...............................................................................................................İşe yine geç kalmıştı.Müdür den bayağı bir azar işittikten sonra Derin in yanına gitti. TNÇRİ adındaki büyük avm nin içinde olan yine aynı isimdeki kıyafet mağazasında çalışıyordu. Derin bayan Alya ise erkek reyonlarının görevlileriydi. Ama sürekli yan yana gelip dedikodu yapıyorlardı. Derin o zengin çekilmez kadınlardan yakınırken Alya sadece dinlerdi. Ardından ikisi de kendi bölümlerine giderler dağılan kıyafetleri toplarlardı.
Mağaza çalışanlarının kıyafetleri aynıydı. Bayanlar siyah mini etek üzerine beyaz gömlek ve siyah topuklu ayakkabı ,erkekler ise siyah pantolon beyaz gömlek siyah kıravat takarlardı.
Mağaza kalabalık olmaya başladığında Alya açık olan sarı saçlarını bir kalemle topuz yapıp herkesle ilgilenmek için koşuşturuyordu. Bir adam o kadar çekilmez ve gıcıktı ki inat etmiş yarım saattir kıyafet deneyip hiçbirini beğenmiyordu. Adam mağazadan gitmişti ama hiçbir şey almadan. Mağaza sakinleşmeye başlayınca Alya ayağının altına bir sandalye alıp yukarıdaki askılardan aldığı takım elbiseleri geri yerine koymaya başladı. Eline lacivert bir takım elbise alıp sandalyenin tepesine çıktı. Tam asacakken arkasından büyüleyici bir ses :
''Asma onu ben deneyeceğim.''
Alya aniden duyduğu sesle irkilip arkaya dönmek isteyince sandalye kaydı ve kendisini sesin geldiğini tahmin ettiği kişinin kucağında buluverdi.BU Bora idi.
Alya gözlerinde kaybolmuştu adeta. Bora onu yere fırlatır gibi kucağından indirdiğinde Alya kendine gelmişti. Bora nın arkasındaki iki kişiyi daha yeni görünce üzerini düzeltip başıyla selam verip kıyafetlere döndü. Bora :
''Ayberk,MERİÇ siz gidip kendinize bakının ''
''Tamam Bora''
Alya kucağına düştüğü çocuğun adını öğrenince ufacık gülümsedi. Bora dönüp
''ADIN NE ?''
''Alya efendim''
''Seçtiğim kıyafetleri getir Arya ''
''Arya değil efendim ALYA L yle''
"Ha Arya ha Alya ne farkeder hadi getir şunları seni mi bekleyecegim? "
Alya bu duruma sinir olmuştu ve cevap vermeden herşeyi kabine taşıdı. Tam kabinden çıkarken Bora iceri girdi ve kapıyı kapattı. Alya şaşkınca dışarı çıkmak için adım atsada başaramamıştı.
"Bora bey müsadenizle çıkayım "
"Müsadem felan yok. "
Alya yı köşeye sıkıştırmıştı. O kadar yakındılar ki Alya utanmış Bora ise bu durumdan oldukça hoşlanmıştı.
Alya daha fazla dayanamayıp Bora nin yüzüne tükürdü. Ve işte o an Alya yaptığı şeyi geri almayı o kadar dilerdi ki ....
Bora yüzünü elinin tersiyle silip memnunsuz bir gülümseme takındı yüzüne. Daha sonra biraz uzaklaşarak Alya nin yüzüne daha bir inceleme amaçlı bakmaya başladı. Alya kapıyı hızlıca açmış tam çıkmaya yeltendiği sırada kafasında hissettiği acıyla ufak çaplı bir çığlık atıverdi. Bora Alya nin saçlarını eline dolamıştı ve birden onu kabinden dışarı ittirip tokadı yüzüne yapıştırdı. Neye uğradığına şaşıran Alya ayağa kalkamadı. Ayberk ve Meriç dahil onların başına toplanmıştı. Çünkü hiçbir zaman Bora bir kadına el kaldırmamış yada onlar görmemişlerdi. Bu birazda Bora ya kimsenin karşı koymayışı yüzünden olabilirdi aslında. Ama farkedemedikleri şey Alya düştüğü yerden kalkamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARARTI
RomanceAşkın rengi denince kalıplaşmış bir kırmızı tonu belirir gözlerde... Her kırmızı tonu aşka uyar mı?? Herkes aşkı kırmızıda bulmaz ,, Onlar için aşk siyahta saklı belki birazcıkta koyu lacivertte.