Yb

12 1 0
                                    

Alya odada kilitli kalmaktan kudurmuş durumdaydı. Sinirleri tavan yaptığı için rahat durmaya niyeti yoktu. