SİMYANORA

79 23 83
                                    


Konu tekrardan cıva ile kurşuna geliyordu, protonlar, nötronlar, çekirdekler, parçacıklar, ...Aklım bunlar arasında kaybolmuştu. Gel gör ki kimya ile boşuna kürek çekiyordum. Güçsüz hissetmiş, ümitsizce söylenmeye başlamıştım 

 ''Off! Şansımı simyada denesem daha karlı çıkarım milyarlarca dolar fonlara sahip şirketler altın bulmak için kimya alanında neredeyse deneyeceğim her şeyi benden önce denemişler. Keşke daha erken doğsaydım bulunacak bir sürü şey vardı bana da altını bulmak kalmazdı mesela Newton zamanla.... bir dakika Newton? Newton'un notları! Newton ya! Nasılda aklıma gelmez.! ''

 İşte gemim yol almıştı, bilim camiasının yekpare üstadı aynı zamanda bilimin bir kenarı ile güldüğü simyanın hayranı. Yanlış duymadınız Newton büyük bir simya uğraşçısıydı hatta en büyüğüydü. Camia tarafından ayıplanmamak için çalışmalarını gizli tutmuş, bilim camiasında Newton'un adını kirletmemek için o öldükten sonra bile simya çalışmalarını gizlemişti. Newton değersiz metallerden altın üretmek için binlerce çalışma yapmış bazı duyumlara göre belirli ölçülerle bunu mümkün kılmış, felsefe taşını bulmuştu! Çalışma notları ise o zamanlar 9.000 dolar karşılığında bir bilim kurumuna satılmıştı. Belki de şimdiye kadar harcanmış en kıymetli dolarlar bunlardı! 

Ulaşabildiğim her kaynağa ulaşmak zorundaydım, zaman kaybetmeden üniversiteden bir arkadaşımı, Tarık'ı aradım. Küçük bir sohbetten sonra ona Newton'un simya notlarının dijital kopyasına ihtiyacım olduğunu söyledim. Öylesine bir muhabbet açtığımı sandı, neyden bahsettiğimi amacımın ne olduğunu anladığını sanmıyordum. Bu notların benim için ne kadar önemli olduğunu eğer bu notlara ulaşırsak neler olabileceğini anlattım. Etkilenmiş gibi durmuyordu tam tersi benimle alay etmeye başladı. 

'' Binlerce bilim insanın gözünden kaçan bir şey var sanki de, sen bulacaksın amına koyim, hayır uğraştık veri tabanına da girdik notları da aldık, eee   sonra ne olacak ? Ciddi ciddi bunlarla altın mı üreteceğini sanıyorsun? Kimya değil, bilim değil simyadan bahsediyorsun bir de simya, şaka yapıyorsun değil mi? ''


Konuşmama izin vermiyordu. Ne dersem deyim bu alaycı tavrı yıkamayacağımı anladım bir nevi hak verdim de, ben onun yerinde olsam sadece kahkaha atardım, yine de konuyu kapatmaya niyetli değildim, ne de olsa ben de normal bir insanım 3-5 tane hacker arkadaşım yok ki, ''Newton'un simya notlarını elde edebilir misin?'' diye onlara da sorayım (!) Ya onu ikna edecektim ya da işime yarayıp yaramayacağını bilmediğim gerçek nüshalar için milyonlarca dolar ödeyecektim. Hayat işte en az iki seçenek verir sana, fakat benim milyonlarca dolarım yoktu! 

"Dediğin gibi boş bir uğraş olabilir ama merak ediyorum o notlarda gerçekten ne yazıyor en azından buna bakmalıyım.''

Biraz duraksadım onu dinlemek istiyordum, kararsız bir nefes sesinden başka bir şey duyamayınca devam ettim. 

''Korkuyor musun? Öncelikle belirtmeliyim ki İngiliz Devleti ile alakalı bir site değil basit bir kurumun sitesini hackleyeceksin kimse ne yaptığını bilmeyecek. Dostuna karşılıksız ufak bir iyilik de yapmayacaksın sana verebileceğim 1.000dolarım var, senden istediğim 100 MB'lık dijital bir kopya. Bunu yapabileceğini biliyorum, istersen parayı şimdiden hes...''Devam etmeme izin vermedi, 

''Bunu gerçekten yapacaksın...''

Duymam gereken buydu evet bunu yapacaktım! İlk defa kafamın içinde değildi bu cümle, sırıtıyordum, hayır hayır sırıtmıyordum! Benim yaptığım bir eylem yoktu, yanaklarım dudaklarımı kendine çekiyordu.

*

 Zaman akıyor her yeni güne heyecanla başlıyordum. Eski kaynakları derleyip toparlamıştım, Newton'un yaşadığı dönemde eski İngilizce'nin yoğun kullanılmamasına rağmen notlar için eski İngilizce dahi çalışmıştım bir hafta geçmişti her şey hazırdı ama notlarım hala elimde değildi. Parayı direkt yollamasaydım keşke diye düşünürken telefonuma gelen mesaj: '' Basit bir iş değilmiş...'' ''Siktirrr! Her şey berbat oldu sigara, sigaram nerede? Sigara lazım bana! Neden kendimi buna hiç hazırlamadım ki? Sanki şak diye nüshaları elime verecekti, notlar ahh notlar hiç bir işe yaramasa bile onları görmek istiyordum, denemiş olmak...' diye söylenirken yeni bir mesaj geldi ''bulabildiğim her şey mailde, umarım aradığını bulursun'' İnanılmaz! Mükemmel! Harika! Bir dakikada iki kez hayatım değişmişti. Ellerim titriyor maile girmem gerek, her şey , gerçek olmayacak kadar güzel. Doğru insanı tanımak, belki de tek mesele bu, tek doğru insan tüm yanlışları götürebilir tüm sorunları halledebilir, arkadaşlık yasal bir süper güç!

Arkadaşıma kafamın içinde olduğum kadar minnettar olamadım, açıkçası mesajına cevap bile vermeden e postamı açmaya yeltendim. Nasıl tarif etsem, bana çıktığını bildiğim bir piyango biletini kontrol ediyormuş gibi bir his vardı içimde. Şimdi basit bir tık ile görecek miyim bu notları? Bir şey eksikti sanki anın büyüsü yavan kalıyordu, gözlerim mutfaktaki viski şişesine takıldı heyecanlı, hızlı küçük adımlarla şişeye koştum. Bardak, bardaklar nerede? Hepsi pis! Sanki filmin en önemli sahnesini kaçırıyordum ''Siktir et bardağı'' şişeyi kapıp aynı hızla masama yöneldim sigaram viskim ve sol tıka sahip bir fare. Hazırdım tek bir tık ve işte tüm notlar avcumun içinde '' Merhaba Newton! ''

ALTINI BULAN ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin