MY VAMPIRE SLAVE -G!P- JENLISA

ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Sınır 75 oy 150 yorum.

O zaman Let's go let's gooooooo. 😸

LISA

Siktir!
Panikle Rose'nin üzerinden kalkıp bulduğum ilk parçayla çıplaklığımı gizlemeye çalışmıştım.
"Çabuk! Çabuk giyin Rose"
Rose boynunu tutarak bana öldürücü bakışlarını atarken dışarda kimin olduğunu merak ediyordum. Jennie olabilir miydi?

Hayır hayır hayır. Jennie'ye yakalanmış olamam. Hızla kıyafetlerimi bulup giyinmeye çalışırken Rose'ninkileri de ona doğru atıyordum. "Merak etme Lisa dışardaki her kimse iki liseli gencin arabada sevişmesini normal karşılayacaktır."

Rose'ye aldırış etmeden giyinmemi bitirip arabadan çıktım. Kendime çeki düzen verirken bir ağaca yaslanmış sırıtan Taylor'u gördüğümde aklıma gelen tek şey bu durumu Jennie'ye hemen yetiştirecek olmasıydı.

Taylor kollarını karnında bağlamış "vay vay vay, küçük Lisa'mız hiç de uslu değilmiş." O sırada arabadan çıkan Rose'ye bakıp "upss ateşli sarışınımız da buradaymış."

Öfkeyle ona doğru ilerlediğimde korkmuş gibi ellerini kaldırarak "hop, üzgünüm. Hadi ama Lisa biraz sakin olmalısın. Seni anlıyorum gençsin ve ihtiyaçların var." Gözüyle Rose'yi işaret edip "ona dayanmak zor olmalı anlıyorum."

Bütün bu gevşek halleri canımı sıkıyordu. Sakinleşmeye çalışarak "burada ne işin var? Beni mi takip ediyorsun?"

Rose çoktan direksiyona geçmişti. Biraz daha burada kalırsak derse geç kalacaktık. Taylor sırıtarak "Jennie bu gece eve gelmemeni söylememi istedi. Bilirsin yetişkinlerin işleri var."

Yumruklarımı etimi kanatacak derecede sıktığımı fark ettiğimde "hepsi bu mu? Başka bir şey söylemedi mi?" Rose kornaya bastığında Taylor gitmek üzereyken konuştu.
"Sadece bu."

Tabi ya artık Taylor'u vardı. Beni neden düşünecekti ki? Hayal kırıklığıyla arabaya bindiğimde Rose sürmeye başlamıştı. Okulun önüne vardığımızda arabadan inmek için kapıyı açmıştım. Ancak inmeme fırsat bile tanımadan kapımın hızla tekrar kapatılmasıyla üvey kardeşimi görmem bir olmuştu.

Selena!
Kapıyı açıp beni dışarı çektikten sonra sırtımı arabaya yaslayıp "neredesin sen kaç gündür?! Büyükanne başımın etini yedi. Sürekli senin peşinden koşmak zorunda mıyım!"

Eskiden bana zorbalık yapardı ve ona karşı gelecek gücüm yoktu. Ama artık bir vampirdim. Kimsenin beni ezmesine izin veremezdim.

Onu üzerimden iterek yere düşmesini sağladım. Üzerine eğilerek "ölsem bile umrunda olmaz Selena. Peşimden koşmana gerek yok buradayım işte."

Rose araya girerek "çocuklar herkes sizin kavganızı izliyor. Kendinize gelin."
Başımı kaldırıp etrafıma baktığımda gerçekten bütün gözler üzerimdeydi. Birkaç kişiye 'ne var' bakışı attıktan sonra Selena'yı yerde bırakıp okul binasına doğru yürümeye başlamıştım.

Artık ezilen olmayacaktım. Herkese bunu gösterecektim.

JENNIE

Lisa'nın peşinden ben gitmek istesem de Taylor benden hızlı davranarak çoktan yola çıkmıştı. Onu bir gün boyunca göremeyeceğim için ben söylemek istemiştim.

Jisoo laptoptan başını kaldırıp "merak etme küçük köleni yarın göreceksin. Şimdi dikkatini topla ve işimize konsantre ol Jennie."
Ona bir göz devirme verdikten sonra kitaplara geri dönmüştüm.

Kehanetin geçtiği bölümler çok kısaydı. Detay yoktu ve sadece bütün ırkların sahibi olan bir bebeğin dünyayı yok edeceği yazıyordu. Daha fazla bilgiye nasıl ulaşabilirdim.

O bebek eğer yaşıyorsa şu an 18 yaşında olmalıydı. Dünyanın her yerinde olabilirdi. Onu bulmak samanlıkta iğne aramak gibiydi.

Taylor eve döndüğünde yüzünde pis bir sırıtmayla "ah gençler... hatırlıyor musun Jennie biz de seninle bulduğumuz her yerde sevişirdik."

