21.
ZAYNAHARA'DAN
Bölüm şarkısı:
Serdar Ortaç, Sana Değmez4.ZAMANA BIRAKILAN HER ŞEY
Yaşadığın hayatın sonradan farkına varır,bazı şeyleri zamanla anlardın. Aynı küçükken sadece rastgele dinlediğin bir şarkıyı, büyüdüğün zaman hissetmen gibi.
Bir zaman diliminde yaşayan misafir ruhlardık bu dünyada; gelip geçici hevesler için değil,iyi hissetmek ve yaşamak için yeni bir güne gözümüzü açmalıydık.
Gözlerim, içeriye giren adam ve Doğa'dan ayrılmazken iri yapılı adam,elini kaldırıp Bozgun'a uzattı,bu hareketi ile karşısında ayakta dikilen kişiye, Bozgun'a baktım. İlk ona uzatılan ele baktı kısaca, siyah gözleri tekrardan adamın yüzüne hızlıca çıktığında ona uzatılan eli sıkıca kavradı. Doğa ve ben,bu hareketi sessizce izlerken benim gözlerim, adamdan daha çok onda takılı kalıyordu.
"Hoş geldiniz,"diye adama hitaben konuştu Bozgun,o da muhtemelen ilk defa görüyordu karşısındaki adamı.
Aşağıda uzaktan gördüğüm yüze şimdi daha yakından bakınca yara izi fazla belirgindi, geçmeyecek bir izdi bu. Esmer, kavruk bir teni vardı hatta teni Bozgun'dan bile koyuydu. Keskin yüz hatlarına sahipti, kavisli bir burnu ve belirgin bir çene hattı vardı. Sözlerimin arkasındayım,bu adam ya mahalle ağabeyiydi ya da tam bir serseri.
"Hoş bulduk,"diye yanıtladı adam, gözleri Bozgun'un odasında dolandığı esnada.
Bozgun, elini adamdan çekip odada bulunan koltukları işaret etti.
"Oturun, Doğa sen de bize kahve getir."
Doğa,"Peki, nasıl istersiniz kahvenizi?" Diye sordu, binbir düşünceye sahiplik yapan mavi gözlerini adama dikerek.
Doğa Karahisar. Bu kadını tanıyordum,ne kadar ilişkide kötü olsa da o hep aklına koyduğunun peşinden giden biriydi. İsterdi,bunun için çok çabalardı ve sonunda amacına ulaşan yine o olurdu. Şimdi de bu adama kafayı takmıştı. Lakin bu adam ona birkaç beden büyük gelirdi, Poyraz ya da diğerleri gibi olmazdı bu, canını yakardı bu adam.
"Az şekerli olsun,bacım." Sonda söylediği şey ile Doğa derin bir nefes verdi, adamın ona bu şekilde hitap etmesi bana komik gelmişti.
Doğa ile odadan çıkınca,"Bacım kadar başına taş düşsün emi,"diye söylendi. Öfkeden deliye dönmüş bir vaziyetteydi.
"Bu ne ya böyle,"dedi,bana dönüp. "Bacım da bacım. Ulan hanzo ben bacın olacak biri miyim? Manyağa bak, anamız babamız bir de benim mi haberim yok!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZGUN (+18)
RomantizmBU HİKAYEDE YETİŞKİN İÇERİK VE UYGUNSUZ SAHNELER BULUNMAKTADIR. Gecenin kör kurşunu, can evime atıldı. Açılan yarıktan sızan eflatun rengi hüzün,ellerimi günaha boyadı. Bunun vebali büyüktü. Geriye bir şey kalırsa. Bizden geriye bir şey kalırsa. "...