Ayaklarımı hissetmiyordum, nefesim kesiliyor ve hiçbir şekilde düzelmiyordu. Koşmaya devam ederek arkama baktığımda peşimdeki adamın gittiğini gördüm. Adımlarımı yavaşlatıp ellerimi dizlerimin üstüne koyarak dinlenmeye başladım artık.
Yorgun bedenime sadece bir yere oturmak iyi gelirdi. Arkama son bir kez daha baktığımda yine kimsenin olmadığını görünce önüme döndüm, lakin dönmez olaydım.
İri bedeni, gür hafif dalgalı siyah saçları ve yeşil gözleri ile karşılaştım. Babam yüzünden hayatım kararmıştı. Tefeciden borç alıp, kaçıp gitmişti. Tüm yüküde bana atmıştı.
Bende tek çareyi her defasında kuytu köşeye saklanarak bulmuştum, bu sondu. Bu cidden son kaçışımdı.
"Kaçman bir şeye yaramaz Selin, her kaçışında bulurum seni." Haklıydı her kaçışımda bulurdu beni..
Sonrası koskoca bir karanlık.
uyandığımda nerdeydim onu bile bilmiyordum.. Beyaz bir duvar, gri eşyalar. Benim bir depoya götürülüp ölesiye kadar dövülmem gerekiyordu, ama ben şu an onun yerine bir evdeyim.Üstümdeki yorganı kaldırıp yatakta ayağımı sarkıttım. Evin hiçbir köşesini bilmiyordum, odadan çıkıp merdivenlere yöneldim. Kaçsam kimse görmezdi beni. Sessiz olmaya özen göstererek indim aşağıya.
Ama benim şansıma sıçayım tüm asaleti ile oturuyordu koltukta. Sert yüz hatları, üzerindeki siyah takım elbise. Ağız sulandırıcı bir görüntü.
Geldiğimi hissetmiş gibi döndü arkasını, beni görünce dudaklarında bir sırıtış peydah oldu.
"Uyanmışız Selin hanım."
"Uyandık Araz bey."
Sesimdeki tiksindirici tınıyı almış olacak gibi sırıtışı daha çok büyüdü. Adamdaki yüzsüzlük bende olsaydı kulağımın çınlamasından uyuyamazdım herhalde.
Oturduğu yerden heybetli bir şekilde kalktı ayağa. Üstüme yürüdü, ben bu adamdan çok pis tırsıyordum.
"Güzel kızsın, babana çekmişsin."
Dediği ile kaşlarımı çattım, gür bir kahkaha atıp kalktığı koltuğa geri döndü.
"Ölmesi ne yazık oldu değil mi?"
Hayatım çökmüştü, bir yığın harabenin altında kalmıştım adeta. Kaçtığını sandığım babamın şimdi öldüğünü öğreniyordum.
"Sen, neyden bahsediyorsun?"
Yüzündeki o sırıtışın kayboluşuna şahit oldum, bildiğimi sanıyordu. Öyle tahmin etmişti..
"Az önce gülüp söyleniyordun dalga geçer gibi şimdide söyle ne demek babam öldü!" yanaklarımın ıslaklığı canımı sıkmıştı. Aklıma gelmedik bir ihtimalin gerçek olması yıkmıştı beni. Delirmiştim, bana bakan bir adamın yok olması.. Kalbimi acıtmıştı.
"Bilmiyor muydun?"
"Bilsem böyle bir tepki verir miyim sana araz!"
Kabul hiç iyi hissetmiyordum, bu haber beni yıkmıştı. Aklıma dehşet senaryolar bile geliyordu.
"kim yaptı, kim öldürdü baba mı? Sen mi yoksa, o parayı alamadın diye sen mi öldürdün baba mı? Söylesene işkence ettin mi, çok yalvardı mı babam. Çok ağladı mı , tatmin oldun mu yalvarışlarından?!"
Deli gibi bağırıyor aynı zamanda arazın üstüne yürüyordum. Sakinleşmem için kollarımdan tutu, çekti göğüsüne, okşadı saçlarımı. " Selin ben o adamlardan değilim, babanın arkadaşının oğluyum. "
" Biliyorsun, bunu kimin yaptığını çok iyi biliyorsun değil mi?"
Başımı kaldırıp baktım yüzüne, gözlerime bakıyordu. Başını usulca salladı. Ellerimi sıktım, şimdi intikam ateşinden besleniyordum.
Elimden geleni yapıp en iyi şekilde cezalarını çekmelerine yardım edecektim.
-
Ep song: Here comes the rain again.Bölüm kısa oldu lakin diğer bölümleri elimden geldiğince uzun yapmaya çalışacağım, öpüldünüz! 🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğuş
Hayran KurguÖlen sevgilisinin yanına gitmek için yalvaran genç kız. Gecenin bir vakti intihar edip sevdiğinin yanına gitme isteğini gerçekleştirmiş yorulmuş bir kız. Dileğin gerçek oldu yavru kuş, uç ki kavuş sevdiğine.