simli topuzlar hazır mı
***
Hwang Hyunjin, gecenin on birinde pijamaları ile girdiği şirket çalışanları tarafından dikkat çekerken Minho eliyle "Şurası," deyip Seungmin'in odasını işaret etmiş, o gülerek kendi odasına geçerken de Hyunjin pat diye Seungmin'in odasına dalmıştı.
"Ben geldim betacık."
Seungmin elindeki kalemi ona fırlattı. "Hoş geldin kölem, geç otur. Bana lazımsın."
Hyunjin kalemi havada yakalayıp Seungmin'in yanına oturmuş, ayaklarını masaya uzatmıştı. Seungmin onun pijamalı haline kendini tutamadan güldü ve kenardaki dosyaları alıp bir anda Hyunjin'in kucağına bıraktı.
"Şunları alfabetik sıraya diz."
"Burada yüzden fazla dosya var!"
"Ve ben o dosyaları okuyorum tek tek bir de Hwang, hadi. Buraya oturmaya gelmedin. Öyle düşündüysen sana taksi çağırayım."
Hyunjin göz devirdi. "Yüzüme bile bakmıyorsun."
Seungmin dudaklarının arasına koyduğu kalemi çekip kapağını açmış, bir dosyayı dizinin üstüne koyup okumaya başlamıştı. "Betalar ilgi alanında değil zaten," deyip rahatça konuştuğunda Hyunjin ona baktı.
"Yaşlanmışsın betacık, unutkanlık başlamış sende." Göz göze geldiklerinde sırıttı. "Ama merak etme böyle de seksisin."
"Aptal..."
Seungmin gerçekten çok meşgul olduğu için dosyalarına dönerken Hyunjin de ona yardım etmişti uğraşmayı kesip, kendilerine kahve söyleyip dosyaları tek tek inceliyor, üstlerine düşen payı hallediyorlardı.
Seungmin sırtı ağrıdığı için koltukta yan dönerek Hyunjin'in göğsüne sırtını yasladı ve ayaklarını koltuğun kenarından sallandırıp dosyayı dizlerinin üzerine koydu. "Kıpırdama, sırtım ağrıyor."
"Bahanelere gerek yok."
"Döverim seni."
Alfa ellerini kaldırdı. "Sadece aklımdan geçeni söylemeyi seviyorum."
Seungmin başını sallayıp geri yaslanmış sırtına ve işine dönmüştü. Neredeyse kırk dakika sonra o kendi dosyalarını bitirirken odaya gözlerini ovuşturan Minho girmişti. Hyunjin ve Seungmin'in bu hali onu şaşırtmadı.
"Ben bitirip teslim ettim," dedi kendini açıklayarak. "Yardıma ihtiyacın var mı?"
Seungmin "Yok," deyip elindeki dosyayı da kenara bıraktı. "Yarısını da Hwang'a paketledim, bitti şimdi. Çıkarız biz de."
Minho başını sallayıp "Uyumuş o salak bu arada," deyip odadan çıkmış, beta bu lafla şaşkınca başını göğsünden kaldırıp Hyunjin'e bakmıştı. Cidden de başını geriye atmış, uyuyakalmıştı.
Gözleri dosyalara gittiği zaman tam olduğunu görünce güldü, ayağa kalkıp tüm dosyaları ilk önce teslim edip odaya geri gelmiş, koltukta uzanan adama bakarak "Hyunjin," deyip omzunu dürtmüştü. "Kalk alfa parçası, eve gideceğiz."
Hyunjin hızlı bir hareketle bileğinden tuttuğu çocuğu koltuğa çekti ardından da elini beline sararak Seungmin'i kolunun üstüne yatırmış, gözlerini kapatıp ona sarılmıştı. "Uyuyacağım, keyfimi bozma betacık."
"Sırtın ağrır aptal."
"Şu an bu umurumda değil," dedi gözlerini açmadan. "Senin için saatlerce dosya düzenledim bu yüzden sus ve uyu."
Seungmin bununla beraber göz devirmiş ama yine de hak vermişti. "Bekle," deyip Hyunjin'in kolları arasından çıkarken ayaklanıp odasının ışıklarını kapattı ve sadece dışarıdan gelen ışıkların odayı aydınlatmasını sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
star lost, minsung ✓
Fanfictionben kayıp bir yıldızdım, yerimi bulmamı sen sağladın.