ÇEKİK

"Sen Ne Yapıyorsun?"

-Hazal ve Arda,Tuğba ve Cenk, Rüya ve Ali, Selin ve Eylül,Mehmet ve Damla,vb. Yiğit ve Hifa

-Ne!!

-Ne!!

Şuan şoktaydımçünkü edebiyat öğretmeni (Alpaslan hoca) en sevdiğim öğretmen bugün bana çok büyük bir köyülük yaptı. Hem bir erkekle ödev vermişti hemde bu erkek bodrumda karşılaştığım ve onun yüzünden yalan söylediğim kişiydi.

-Ne oldu çocuklar beğenemediniz mi??

-Hocam şey ben Hazal ile yapsam ödevi olmaz mı??

-Hocam bende bir erkekle yapsam olmaz mı?? dedi Yİğit. Adı Yiğitti değil mi??

-Hayır! Olmaz bu ödevi ben veriyorum ve kişileri ben seçiyorum. Hem Yiğit yeni geldi, Hifa onu tanır ve ona okul hakkında bilgiler verebilirsin.Hem Yiğit dediğim gibi yeni geldin arkadaş edinmen gerek eğer itiraz ederseniz ikinize bir tane daha ödev veririm.

-Tamam hocam üzgünüm. diyebilmiştim sadece o da yalnızca "üzgünüm" diyebilmişti.Hadi ama hayat tam dayaklıksın bu ne böyle ilk günden.

Şuan şoktaydım ve şoktan çıkmama çalan zil neden olmuştu. Selin,Eylül ve Rüya hemen Hazal ile sıramızın etrafını sardılar ve bana bakmaya başladılar. Hazalda aynı şekilde bakmaya başladı. Rüya hemen söze girdi.

-Hifa canım sen iyi misin gerçekten

-Evet gerçekten iyiyim

-Emin misin??

-Evet, eminim

-Bence değilsin canım sen ne yaptın Allah aşkına tüm kızlar Yiğit Saraçlı ile ödev yapmak için yanıp tutuşurken sen çocuğu reddettin. İstemedin. Doğru söyle sabah Ayşe sultan kafana terlikmi attı he??

-Yaaa Allah Allah banane Yiğit Saraçlıysa istemiyorum. Birerkeği izlicekmişimde onu tanıcakmışım. İstemiyorum tanımak hem bu bir erkek olacak ve en kötüsü bu erkek herkesin bayıldığı ,zengin diye kendini birşey sanan artist Yiğit Saraçlı.

Hem hocaya sinirliydim hemde kızlara çünkü bana kızıyorlardı yaptığım şeyden dolayı ve ben sinirlenince yüksek sesle konuştuğum için bu seferde bağırmıştım yanlışlıkla. Şu an sınıftaki tüm kızlar bana öldürücü bakış atsada erkeklerin bazıları beni destekliyor ve gülüyorlardı ve bunların içinde en yakın arkadaşım Eymende vardı. Ben utançla susarken arka sıradaki Yiğit -yani bizim artist- hızlıca sınıftan çıktı. Kime trip atıyor ki bu Allah Allah. Ben böyle kendi kendime düşünürken Hazal konuşmaya başladı.

-Canım sen takma kafana ödevi beraber yaparız istersen hem sen haklısın sana göre kötü birşey bu

-Sağol canımm yaparız beraber sende olmasan bu Rüya beni öldürecek.dedim

Şakasına ve Hazala sarıldım bunu gören Rüya,Eylül ve Selin

-Hopp tamam üzgünüzde bu ne böyle karşımızda sevgi gösterisi hani bize, hani bize? dedilerşebekçe ve hepsi aynı anda sarıldılar .

Bizi birbirimizden ayıran zil sesi oldu fakat şimdide biz gülmeye başlamıştık. Sınıfa nöbetçi öğretmen girdi ve dersin boş olduğunu kantine inebileceğimizi söyledi. Bunun üzerine sınıfta çığlıklar başlamışken Eylül zafer dansını yapmaya başladı. :)

-Kızlar siz kantine gidin ben kütüphaeye gidiyorum ve uyucam sakın rahatsız etmeyin dün gece geç yattım.

