Benim kapımı gülerek kapatıp kendi koltuğuna bindi.Kendi kapısını da kapattıktan sonra şoför arabayı sürmeye başladı."Zengin karı parası yiyen koca işte nolucak?!! diye hafifçe bağırdım arabanın içinde.Sinirlenmişti.Burnundan soluyordu.Ama büyük ihtimalle stres yapmamam için tek kelime etmiyordu.Korkumdan yol boyunca bir daha hiçbir şey demedim.O da konuşmadı.Fırtına öncesi sessizlikti bu.Uyumayı çok seven uykucu bir insan olduğum için tam uykuya dalıyordum ki araba sert bir şekilde durdu."Yavaş!" diye bağırdım refleks olarak.Daha sonra Onur "Yolculuk bitti,haydi artık eve" dedi soğuk bir tavırla.Arabadan indi ve kapımı açtı.Çantamı alıp arabadan indiğimde kapımı arkamdan sertçe kapattı.Sesten irkilip elimdeki çantayı yere düşürdüm.Tam çantamı almak için eğilmiştim ki Onur da benim çantamı almak için eğildi.Çantaya ikimiz de limizi uzattık.Çantanın üzerinde ellerimiz birleşmişti.Göz gözeydik.Ta ki acemi şoför yanlışlıkla(!) kornaya basana kadar.Acemi şoför yanlışlıkla(!) kornaya basınca korna sesiyle ikimiz de kendimize geldik.Onur ayağa kalktı.Ben de çantamı alıp ayağa kalktım.Tam arkamı dönmüş kaldığım binaya doğru gidiyordum ki arkamdan gelen Onur'u fark ettim.Arkamı dönüp Onur'a "Hayırdır?Sen nereye?" dedim.Güldü ve "Evime" dedi.Gülüşü ve ses tonu beni korkutmuştu.Evet!Yeni bir sürpriz kapıdaydı.Önüme döndüm ve biraz şaşkınlık biraz da korkuyla yoluma devam ettim.Binanın önüne geldiğimde telaşlı bir şekilde kapıyı açtım.Asansöre yöneldim.Tam asansörün kapısını açmıştım ki sanki kapıyı Onur'a açmışım gibi yüzsüzce "Sağol" dedi ve asansöre bindi.Bir şey demedim.Tekrar merdivenlere yönelmiştim ki bu sefer Onur arkamdan bağırmak yerine beni sertçe kolumdan tutup kendisine çekti.Bunu yapmayı seviyordu.Yine göz gözeydik.Ve bir de burun buruna tabi.Tekrar gözlerini benden bir dakika bile ayırmadan çıkacağı katın düğmesine bastı bu sefer.Tesadüfe bakın ki çıkacağımız kat da aynıydı.Meraktan çatlıyordum.Aynı evde mi kalacaktık yine?Asla!Ben bunları düşünürken Onur hala bana bakıyordu.Daha sonra düşündüğüm şeyleri unutup Onur'la burun buruna olduğumuzu hatırladım.Onur'u ittim."Bunu bir daha yapma!" diye bağırdım.Onur tam cevap verecekti ki asansör bir anda sert bir şekilde durdu.Ama daha benim evimin olduğu kata çıkmamıştık ki?Kahretsin!Asansörde kalmıştık!Onur'la!Kahretsin! "Harika!Bir bu eksikti!" diye bağırdım.Onur gülerek "Ne oldu güzelim?Korktun mu?" dedi.Arabada uyuyamadığım için uykum vardı.Bir köşeye kıvrıl ve Onur'a "Uyuyacağım ben,bana sakın yaklaşma!" diye bağırdım.Güldü ve o da diğer köşeye kıvrıldı."Burada seninle ömrümün sonuna kadar kalabilirim" dedi.Bir bilse,benim zaten o kadar ömrüm kalmamıştı,ah bir bilse."Ben kalamam ama" dedim."İyi uykular" dedi.Sanırım o da uyuyacaktı.Filmlerde asansörde kalındığında fantezi yapılır biz ise uyuyoruz.Ne fantezi ama!Ben de "İyi uykular" deyip gözlerimi kapattım.