Sınır 75 oy 150 yorum istenilince her şey yapılabiliyor. 😘O zaman Let's go let's gooooooo. 😸
JENNIE
Jisoo'yu bulmak sandığım kadar kolay olmamıştı. Gidebileceği her yere bakmıştım. Daha doğrusu Taylor'la birlikte bakmıştık. Yeterince derdim yokmuş gibi bir de dilinin filtresi olmayan eski sevgilimle kardeşimi arıyordum.
"Ee Jennie Lisa'nın tadına baktın mı? Nasıldı? Ahh onun tadına bakmak isterdim."
Saatlerdir bu sürtüğü dinlemek artık canıma tak etmişti. Kuytu bir köşeden geçerken onu duvara sıkıştırıp "Lisa hakkında konuşmaktan vazgeç Taylor! Şu an senin gevşekliğine dayanacak sabrım yok. Jisoo'yu bulmalıyız."Taylor sırıtarak ellerimi üzerinden attı.
"Jisoo'yu düşünüyormuş pozlarını bırak Jennie. Tek istediğin onu bulup bir an önce küçük sevgiline kavuşmak. Jisoo senin hiç umrunda olmadı."Ne hakla kardeşime olan sevgimi sorguluyordu? Tamam iyi anlaştığımız söylenemezdi ama yine de o benim kanımdandı. Hayattaki tek yakınımdı. Üstelik suçluluk duyuyordum. Ona ihanet etmiş ve sözümüzü bozmuştum. Bu şekilde öğrenmemeliydi.
"Beni yargılamak bu kadar kolay mı senin için? Jisoo ve ben çok şey atlattık. Bilmediğin konular hakkında bu kadar kolay konuşma."
Taylor kendine güvenle "her şeyi biliyorum Jennie. Jisoo'yla dostluğumuz sen yokken de devam etti. Sen ona kendini kötü hissettirirken o benimleydi. Ayrı olduğunuz ve birkaç senede bir görüştüğünüz zamanlarda kiminleydi sanıyorsun?"
Şaşkınlıkla "sen... onu zehirleyen sensin. Seninle birlikte olduğu için ruhu bu kadar derinlere indi. Açıkçası ona söylemememin sebebi onun artık kurtarılamaz olduğunu düşünmemdi. Ama bunun suçlusu sensin. Sen Taylor, elini attığın her şeyi kurutan bir kan emicisin."
"Şimdi suçlu ben mi oldum? Şaka gibisin Jennie. Jisoo'ya duygularını kapattıran sen değil misin? Onu sevdiği kadından ayıran sen değil misin? Ben ne yaptım ki? Sadece istediğini ona verdim. Tıpkı bir kardeş gibi onunla canımız ne istersek yaptık. Ben ona senin olamadığın kadar kardeş oldum."
Öfkeyle "seninle geçirdiğim yıllara yazık. Beni nasıl etkilediysen Jisoo'yu da etkilemişsin. Ama gerçek yüzün ortaya çıkacak. Sen zavallısın. Muhtaç olanları manipüle edip onlardan faydalanan bir yaratıksın sadece."
Taylor üzerime yürümeye başlamıştı. Tehditkar bir tonda "dilin fazla uzamış senin Jennie. Benden artık korkmuyor musun? Evdeyken kedi gibiydin. Ne oldu yoksa burada küçük kölene zarar veremem diye mi bu kadar cesursun? Emin ol isteseydim onun canını zorlanmadan alırdım. Ama ben senin düşmanın değilim Jennie. Sen kendinin düşmanısın."
Haklıydı. Taylor'u ne kadar suçlasam da aslında bütün suç benimdi. Yaptığım her şeyin sorumlusu bendim. Sadece sorumluluktan kaçmak için Taylor'a yükleniyordum.
Sessiz kaldığımı görünce "bu kadar yeter Jisoo'yu bulmalıyız. Sanırım nerede olduğunu biliyorum.""Ne?! Başından beri biliyordun ve bana söylemek yerine bütün şehirde onu mu arattın?"
Sırıtarak "eee Jisoo'ya sinirlerinin yatışması için biraz zaman verdim diyelim."
Hatırlatın bana Taylor'u fırsatını bulduğum zaman öldüreceğim!Şehir dışında dışardan oldukça yıpranmış görünen ve tabelasında ışıkları sönük bir şekilde BAR yazan yapının önüne gelmiştik.
"Burada olduğundan emin misin? Kimse yok gibi görünüyor."Taylor bana bir göz devirme verdikten sonra kapıya ilerleyip üç kere tıklattı. Birkaç saniye sonra kapı açıldığında içerden yüksek müzik sesi birden suratıma vurmuştu. Ses yalıtımı demek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY VAMPIRE SLAVE -G!P- JENLISA
FanfictionBu hikaye G!P'dir. Yani girlpenis yani kızın çükü var. Rahatsız olacaklar hiç girmesin kapıdan dönsün. Eee o zaman Let's go Let's gooo 😸 Dudaklarının daha önce mor olduğuna emindim. Şimdiyse gittikçe kırmızılaşıyordu. Odadaki bütün sesler susmu...