-Tamam tamam git uyu uykucu. dedi Hazal.

Hemen kulaklığımı,telefonumu ve çizim defterimi alıp kütüphaneye gittim. Boş olsun diye dua ederken kapıyı açtığımda boş olduğunu gördüm. Hemen özel yerime -yani köşeye- geçip kulaklığımı takıp defterimin üzerine başımı koydum uyumaya başladım.

-------------------

Boynumda sıcacık nefes hissediyor ve çok güzel bir koku duyuyordum. Hemen gözlerimi açtım ve karşımda onu gördüm. Ne oluyor burda?

-Sen,sen ne yapıyorsun sapık?

-Yiğitin ağzından-

Bu yobaz kendini ne sanıyor ki. Sanki ben onunla ödev yapmaya bayılıyorum. Hanımefendinin heralde haberi yok tüm kızların benim peşimden koştuğundan ya da tam bir salak kendini birşey sanıyor. O öyle sınıfta bağırınca sinirlerim iyice bozulmuştu. Hemen Burak'ın yanına gittim. Burak benim çocukluk arkadaşımdı aynı okuldayız şuan fakat farklı sınıflardayız o ben gelmeden önce sınıfını değiştirecekti ama sorun çıktığı için değiştirememişti. Ama yarın sonunda bizim sınıfa geliyordu. Burak'ı kantinde görünce hemen yanına gittim.

-Naber kardeşim? dedim

-İyiyim senden naber?

-İyi değilim aslında acaba hiç gelmesemiydim diye düşünüyorum.

-Ne oldu? Neden? Eğer sorun çocuklarsa her türlü yanındayım ekibi taplayabiliriz.

-Yok ya :) Öyle birşey değil .dedim gülerek.

-Oğlum ne o zaman söylesene çatlatma adamı

-Ya sınıfta kızın biri var daha kaç derse girdik sinirlerimi bozdu hemen. Kendini birşey sanıyor.

-Kardeşim kim o merak ettim.

-Yobaz

-Ne?

-Ya yani adı Hifa kapalı falan o yüzden yobaz diyorum.

-Hmm Hifa şey Hazal'ın arkadaşı Hifa Atahan

-Hazal kim oğlum?

-Benim arkadaşımın arkadaşı birkaç kez konuşmuşluğumuz oldu iyi kız. Hifa'da öyledir sessiz sakin kendi halindedir ama seni sinirlendirecek ne yaptı merak ettim.

-Aman boşver ya hem hadi derse git sen, bende kütüphaneye gidiyorum.

-Tamam kardeşim görüşürüz. Bu arada unutma akşam parti var.

-Tamam

Burak yanımdan gittikten sonra bende hemen kütüphaneye çıktım. Kapıyı açar açmaz gördüğüm şeyle şok oldum. Çünkü bizim yobaz köşede uyuyakalmış. Hemen kitabımı aldım tam çıkacakken yobaz konuştu

- Oppa 1 dk daha lütfen .dedi

Bir dakika, bir dakika şuan kahkaha atabilirim. Bizim yobaz uykusunda konuşuyordu. Çıkacaktım ama içimdeki sese uyarak yanına gittim.Karşısına oturdum. Ve onu izlemeye başladım. O uykusunda masum duruyordu. Kaşları çatık değil, yüzü sert değil tıpkı bir çocuk gibi karşımda uyuyordu. Ayağa kalktığımda birşeyler çizmiş olduğunu fark ettim. Aklıma ödev gelmişti onun ne çizdiğini merak etmiştim. Aklıma gelen ilk fikirle kollarına doğru eğildim ve defteri almaya çalıştım. Farkettim ki bu kız uyurken çok güzel oluyordu. Eğer böyle olursa başına çok şey gelebilirdi heyy ne diyorum ben, amann banane be. Başının altından defteri alıyordum ki bir anda uyandı ve ben bir çift ela gözler karşılaştım. Bir anda bağırmaya başladı.

-Sen, sen ne yapıyorsun sapık?