1.6

1K 55 71
                                    

~Baji Keisuke~

Saat 10 civarı sızlayan elimde uyanmış acıyla inleyince de Chifuyu'yu uyandırmıştım. Sol bileğinden boşalan kanları görünce korkmuş, koşarak hemşireyi çağırmıştı. Hemşire dikişlerim çözüldüğü için sol koluma uyuşturucu bi iğne yapıp bileğimdeki sargıyı çıkardı.

Chifuyu'nun tekrar ağlamaya başlamasıyla derin bi iç çektim.

- Dün ağlamanı istemediğimi söylemiştim.
- A-ama...

Ağlaması konuşamayacak duruma gelince daha fazla ağlamaması adına dışarı çıkmasını söyledim. Kafasını hayır anlamında sallayıp sağ yanıma oturdu. Kafasını göğsüme yaslayıp sakinleşmesi için saçlarıyla oynadım.

Hemşire dikiş bittikten sonra ağrı kesici bi serum takıp birşey olursa çağırmamızı söyleyip gitti.

- Ya dün ben gitmişken olsaydı bu olay!
- Bu hastanede bi sürü kişi var Fuyu. Diğer elimi kullanıp yan taraftaki düğmeye basabilirdim.
- Olsun, yanından ayrılmamalıydım.

Nazikçe sarılıp birşey isteyip istemediğimi sordu. İstemediğimi söyleyince de dudaklarıma minik bi öpücük kondurup köşedeki koltuğa yerleşti.

Birkaç dakika sonra kahvaltı için görevli gelince bizim için hazırlanmış olan tabakları alıp köşedeki sehpaya koydu.

- Kendim yiyebilirim. 
- Bileğinin tekrar o hale gelmesini göze alamam

Gerçekten beni aşırı fazla düşünüyor, bana birşey olmaması için yemeğimi bile elleriyle yediriyordu. Bana itiraz payı bırakmadan ağzıma bi parça peynir tıktı.

Doğduğumu düşündüğünde tabağı kenara koydu. Çok yediğimden dolayı karnımın ağrıdığına söylenip su istedim. Bu sefer suyu dökmeden içirmiş, ağzına iki parça peynir atıp tabakları vermek için kalkmaya yeltenmişti. O iki parça peynirle doymayacağını söyledim ve daha fazla yemezse ondan tekrar birşey istemeyeceğim hakkında onu tehdit ettim. Biraz daha yedikten sonra mutlu olmuştum. Tabakları vermeye ve hemşireye serumumun bittiğini haber vermeye gitti. O sırada gözlerimi kapatmış uyumuş taklidi yapmaya karar verdim. Belki de gelip öperdi beni. 

Gelince dudaklarıma minik bi öpücük kondurdu. Şaşırmıştım. Ama eksik kalmayıp üzerime çektim onu. Öpüşmemiz derinleşirken kapı tıklatıldı. Şansımı sikeyim ya! Chifuyu üzerimden fırlayarak kalkınca kıkırdadım.

İçeri gelen doktordu.

- Bugün akşamüzeri çıkışınızı yapabilirsiniz. Birkaç ağrı kesici yazacağım. Eğer çok ağrınız olursa günlük en fazla 3 doz alabilirsiniz. Birşey olursa da hemen hastaneye gelin.

Teşekkür ettikten sonra Chifuyu'yu tekrar üzerime çekip öpüşmemize kaldığımız yerden devam ettik.

- Hep böyle kalsak seni hiç bırakmasam olmaz mı Kei? 
- Olur Fuyu. 

Çıkış işlemlerinden önce eve gitmesi gerektiğini söyleyip gitti. Ben de gelmesini beklerken biraz kestirmeye karar verdim.

Kalktığımda daha gelmemişti. 15 dakika kadar sonra gelip çıkış işlemlerini halletti.

- Yürümek istiyorum Chifuyu.  
- Tamam, yürüyelim. 

Yürüyüp biraz kafamı dağıtmak istiyordum. Giderken aklıma muzip fikirler düşünce içmek istediğimi söyleyip birkaç şişe bira ve bi şişe şarap aldım. Koca 1 saatin sonunda eve varmış, yorulmuştuk.   

Evi tertemiz görünce şaşırdım çünkü bu evin temizlenmesi imkansızdı. Cidden bu evi bok götürüyordu daha düne kadar.

- Oha! Burayı sen mi temizledin? Niye uğraştın ki? 
- Olsun, tertemiz oldu işte. Sen otur ben aldıklarımızı buzdolabına koyayım.  
- Tamam. 

BAJİFUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin