Yerin, Yanım.| Mommykink gxg

13

Selamlar bebeklerim.

Tam okul bitti sinavlar bitti diye seviniyorum saglik sorunlarim cikiyo. Ama yazariniz asla durmaz hastane odasindan bolum yaziyorum🤠

Yarin dogum gunum hastane odasinda yeni yasina giriyorum nasilim ama

Başımdaki ağrı ile gözlerimi açmaya çalıştım. Biraz zorlamadan sonra gözlerim tamamen açıldı ve nerede olduğumu birkaç saniye çözmeye çalıştım.

Koltukta, Eda'nın göğsünde uyuyordum. Dün gece olanlar aklıma gelince bir müddet Eda'nın yüzünde gezdirdim gözlerimi.

Ben, ilk defa birinin omzunda ağlamıştım. O kişi de, sevişmekten ileriye bir ilişkim olamaz dediğim kişiydi. Kendimle çelişiyordum adeta.

Uyurken gevşeyen yüz hatlarını izledim. Tanrı'nın eşsiz bir tablosu gibiydi. Tanrı, ona paletindeki tüm renkleri kullanmış gibiydi. Palette geriye kalan boyalar ile de beni yapmıştı işte.

Dün geceki hali aklıma gelince tebessüm ettim. Böylesine ruhsuz görünen birinden böylesine teselli biraz ironikti. Ancak, dün gecenin konusunu açmayı düşünmüyordum. Tamam, bara giderek büyük bir ahmaklık yapmıştım. Bunun için özür dilerdim ancak eve gelince olanların konusunu açmak istemiyordum.

Sahi, beni nasıl bulmuştu bi manyak?

Bunu uyanınca ona sormalıydım.

Kolları belimi daha fazla sarmaladı ve yana doğru döndü. Bu hareketiyle bende yana düştüm ve ağzımdan kafamı çarpmamdan dolayı küçük bir inilti çıktı.

Gözlerini anında açıp doğruldu ve anlayamadığım şekilde baktı bana.

"Nil, iyi misin? Bir şey mi oldu?"

"Yok, hayır. Ne fırladın öyle kız görmüş dayılar gibi?"

Vurduğum yeri okşarken o bön bön bana baktı. Sonra elimi çekip kafama bir öpücük bıraktı.

"Özür dilerim, çok mu acıdı?"

"Yok, belki sevişiriz diye uyandırmak istedim."

Güldü ve beni kucağına oturtarak sarıldı.

"Dün gece-"

"Konuşmayalım."

"Peki o halde, bara gitmeni ve bir kızla fazla yakın dans etmeni konuşalım."

Anlaşıldı, yeni uyanınca fazlasıyla agresif oluyordu.

"Sabah sabah ne bu sinir?"

"Sabah sabah ne bu azgınlık?"

Benim taklidimi yapınca göz devirdim. Bu kız sabahları fazla sinir bozucu oluyordu. Aslında, genelde her zaman sinir bozucuydu. Seviştiğimiz zamanlar dışında.

"Hadi kalkalım ve kahvaltı yapalım. Dün için bir ceza alacaksın."

Bir şey dememe kalmadan beni kucağından itip ayağa kalktı ve salondan çıktı. Koltukta mal mal onun ardından bakıyorken "Gıcık" diye bağırıp hışımla bende kalktım. İçeriden "Bir ceza daha." diye bağırdığında göz devirdim. Cezadan kastı ne olabilirdi ki, mozaşist bir kişiliğim vardı ve ne yaparsa zevk alacak kadar azgındım.

Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra elinde tuttuğu telefonu sert bir şekilde masaya bıraktı. İsrafçı dümbük, bari ver ben kullanayım. O telefonları almak için sağ böbreğimi, vergisini ödemek için ise sol böbreğimi satman gerekiyordu.

Çatalı da telefondan sonra hızla masaya bıraktı ve gözlerini kapatıp derin derin nefesler aldı. Birkaç saniye onu izledikten sonra yemeğime döndüm. Açtım.

"Niye o kızla o kadar yakın dans ettin Nil? Sana ben kuralları saymadım mı?"

Kafamı yemek tabağımdan kaldırmadan "evet.'" demekle yetindim.

Hışımla ayağı kalktı ve sandalyemin başında dikildi. Ağzımda olan yemeği zorlukla yutkundum ve ona bakmamaya yeminli gibi masaya sabitledim bakışlarımı.

"Niye o zaman bunu yapıyorsun Nil? Ben sana sadıkken sen neden başka kızlarla bu kadar yakınsın?"

"Sevgilim misin ki sana sadık kalayım?"

Gözlerinden saniyelik olarak geçen hüzüne şahit oldum. Buna anlam veremesem de umursamadım. Yaptığı saçmaydı.

"O videoda neden o kadar sarmaş dolaştınız?"

"Bilmem, pek hatırlamıyorum bile."

Çenesini sıktı ve derin bir nefes verip saçlarını geriye taradı. Bense karşısında süt dökmüş kedi gibi yemeğime devam etmeyi bekliyordum. Açtım, halden de anlamıyordu gavur.

"Seni bir daha kimseyle o kadar sarmaş-"

"Bana kimseyle ilişkiye girme dedin. Kimle ne kadar yakın olacağımı ben belirlerim, teşekkürler."

"Sana benden başka kimsenin dokunmasını istemiyorum."

"Benimde her istediğim olsaydı gökten 90 60 90 kadın yağardı. Hepsi de üzerime."

Odada gözlerini gezdirdi ve bir şey demeden çıktı. Birkaç saniye sonra çarpan kapı ile derin bir nefes verdim ve masaya tekrar oturdum. Henüz dokunulmamış kahvaltı masasına bakarken göz devirdim. Tüm iştahım kaybolmuştu.

Benden bu kadarr