ALTINI BULAN ADAM

KRİPTO

Depresyondaymışçasına yataktan kalkamıyor dönüp duruyordum, telefona baktım Tarık beklediğim numarayı atmamıştı arayıp uyandırmak istemedim ''bekliyorum'' diye mesaj attım. Gülümsemeye başladım, bir sabah yatağımda kriptoloji uzmanı numarası bekleyeceğim aklıma gelmezdi. Ardından karamsar düşünceler sardı zihnimi, bu çocuk istediğim sonucu vermezse yada benimle çalışmak istemezse yeni birini nereden bulacaktım? Kriptoloji uzmanı nerede çalışır nerede bulunur ki?, Kripto derken Bitcoin geldi aklıma bir zamanlar Bitcoin'in altının yerini alacağını düşünürdüm şimdi altını bulmak için kıçımı yırtıyordum hayat işte safi ironik. Düşüncelerim birbirine karışmaya başlamıştı sonu gelmiyordu, kafamı dağıtmak için yataktan çıkıp kahvaltı hazırlamaya başladım.

Buzdolabının kapağını açtım, eski bir dostummuş gibi sağ kolumu buzdolabının kapağına yasladım ve bakınmaya başladım, pek yiyecek bir şey de yoktu öylece bakınıyordum ne aradığımı da bilmiyordum girdiğim transtan çıkıp ağzıma iki üç tane zeytin attım ardından bir sigara yaktım. Genelde bu kadar kolay geçiştirmem kahvaltımı, tereyağında ince kıyılmış biber birazcık sarımsak üzerine domates zevkle yerim, hatta ileride hikayemi bitirdiğimde ''ünlü yazar ''...''in vazgeçilmez kahvaltısı! Şeklinde haber bile yaparlar diyecektim ki unutmuşum yazar olarak magazinsel bir hayatım asla olmayacak belki adımı duymuşsunuzdur ama eminim altını bulan adam olarak değil, ne yazık ki bildiklerim ve yapacaklarım yüzünden hikayem isimsiz yayınlanmak zorunda.

Hava kararmıştı ama Tarık'tan hala haber gelmedi arayıp rahatsız etmek istemedim '' çokta sıkıştırmıyorum ya çocuğu, burada 1.000 dolar harcamış altını bulmaya çalışıyorum, alt tarafı bir numara atacak, hayır neden sürekli bu çocuğu bekliyorum! '' diye düşünürken Tarık'ı aramaya karar verdim bu kadar basit kararları bile almakta zorlanıyordum altını nasıl bulacaktım!

-Alo, Tarık?

Uykulu bir ses tonuyla cevap verdi, devam ettim;

- Rahatsız ettim kusura bakma bu arkadaşının numarasını... Ne yaptın atmadın hala bulamadın mı?

- Bakmadım daha şimdi uyandırdın, bir arkadaşa mesaj atmıştım. Hah! Tamamdır numarayı atmış gönderiyorum ama bak bu Cüneyt biraz, nasıl diyeyim zekidir ama tırsak biridir notları illegal yolla aldığını duyunca yardım etmeyebilir.

- Hadi ya! Birden söylemem zaten bir şeyler içer konuşuruz ağzını ararım. Hatta aklıma çok güzel bir fikir geldi, Cüneyt'i sen davet et o zaman ters tepmez beni tanımıyor onun aksine beni tanıyorsun yeterli güveni veremeyebilirim.

- Evet görüşmenin nasıl gideceğini tahmin edebiliyorum ama bilemedim şimdi, bayadır görüşmüyoruz çokta samimi değilim birden ne diyeyim ''hey Cüneyt ben bayadır görüşmediğin arkadaşın Tarık Newton'un şifreli notlarını çaldık ama çözemiyoruz yardım eder misin?''

- Aptal numarası yapmayı bırak her şey doğal akışına göre olacak hiç bir şeyden şüphelenmeyecek, sen sadece buluşmayı ayarla hesaplar benden!

- Fark ettim de beni hep para ile kandırmaya çalışıyorsun!

- Yanlış anlama mahcubiyetten...

- Kes sesini hesaplar benden yarın akşam 9'da Pub-Çiğ de

Minnettardım ancak Tarık daha minnettar olmalıydı nasıl büyük bir amaca hizmet ettiğini bilmiyordu hal bu ki her şeyi anlatmıştım yine de hiç bir şeyin farkında değildi, anladım ki farkındalık dinlemekle değil inanmakla kazanılacak bir özellikti.