Masaya oturdun ve yemeğe şöyle bir baktın. Sanat eserine benziyordu. Aklına çocukluğun geldi. Annen de yemek yaptığı zaman yemeye kıyamayacak kadar güzel olurdu.
Annen de kalın topuklu terliğini sana salladığı an yemeye başlardın.
Yemeğe başladığın an yemeğin boeuf bourguignon olduğunu anladın.
"Benim şaraplarımdan mı kullandın?" dedin ona hesap sorarcasına. Çünkü bu yemek et suyu ve şarapla pişirilirdi.
"Kendi şaraplarımdan kullandım, güzel olmuş mu?" diyerek gülümsedi sana.
Başını salladın ve yemeye devam ettin.
"Böyle yemek yapmayı nereden öğrendin?"
"Ben sarayda yaşamıyorum, yanlız yaşayan bir adam olduğum için bütün işlerimi kendim hallediyorum. Yavaş yavaş el alışkanlığı oluyor işte."
"Demek siz ülkelerin de ailesi yok."
Fransız duraksadı. Sanki pot kırmışsın gibi hissettin. Sonra konuşmaya devam etti.
"Bir ülkenin kurulmasının için diğerinin yıkılması gerekir. Ben 3. Fransız İmparatorluğu'yum, bütün ailem teker teker yıkılıp gitti." dedi. Sesi donuk çıkıyordu. Daha fazla konuşup yarasını deşmek istemedin.
"Oh, ben- çok üzgünüm."
Kafanı yemeğe geri çevirdiğinde bu sefer o sordu.
"Senin neden ailen yok?"
"Ailem? ...O-onlar mı?" dedin kekeleyerek.
"Boşver ya." diyerek yemek yemeye devam ettin.
"Öldüler, değil mi?"
Kaşığın elinden kayıp tabağa düştüğünü hissettin. Babanın, annenin ve kız kardeşinin yüzü canlandı gözünün önünde.
"4 yıl önce," diyerek konuşmaya başladın. "Tatil için orman kıyısındaki ahşap evimize gitmiştik. Temmuz ayının ortasıydı." Duraksadın ve bir yudum su içtin.
"Ormanda bir yangın çıkacağını düşünmemiştik."
Gözünden bir damla yaşın aktığını hissettiğin an masadan kalkıp gözlerini sildin.
"Ölüp gittiler işte, lafı uzatmaya gerek yok. Yemek için teşekkürler." diyerek oturma odasından çıktın.
Merdivenlere yöneldin ve ikinci kattaki çalışma odana girdin. Kendini çalışma masasının yanındaki koltuğa attın ve raftan altın çerçeveli aile fotoğrafını aldın. Fotoğrafı sen çektiğin için kadrajda yoktun.
Annen ve baban kız kardeşine sarılmıştı. Kız kardeşin de gülümseyerek poz vermişti. Fotoğrafın altında da "Sonsuza kadar birlikte savaşacağız" yazıyordu.
"Özür dilerim," dedin fotoğrafa göz yaşlarının arasından. "...ben daha fazla savaşmak istemiyorum."
Koltuğa uzandın ve fotoğrafa sarılarak uyuyana kadar ağladın.
Sabah uyandığında üzerine örtülmüş battaniyeyi ve başının altındaki yastığı fark ettin. Ailenin fotoğrafı ise kucağından alınıp masaya konmuştu.
Ayağa kalktın ve gözlerinin yandığını hissettin. Banyoya gidip aynaya baktığında gözünün kan çanağına döndüğünü gördün.
"Aman ne hoş..." diye mırıldanıp yüzünü yıkadın. Sonra üçüncü kata, odana çıkıp üstünü değiştirdin ve saçlarını taradın.
Giriş kata indiğinde kahvaltı hazırdı ama o ortalarda yoktu. Oturup kahvaltıya başladın. Kahvaltının sonuna kadar onu ortalarda göremedin.
Kendi tabağını mutfağa bıraktın ve birinci kata çıkıp orada olup olmadığına bakmak istedin.
Odada değildi ama eşyaları duruyordu. Havada uçuşan minicik bir toz bile yoktu. Biraz odasını ve eşyalarını incelemek istedin ve etrafa bakındın. Yatak örtüsü sanki odada kalan kimse yokmuş gibi düzgündü. Dolabındaki kıyafetler düzgünce katlıydı.
Bu adamın kesinlikle düzen takıntısı vardı.
Ebeveyn banyosunun kapısını tıkladın, ama ses gelmedi. Orada olmadığını düşünüp odadan çıktın.
Diğer odaları da gezdin. Ama hiçbir yerde yoktu.
'Acaba dışarıda olabilir mi' diye düşünerek aşağı indin ama kapının önünde değildi. O sırada içeriden bir ses geldi.
"Beni mi arıyorsun?"
İçeri geri girdin. Oradaydı, mutfak kapısının eşiğine dayanmış bir şekilde kahvesini yudumluyordu.
"Evden kaçtığımı düşünüp sevindin mi yoksa S/A?"
"Evet, bir anlığına belki, ama- dur bir dakika!" diye bağırdın bir anda. "Ben sana adımı falan söylediğimi hatırlamıyorum?! Adımı nasıl öğrendin?!"
Fransız'ın yüzünü bir 'kahretsin, yakalandım' ifadesi kapladı ve mutfağa kaçıp kapıyı kapattı.
Sen ise o sırada "Adımı nasıl öğrendi!?" diye kafayı yiyordun.
♔
6. Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғʀᴀɴsɪᴢ İᴍᴘᴀʀᴀᴛᴏʀʟᴜğᴜ x ʀᴇᴀᴅᴇʀ
Romance4 yıldır Paris'teki evinde yalnız yaşayan sıradan biriydin. Hayatının o gün evine gizlice giren biriyle tamamen değişebileceğini nereden bilebilirdin ki? ✨Hikaye 1899 yılında geçiyor Fransız İmparatorluğu x Reader ©2022