"Vicdan Azabı"

312 17 4
                                    

-Hatırlatma-

-Hastanın hayati tehlikesi yok fakat geldiğinde çok kan kaybetmişti ve bıçak kritik bir bölgeye saplanmıştı. Bu yüzden hastayı yoğun bakıma almak zorunda kaldık. Şuan tek yapabileceğimiz dua ederek beklemek.

*************

2 Hafta sonra

-Yiğitin ağzından-

Tamı tamına iki hafta olmuştu. Bahadır denen çocuğa ulaşamıyorduk. Hifa iki haftadır uyanmıyordu. Bu benim ve Eymen'in sinirini daha çok bozuyordu. Eymen polislere benim suçlu olduğumu söylesede yeterli delil olmadığından ve Hifa'nın ifadesi alınmadığı için hiç birşey yapamadılar. Suçun en büyüğü bendeydi çünkü bu salak kızla uğraşmaya başladım. Onu diğer kızlar gibi umursamamıştım. Zaten neden bıçağın önüne atladığını anlamadım. Ne düşünüyordu acaba? Uyandığı zaman bu hareketinin nedenini soracaktım ona. İki haftadır okul çıkışı Eymenlerle beraber hastahaneye gelipHifa'nın uyanmasını bekliyorduk fakat doktordan hep aynı cevabı alıyorduk. Şuan her zamanki gibi hastaneye gelmiştik. Hifa'nın ailesi kapının önünde bekliyorlardı. Kızlar hemen yan taraflarında, Eymenlerde onlara yakın bir yerde duruyorlardı. Bizde Burak'la biraz daha uzakta karşı duvara yaslanmış bir şekilde duruyorduk. Eymen Hifa'ya bakmak için camın önüne gitti. Sonra hemen arkasına dönüp

-Hifa parmağını oynattı gördüm. Uyanıyor. dedi.

Hemen herkes camın önüne gitti. Bende çok sevindim ama biz Burak'la olduğumuz yerde kaldık. Şuan gerçekten mutlu olmuş ve rahatlamıştım. Eğer uyanmasaydı vicdan azabı çekecek ve gerçekten üzülecektim. Ne kadar mutlu olsamda ona hala oraya gelip, kavganın arasına girdiği için kızgındım.

-Hifanın ağzından-

Gözlerimi açmaya çalıştığımda ilk başta başarılı olamadım. Gözlerimi zorlayarak açtığımda ışık yüzünden gözlerim kısıldı. Sonrasında beyaz bir tavan gördüm ve burnuma gelen iğrenç kokudan hastanede olduğumu anladım. Kendimi zorlayıp kafamı biraz kaldırdığımda camın arkasında durmuş bana bakan ailemi,kızları ve Eymenleri gördüm. Hepsini yüzünde buruk bir tebessüm vardı. Hepsinin ne kadar üzüldüğü belliydi ama bunu gülerek gizlemeye çalışıyorlardı. Biraz sonra içeriye doktor girdi.

-Nasıl hissediyorsunuz Hifa hanım.

-İyiyim, sanırım.

Doktor bir kaç kontrol yaptıktan sonra kendimi iyi hissediyorsam polislerin gelip ifade alacaklarını söyledi ve yanıma bir kişinin girebileceğini sonrada beni normal odaya alacaklarını söyleyip çıktı. 5-10 dakika sonra annem içeriye girdi. Çok ağladığı belliydi. Yine ağlıyordu ama bu sefer mutluluktan. Gelip yatağın yanındaki koltuğa oturarak elimi tuttu.

-Nasıl hissediyosun kızım. Çok endişelendirdin bizi.

-İyiyim annecim,endişelenmeyin artık. Sende ağlama daha fazla.

-Şuan mutluluktan ağlıyorum kızım bakma sen bana. Neyse ben seni fazla yormayayım zaten birazdan seni normal odaya alacaklarmış. Arkadaşlarında çok endişelendi senin için, hergün geldiler buraya. Odaya geçince onlarda gelir yanına.

-Tamam annecim. Babama iyi olduğumu söyle üzülmesin artık.

-Tamam canım kızım.

Annem çıkarken tekrar odanın camına baktım. Sol tarafta babam yanında kızlar ve arkalarında erkekler içeri bakıyorlardı. Kendimi biraz zorlayarak 'iyiyim' demek istercesine gülümsedim. Bir saat sonra beni normal odaya aldılar. İlk önce annemle babam girdi odaya. Babamlada anneminkine benzer bir konuşma yaptıktan sonra annemler çıktı. Hemen arkalarından kızlar içeri girdiler. Hepsi gelip beni tek tek öptükten sonra

ÇEKİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin