Yorgun argın eve geldim ve yeni bölümü yazmaya başladım. Bu da size olan sevgimden kaynaklanıyor sanırım.
Çok seviyorum sizi!
Oy ve yorum atmayı unutmayın.❤️
19. Bölüm: "Hisler Gerçeği Yansıtır."
Zaman kavramını unuttuğum saniyeleri yaşıyordum. Eli belimde, gözleri gözlerimdeydi. Nefesi yüzüme çarpacak kadar yakın olduğundan yutkunamıyordum bile. Hiç bir tepki veremiyordum. Sadece susup onun baktığı gibi bakıyordum. Belki de bir şey demem, cevap vermem gerekiyordu ama yapamıyordum. Bu cesareti kendimde bulamıyordum. Elini belimden kurtarıp Gizemlere doğru yöneldiğimde bu sefer de elimi yakalamıştı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde beklentiyle baktığını gördüm. Bir şey dememi bekliyordu.
"Kaçacak mısın hep böyle? İtiraf etmeyecek misin artık?" dedi gözlerime bakarken.
Kaçmak yerine tuttuğu elimi daha sıkı tuttum.
"Şimdi değil Yalın, sonra söz." dedim.
Şimdi yapamazdım, cesaretimi toplamam gerekiyordu. Karşımdaki adamın bana karşı hisleri vardı. Benim de vardı ama bunu kendime itiraf edemiyordum. Henüz kendime itiraf edememişken, ona edemezdim. Biraz zamana ihtiyacım vardı.
Yalın'la el ele Gizemlerin yanına gitmiş, biraz o bankta oturmuştuk. Gizem ile özlem giderdiğim sırada Ali "Bırak da sevgilimle biraz da ben konuşayım" demişti. Zaten Ali'yi bıraksam sabaha kadar susup Gizem'i izlerdi. Biraz yürüyüş yaptıktan sonra babaannemin evine geçmiştik. Şimdi ise bavullarımız ile birlikte, evin önündeydik. Babaanneme sıkıca sarılıp yanaklarımdan öptükten sonra Yalın da babaannemin elini öpmüştü.
Hepimiz Yalın'ın arabasına bindiğimizde Ali şaşırtmayarak Gizem ile arka koltuğa geçmişti. Yalın arabayı kullanıyordu ve bende normal olarak ön koltuktaydım. Ali ve Gizem'in sohbeti şimdiden başımı şişirmişti. Bu kadar konuşacak ne buluyorlardı anlamıyordum. Sözlerini biraz olsun bastırmak amacıyla radyoya uzandım ve açtım. Tarkan'ın öp şarkısının çalmaya başladığını duyar duymaz bakışlarımı Yalın'a çevirdim. O da bana bakıp gülmüştü.
İkinci kez aynı şarkı çalıyordu! Yalın zihnimi okumuş gibi konuşmaya başladı.
"Sence de bu evrenin bir işareti değil mi?" dedi. Şarkının sözlerinden bahsediyordu, gıcık.
"Cık." dedim kaşlarımı kaldırarak. "Sadece bir tesadüf."
Bakışları yoldayken cevap verdi. "Tesadüflere inanmam ben." dedi net bir şekilde. "Kadere inanırım."
Bakışlarımı yola çevirdim ve arkama yaslandım. Ne desem verecek bir cevabı olduğundan sürekli susmak zorunda kalıyordum. Şuan istediğim tek şey bir an önce eve ulaşmaktı. Annemi, babamı ve en önemlisi odama çekilip oturmayı çok özlemiştim. Gerçi eve gidince de bu arabadaki şahısları özleyecektim. Her şeyi özleyebilecek bir yapım vardı.
Huyum kurusun!
Her biten şarkının ardından yeni bir şarkı başlamış, yol boyunca susmuştum. Gizem ve Ali de sadece bir gün ayrı kalmamışlar gibi çok konuşmuşlardı. Konuşmayın da diyemiyordum ki, çok tatlılardı. Yanımda arabayı kullanan ve ismi Yalın olan bey de tatlıydı ama bilmesine gerek yoktu. Ona da başka zaman söylerdim. Önce Ali ve Gizem'i bırakmıştık eve. Yalın şimdi de beni eve bırakacaktı. Kavşaktan sağa dönüp şerit değiştirdiğinde kaşlarımı çattım. Niye ters yöne dönmüştü ki şimdi bu adam.
"Niye döndün?" diye sordum meraklı bir sesle.
"Gidince görürsün."
Nereye gidiyorduk ve tam olarak neyi görecektim? Tamam sürprizlerden hoşlanıyordum ama böyle de çok merak ederdim. İkisini aynı anda yapamıyor muyduk?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNDEM SEBEBİM (TAMAMLANDI)
Ficção Adolescenteİki ünlü el ele magazincilere yakalanırsa ne olur? Sadece gündem mi? Pek sanmıyorum.