Söylediklerine anlam vermeye çalışırken "ne saçmalıyorsun Taylor? Biz diye bir şey yok artık. Unut bunu!"
Taylor Jisoo'nun yanına oturup "tamam Jen anladım. Ama küçük vampir kölen çok hızlı çıktı. Onu arabada şu sarışınla işi pişirirken yakaladım."

Duyduklarım içimde büyük bir sinir krizi yaratsada dışarıya bunu belli etmedim. Daha doğrusu belli etmemeye çalıştım.
Umrumda değilmiş gibi "biliyorum Lisa Rose'ye aşık. Bunun benimle ne ilgisi var? Sence arabada yiyişen ergenler benim ilgi alanıma giriyor mu?"

Jisoo ve Taylor şaşkınca bana bakarken yerimden kalkıp merdivenlere doğru yürüdüm.
Jisoo fısıldayarak "dostum ona bunu söylememeliydin. Şimdi senin yüzünden  ceset gömmek zorunda kalacağız."

Merdivenlerde durup "seni duyuyorum Jisoo."
Odama çıkıp montumu aldıktan sonra tekrar aşağıya inerken ikisi de meraklı gözlerle beni izliyordu.

Taylor pişkince "sevgilinin kulağını çekmeye mi gidiyorsun Jen?" Jisoo Taylor'un söylediği şeye kahkaha atarken "siz aptallarla vakit kaybedemem. Şehir kütüphanesine gidiyorum. Yeterince kaynağımız yok."

Evden dışarıya kendimi attığımda biraz ilerdeki ağacın arkasına geçip kendimi bırakmıştım. Daha fazla tutamıyordum kendimi. İçimdeki yırtıcı dışarı çıkmak ve Rose'yi öldürmek istiyordu.

Ne cüretle Lisa'ya dokunurdu? Peki Lisa ? Nasıl...
Kendimi aldatılmış gibi hissediyordum ama buna hakkım yoktu. Evdekilere şehir kütüphanesine gideceğimi söylemiştim ama ayaklarım beni okula doğru götürüyordu.

Oraya gittiğimde ne yapacaktım? Bunu düşünmeye fırsatım dahi olmamıştı. Ağaçların arasından okula bakarken birinin Lisa'nın olduğu aracın kapısını öfkeyle kapattığını görmüştüm.

Lisa'ya zarar vermek isteyen biri miydi? Seslerini dinlemeye başlarken kızın büyükanneden bahsetmesiyle Lisa'nın tanıdığı biri olduğunu anlamıştım.

Ama Lisa'nın onu itip yere düşürmesiyle aralarının pek de iyi olmadığı da anlaşılıyordu.
Rose'yle birlikte okula girdiklerinde vampir hızında yerdeki kıza yaklaştım. Elimi uzatarak "bir yerin acıdı mı?"

Kız garip bakışlarıyla "h-hayır siz kimsiniz?"
Uzattığım elimi işaret ederek "düştüğünü gördüm ve sadece yardım etmek istedim."
Kız sonunda elimi tutarak yerden kalkmıştı.
Ağzından birkaç cümle alabilmek için en sevimli pozumu gösterip "ben Jennie."

Kız üzerindeki tozları silkeleyip tereddüt ederek "Selena... Selena Gomez. Pardon siz kimsiniz? Bu okulda öğrenci olamayacak kadar olgun görünüyorsunuz?"

Evet şimdi ne söyleyecektim? Kahretsin panik anında hala soğukkanlı olamıyorum.
"B-ben mi? Ben şey yeni öğretmeninizim. Bu gün okuldaki ilk günüm."

Siktir! Herkesin içinde bu kızı etki altına alamam. Çok dikkat çeker.
Selena birden gülümseyerek "öyle mi? Hoş geldiniz öğretmenim. Hangi derse gireceksiniz?"

Beraber okula doğru yürümeye başlamıştık.
"Tarih." Kurtulduğumu düşünürken kız şaşkınca "ama Bayan Morty daha geçen hafta göreve başlamıştı. Şimdiden istifa mı etti? Bu çok garip."

Lanet olsun! Bütün dünya bana karşı sanırım.
Okulun koridorlarında ilerlerken kütüphanenin yanından geçtiğimizi fark etmiştim. Çok büyüktü.

Selena dikkatimi çektiğini anlamış olmalı ki "şehrin en kapsamlı kütüphanesi bizim okulumuzda. İçinde yüzyıllar öncesine dayanan belgeler bulunuyor. Harika değil mi?"

O an burasının ihtiyacımız olan kaynağa sahip olduğunu anlamıştım. Yalanımı gerçeğe çevirmek zorundaydım. Lisede Tarih öğretmenliği mi? Sanırım etkilemem gereken birkaç insan olacaktı.

Eveeeet genç Selena Gomez'i de dahil ettiğimize göre bakalım bizi neler bekliyor. 😸

.