Bu bölüm hakkında diyebilecek bir şeyim yok. Sadece okuyun!🥹
28. Bölüm: "Var mısın?"
Yalın'ın arabasında, Yalın'ın yanında, Yalın'ın kokusuyla harika bir yolculuk geçiriyordum. Olmaktan en memnun olduğum yerdeydim. Resmen ön koltukta kendi tahtımı kurmuştum. Ayakkabılarımı çıkartıp koltukta genişçe oturmuş, olurda acıkırsak diye marketten aldığımız şeyleri yemeye başlamıştım. Yalın araba kullandığı için onu kendi ellerimle doyuruyordum. Halinden memnun gözüküyordu. Hatta az önce ısırması için uzattığım sandviçi parmağım ile beraber ıssırmıştı.
Hâlâ nereye gittiğimizi bilmiyordum. İstediği öpücüğü yanağına kondurduğum için şartımı yerine getirmedin, söylemem demişti. Bende hay hay diyerek arkama yaslanmıştım. Sonuçta gittiğimizde öğrenecektim. Sıkıldığımı fazla belli etmemeye çalışıyordum çünkü adam araba kullanıyordu. Dikkatini dağıtıp herhangi bir kazaya sebep olmak istemiyordum. Allah korusun!
Olduğumuz durumu düşününce aklıma aylar öncesi geldi. Küçük bir tebessüm ettim. Bu sahte sevgililik oyunumuzu fazla uzun tutmamak için altı ayı iki aya indirdiği ve bunu bana söylediği günü dün gibi hatırlıyordum.
"Almanya işini biraz erkene aldım. Altı ay sonra değil, iki ay sonra gideceğim. Böylesi senin için de iyi olur diye düşündüm."
İki ay değil, üzerinden yedi ay geçmişti. Oyun gerçeğe dönüşmüş, biz sevgili olmuştuk. Bizim sayemizde tanışan arkadaşlarımız dün evlenmişti, şimdi balayındalardı. Bunca şey ne ara olmuştu bilmiyordum ama iyiki olmuştu. Yaşadığımız onca şeye rağmen şuan mutluyduk ve en önemlisi de buydu.
Aklıma kendisinden uzak durmam gerektiğini söylediği gün geldi. Tekrar tebessüm ettim. Şimdi ben ondan uzak dursam bile o buna izin vermezdi. Biz bu saatten sonra birbirimiz olmadan yapamazdık. Ben ona, o da bana görünmeyen bir ip ile bağlanmıştık.
"Ben yapamıyorum Dilan, sen yaparsın." dediğinde ayağa kalkıp tam olarak karşısına geçtim ve "Neyi?" dedim.
"Benden uzak durman lazım, senden uzak durmam lazım. Altı ay sonra almanyaya gittiğimde aklımda olmaman lazım. Şuan yanında olmamam lazım. Ben yapamıyorum ama sen yap. Uzak dur benden. Sana yakın olmama izin verme. İkimiz için yap bunu olur mu?" dediğinde sol gözümden bir yaş düştüğünü hissettim. Bunu o da görmüş olacak ki gözümden düşen yaşı silmek için elini yüzüme yaklaştırdığında birkaç adım geriye sendeledim.
Ailelerimizin karşısına geçip heyecanla 'biz sevgiliyiz!' demişti. Heyecandan bayıldığımı, yine dün gibi hatırlıyordum.
El eleydik, ailelerimizin karşısındaydık ve ayakta zor duruyor gibi hissediyordum. Zaten onlar sevgili olduğumuzu biliyordu. Niye bu kadar gerilmiştim ki?
"Biz sevgiliyiz!"
Yaşadığımız her şeyi hatırlamaya kalksam, bir hafta susmazdım. Zaten bana ettiği her iltifat, yaşattırdığı her şey aklımın bir köşesinde duruyordu. Unutmak mümkün değildi. Unutmak gibi bir niyetim de yoktu zaten.
"Kapatma o güzel gözlerini." dedi Yalın. Dün geceyi karakolda geçirdiğimiz için uykulu gözlerim benden izinsiz kapanıyordu. Araba kullanmasına rağmen bir elini yanağıma koydu. "Gideceğimiz yerde dinlenmek için zamanın olacak. Geldik sayılır." dediğinde sanki az önce uyuyakalacak kişi ben değilmişim gibi gözlerimi heyecan ile büyüttüm.
"Ağzından kaçırdın!" dedim küçük bir çocuk gibi. "Demekki yatabileceğim bir yatak var gideceğimiz yerde." dedikten sonra düşünür gibi yaptım. "Sen beni tatile götürüyorsun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNDEM SEBEBİM (TAMAMLANDI)
Roman pour Adolescentsİki ünlü el ele magazincilere yakalanırsa ne olur? Sadece gündem mi? Pek sanmıyorum.