ÇEKİK

'Aşk'ta Mantık Yoktur!'

Hifa'nın ağzından

-Evet?

-Çünkü seni düşünüyorum ve önemsiyorum sana birşey olmasından korkuyorum aptal tamam mı??dedi bir anda bağırarak.Ne?

-S.Sen ne ne diyorsun?Ne dediğinin farkında mısın acaba??Şimdi lütfen beni geri Rüzgar'ın yanına götürür müsün?dedim

-Rüzgar?Rüzgar'ın yanına ha?Ne ara benden daha güvenilir ve yakın oldu bu Rüzgar bey?Seni onun yanına falan götüremem okay?Ve ayrıca ne dediğimin çokta iyi farkındayım.Sende dediklerimi aklında tutsan ve hareketlerine dikkat edersen çok iyi olur.Çünkü ben seni seviyorum sende bir önce beni sevmeye başlasan iyi edersin Yobazcık.dedi

Aha!Dedi kızım dedi seni sevdiğini söyledi.Komşulaaar nere gidem ben,kızım bişey söylesene çocuğa ağzın 5 karış açık bakma şu çocuğa.Ve karşınızda benim kıymetli iç sesim.Ben daha duyduklarımı anlamaya çalışırken birde o geldi.

-Ne?

Tüm bu duyduklarım karşısında ağzımdan sadece bu çıkmıştı.Çünkü o böyle konuşmaya başladığı anda sanki içimde hayvanat bahçesi varmışta tüm hayvanların hepsi bir anda sevinçten havalara uçmuş.Kelebekler sevinç ile uçmaktan yorulmuş maymunlara buyurun abi der gibi yer vermişlerde maymunlar şu anda kalbimin üzerinde delice çığlık atıp zıplamaya başlamıştı.

-İşte bu kadar Yobazcık şimdi kızların yanına gideceğimiz için adresi versen iyi olur değil mi?

-Sen onların.....onların yanına gideceğimi nereden biliyorsun.Şaşkınlığım ikiye katlanmış bir şekilde Yiğit'e bakmaya devam ettim.

-Biliyorum işte fakat sen adresi vermemeye devam edersen geriye gidebileceğimiz tek yer kalıyor o da benim evim.dedi gülerek

Bende hemen evini adresini verdim tabiki ve ardından hemen Selin'e beni almalarına gerek olmadığını eve geleceğimi söyledim.Ve kesinlikle beni aramamalarını çünkü Yiğit Bey'imize belli olmaz yine bir telefon vakası yaşayabilirdik.1 saat kadar süren yolculuktan sonra sonunda Selin'lerin yazlığın önüne gelmiştik.Fakat dikkatimi çeken şey yazlık değil yazlığın önünde 4 sinirli kız gördüm.Bunu bekliyor muydum?Tabi ki hayır!!Hemen yol esnasında korkudan taktığım emniyet kemerini çıkardım tam kapıyı açacaktım ki Yiğit bir anda kapıları kitledi ve bu da tabi ki refleks olarak ona kırmızı görmüş boğa gibi baktım.

-Hiç bana kırmızı boğa görmüş boğa gibi bakma Yobazcık.dedi gülerek 

-Hoöll(Ve cahil yazarınız karşınızda burada anlatmak istediğim kelime kore dizi-filmlerinde izlediyseniz oha/yuh artık ile aynı anlamda)

-Dediklerimi sakın unutma eğer unutursan sonuçlarına katlanırsın Yobazcık.dedi ciddi bir şekilde

Sonoçlorono kotlonorson,yeter ya sonuçlar sonuçlar diye kafayı yemiş aklıma bir anda bedel diye kafayı yemiş Haluk Mertoğlu gelmedi değil.

-Tamam beyefendi başka emriniz var mı acaba?dedim gülerek

-Dalga geçme benimle Hifa ciddiyim ben.dedi direksiyonu iyice sıkarak

-Hmm artık açsan diyorum şu kapıları yoksa kızlar birazdan arabayı taşlayacakmış gibi görünüyor.dedim 

-Tamam görüşmek üzere.dedi ben arabadan inerken

-Görüşmemek üzere.dedim kapıyı sertçe çarptım ve kızların yanına koştum.

-Selam.kızlara sadece bunu diyebilmiştim onlarda buna karşın bana mal mısın?bakışı atıyorlardı

-Selam mı?Sen iyice delirdin Hifa kızım seni tam almaya geleceğiz gelmeyin diyorsun onu da geçtim geldiğin kişiye bak Yiğit ne oluyor Allah aşkına anlatır mısın?dedi Eylül resmen kükremişti 

-Tamam kızlar her şeyi anlatacağım fakat ne olur ilk önce içeri geçelim.Tamam mı?

-Tamam hadi geçelim içeri.dedi Rüya herkese göre daha sakin kalarak

Ve bizde hemen içeri geçip yere çember şeklinde oturduk ve bende en başından anlatmaya başladım.

*****************************************************************************************************

-Yuh

-Oha

-E çüş yani 

-Oh my gosh

Sırasıyla Selin,Hazal,Rüya ve Eylül'ün tepkileri bu oldu.

-Yiğit?Bunları mı söyledi?dedi Hazal

-Evet.dedim 

-Ne diyeceğimi ben bile bilmiyorum.Yiğit seni seviyormuş ha?Bu nasıl desem inanması gerçekten çok zor birşey.Sen ne hissediyorsun diye sormak istiyorum aslında.dedi Selin düşünceli bir şekilde

Böyle bir soru bekliyor muydum?Hayır!Çünkü bu soruyu kendime sormaya bile korkuyordum,çünkü ona karşı hissettiklerimi bilmiyordum ve bu beni iyice çıldırtıyordu.Ondan nefret ediyor muydum?Hayır en başlarda nefret etmiş miydim?Evet.Fakat sonra ona alışmıştım sakin ve huzurlu hayatıma yıldırım gibi düşmesine,ona ve saçma egolu hareketlerine ve bazen de benim onunla göz göze gelmem için yarım saat gözlerimin içine bakmasına ve ben bakmamakta kararlı olduğumda kendi kendine çocuk gibi surat asmasına hepsine alışmıştım.Ama biliyordum ki o ne kadar beni severse sevsin asla onun hayal ettiği olamazdık.Biz birbirimize haramdık fakat o bunu bile bilmiyordu.

-Selin haklı inanması zor bir şey yani Yiğit hani bizim ego yığını,havalı olan hatta diğer kızlara göre Bad Boy olan Yiğit seni mi seviyor.Yani kardeşparem biliyorsun seni küçümsemek için demiyorum sadece nasıl desem yani hayatlarınız,yaşayış tarzlarınız farklı ve bu da böyle tepki vermeme sebep oluyor.dedi Eylül şaşkınlıkla birlikte hızlı hızlı konuşurken 

Ben sessiz kalmaya devam edince Eylül konuşmaya devam etti.

-Yani kızlar bu olanlar eğer doğruysa Yiğit'in aşkı sizce de mantıklı mı?diye ortaya bir soru attı Eylül

Ve en başından beri sessiz olan Rüya konuşmaya başladı.

-Aşkta mantık yoktur Eylül.dedi bir anda