...
'ölüm bizi ayırana kadar.'
jungkook evlilik yemininde olan bu cümleden nefret ediyordu. ölüm insanları ayırır mıydı ki? sevgili taehyung'u öldükten sonra onun eşi olmaya devam etmeyecek miydi? bu düşüncelerinden de nefret ediyordu. ölünce başına ne geleceğinden emin değildi ama taehyung hemen orada yanı başında olsun isterdi.
bir akşam düşünceleri yüzünden uyuyamamışken balkona çıkmış gökyüzünü izlerken yanına gelip ona sarılan eşiyle beraber tüm gardını indirip sarsılarak ağlamaya başlamıştı. taehyung sadece onu sarmaladı, anlatmasını beklemedi, neden ağladığını sorgulamadı. sadece yanında olmak için oradaydı. jungkook biraz olsun sakinleşebildiğinde taehyung'a onu her anında yanında istediğini söyledi, en kötü ve en iyi anlarında da. ne yaparsa yapsın, ne olursa olsun onunla olmak istiyordu. taehyung, her daim orada olacağını söyledi. jungkook bu anların içine ölüm sonrasını da katmıştı. hastalıkta, sağlıkta ve her daim taehyung yanında olsun istiyordu. eğer inanıyorsanız, sonsuz yaşam taehyung'suz manyak sıkıcı bir şeydi.
aynı eve çıkmalarının üstünden iki yıl geçmişken manevi bir evlilik töreni yapmaya karar verdiler. bu jungkook'u çok heyecanlandırıyordu evin içinde kıkır kıkır gezip duruyor, taehyung'u gördüğünde sanki birbirlerinin her şeylerini bilmiyorlarmış gibi kızarıyor ve ondan kaçıyordu. yeni evlenecek çiftler gibi utangaç davranmak çok hoşuna gitmişti, yaşayabileceği tüm duyguları uçlarda yaşıyordu.
taehyung'u damatlığının içerisinde gördüğünde sanki hiç takım elbiseyle görmemiş gibi heyecandan karnına ağrılar girmişti. saçlarını özenle o yaptı, evlerinin bahçesinde minik bir tören düzenlediler. taehyung jungkook'a bakarken gülümsemeyi kesemediği için yanaklarının ağrıdığı gerekçesiyle yakınırken, jungkook mızmızlanmamasını öperek her şeyi düzeltebileceğini söylüyordu sadece eşi biraz beklemeliydi. evlenmeden cıvık cıvık bir çifte dönüştüklerinin farkındalığıyla evlilik yeminlerini ederken, ölüm bizi ayırana kadar cümlesi gizlice yeminlerinin içerisine ve jungkook'un beynine sızdı.
yeni evli çift kafalarından çıkıp balayıları bitene kadar jungkook bunu fark edemedi. ne zaman ki markete gitmek için dışarı çıktı, yolda yürürken düğünlerinde çalan bir şarkıyı mırıldandığını fark etti, o gün konuşulanları aklına getirdi. ne zaman ki yeminleri tekrar düşündü. o zaman fark etti ki, onlar ölüm sonrası için birbirlerine söz vermemişlerdi. çok basitti, herkes yeminlerini böyle ederdi. ama bu jungkook'un adımlarını duraklattı. yolun kenarına çöktü, çevresinde neler olup bittiğini fark edemiyordu. büyük bir huzursuzluğun pençesine çekilmişti.
öleceğini düşündü, taehyung'un öleceğini düşündü. birbirlerini kaybedeceklerini düşündü. evlerini düşündü, o gittikten sonra bir bir eşyalarının nasıl da eksileceğini, taehyung'un sevmediği muzlu sütleri artık almayacağını, izlerinin yavaş yavaş silineceğini. derin bir nefes aldı. bir yatağın sol tarafını boş düşünüyordu bir sağ tarafını. her iki senaryodan da ölesiye korktu. ölesiye. sanki ölüm gerçeğiyle ilk kez tanışıyormuş gibi hissetti. eğer ölüm bizi ayırana kadar demeselerdi taehyung onunla ölümden sonra da kalırdı.
taehyung onu kaldırım kenarında titrerken buldu, yanındaydı hep yanında olacaktı. ölümden sonrası için de söz verdi. jungkook belli bir süre rahatlasa da hayatı boyunca bunu düşündü.
ölüm bizi ayırana kadar, peki daha sonra ne olacaktı?
...
...
'ölüm bizi ayırana kadar.'
'ne kadar uzun süredir seni beklediğim hakkında bir fikrin var mı? inanamıyorum beni bu kadar beklettiğine.'
'özür dilerim, biliyorsun elimde değildi.'
'sorun değil, naz yapıyordum sana. seni beklemeyi bile seviyorum ben.'
'ama beklerken ödüm koptu, yokluğumda seni kaparlar diye.'
'saçmalama, senin dışında kimse kapamaz beni.'
'bir tek ben kapabilirim değil mi?'
'evet ama bu sefer o kadar kolay kapamazsın, bu sefer de ben nazlanacağım sana.'
'ne demek kapamazsın taehyung? kaptım bile, evliyiz biz.'
'hayır.'
'hayır mı?'
'ölüm bizi ayırana kadar demiştim jungkook, ben bekar bir beyefendiyim. ama seninle bir kahve içmeye hayır demezdim.'
'taehyung, çok tatlısın.'
'adını koymadan olmaz, çok hızlı gidiyorsun.'
'özür dilerim lütfen affedin beyefendi. acaba benimle bir kahve içer miydiniz?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dont say goodbye, taekook oneshots
Hayran Kurguvar mıydım yok muydum anlamıyordum ki kalakalmış gibiydim aklımda