Biz ne ara dördüncü bölüme geldik?
Bana şaka gibi geliyor ama ben gerçekten dördüncü bölümü yazıyorum. Normalde bir iki bölüm yazdığım kitaplarımı sürekli silerdim ama bu kitabının ömrü uzun olacak gibi duruyor... Bunun tek sebebi de Yalın ve Dilan'a çok bağlanmam olabilir.
Keyifli okumalar, oy ve yorumları unutmayalım.
4. Bölüm: "Kopmayan Bağ."
Yalın
Restauranttaydım.
Karşımda Ali, önümde yemek ve aklımdan geçen türlü türlü planlarla birlikte sıkıntılı bir nefes verdiğimde Ali'nin bakışları bana çevrilmişti.
"Kıza verdin mi hediyesini? Daha doğrusu pijamasını." dediğinde bıyık altı güldüğünü gördüm.
"Ne gülüyorsun lan? Pijama hediye olamaz mı? Hem çok sevindi, gülümsedi." dediğimde elimde olmadan bende gülümsemiştim.
Gülümsediğinde gözleri hafiften kısılıyordu ve bu hareket, güzelliğine güzellik katıyordu. Çok güzeldi. Kusur kelimesinden ayrı bir dünyada yaşıyordu sanki. Onun kendinde bulduğu kusurları kendisine tekrar gösterip 'bu mu kusur?' diyesim geliyordu. Taksiye bindiğindeki mahçupluğu o kadar tatlıydı ki... Onunla uğraştığımda daha bir tatlı oluyordu ama o durumda bile beni gıcık buluyordu. Bana bakıp gıcık dediğinde iyiki gıcığım ulan diyesim geliyordu. Bir adam gıcık olduğuna sevinir mi? Ben o dediğinde seviniyorum işte!
"Noldu? Yengeyi mi düşünüyorsun?" dedi Ali. Sonra da bana imali imalı bakmaya başlamıştı.
"Lan ne laftan anlamaz adamsın sen ya. Kızın yanında da yenge falan diyeyim deme sakın!" dediğimde ellerini havaya kaldırıp sırıtmıştı.
"Taman şampiyon, sakin ol. Ne zaman tanışıyoruz yengeyle. Arkadaşı ile tanıştık da onunla tanışma fırsatımız olmadı." dediğinde sandalyede geriye doğru yaslandım.
"Tanışırsınız elbet. Gizem işi noldu? Sevdin mi kızı?" dediğimde bakışlarını kaçırdığını gördüm.
"Anlaşıldı bizimki abayı yakmış..." diye mırıldandığımda elindeki çatalı tabağıma doğru fırlatmıştı.
"Daha bir şey dedim mi ben ulan? Hem sevilmeyecek bir kız mıydı? O kadar tatlı konuşuyor ki! Kendisi de ayrı bir tatlı zaten." dediğinde başımı salladım.
"Tamam, ayarlarız bir şeyler." dediğimde sandalyesinden kalkıp yanıma gelerek sarılmıştı.
Ben onu ittirmeye çalışırken kafamı öpüp "Aslan kardeşim benim!" demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNDEM SEBEBİM (TAMAMLANDI)
Roman pour Adolescentsİki ünlü el ele magazincilere yakalanırsa ne olur? Sadece gündem mi? Pek sanmıyorum.