Ben geldim!
Napıyorsunuz? İyisinizdir inşallah. Beni sorarsanız evdeyim, yatağımda huzurluyum ve size bol bol bölüm atıyorum. Daha ne olsun değil mi?
O zaman oy ve yorum atmayı unutmayın ve bölüme başlayalım...
Bölüm 8: "Sürpriz Tatil."
Annemin bakışları bana değdiğinde huzursuzca Yalın'ın kolundan çıkmış, onların yanına doğru ilerlemiştim. Yalın Yelizle birlikte üst kata çıkmaya başladığında bende annemin yanına geçip oturmuştum. Annem ve Başak teyze bana gülümseyerek bakıyordu.
"Hoşgeldin kızım. Yalınla mıydınız?" dediğinde onaylarcasına başımı salladım.
"Evet, Yeliz'in mezuniyet partisinden geliyoruz." dediğimde memnun olmuşçasına gülümsemişti. Başak teyze de aynı şekilde.
"Ne güzel anlaşıyorsunuz, hep böyle olun inşallah." dediğinde ağzımdan imalı bir ses çıkmıştı.
"Sen de Başak teyze ile çok iyi anlaştın sanırım anne, her gün buluşmalar." dediğimde annem göz bebeklerini büyütüp bana bir şeyler demeye çalışıyordu ama onu anlamamazlıktan geliyordum.
Başak teyze "Dilancım." dediğinde ona doğru döndüm.
"Kurmuş olduğum markanın lansmanı var, Muğla da. Birkaç gün önceden gidip Soner ile tatil yapmayı düşünüyoruz. Annenleri de davet etmek istediğim için sohbet ediyorduk. Hep birlikte bir tatil yaparız diye düşündüm. Eminim Yalında bu habere çok sevinir." dediğinde düşündüm.
Aslında bir tatil hiç de fena sayılmazdı.
Son zamanlara yaşadığımız olayları zihnimden silip atmak, biraz olsun gevşemek için iyi bir fikir olabilirdi.
Anlayışla gülümseyip "Çok güzel düşünmüşsünüz." dediğimde devam ettim. "İzninizle ben bir Yalın'a bakayım." dedikten sonra salondan kaçarcasına üst kata çıktım ve kendimi Yalın'ın odasının önünde buldum.
Kapıyı iki kez tıklattığımda Yalın'ın "Gel." demesiyle içeri girmiştim.
Yatağının ucunda oturmuş, elindeki telefonuna bakıyordu. Odaya girdiğimde baktığı şeyi kapatmış bana doğru dönmüştü. Çekinerek kapıyı kapatıp yanına geçtiğimde gözlerim önce odasını süzdü, daha sonra da ona çevrildi. İkimizde susuyor, gözlerimiz konuşuyor gibiydi. Söylemek istediklerimi söylesem sabaha kadar susamazdım.
Bu odaya niye geldiğimi bile bilmiyordum ki zaten.
"Bir şeymi oldu?" dediğinde omuzlarımı silktim.
"Neyse, geldiğin iyi oldu. Bir şey söyleyecektim sana."
Ne diyecekti!
Geldiğin iyi mi oldu dedi?
"Tabi, söyle." dediğimde telefonuna bir tane bildirim gelmişti ama onu umursamadan bana bakıyordu. Bazen bakışlarını kaçırıyor, bana tekrar bakıyordu.
"Almanya işini biraz erkene aldım. Altı ay sonra değil, iki ay sonra gideceğim. Böylesi senin için de iyi olur diye düşündüm."
Sessizlik.
Başka ne olabilirdi ki zaten?
Kolunu tutup gitme mi diyecektim? Neden diye sorduğunda verecek cevabım da yoktu onu ikna etmeye hakkım da. Anlayışla gülümseyip ona baktım.
"İyi düşünmüşsün." dediğimde yüzünde hayal kırıklığı sezdim. "Tatile gidiyormuşuz. Başak teyzenin lansmanı varmış, ondan önce birkaç gün tatil yaparız diye düşünmüş. Merak etme, seni rahatsız edecek hiç bir davranışda bulunmayacağım. Bana yakın davranmak zorunda değilsin." dedikten sonra ayağa kalkmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNDEM SEBEBİM (TAMAMLANDI)
Novela Juvenilİki ünlü el ele magazincilere yakalanırsa ne olur? Sadece gündem mi? Pek sanmıyorum.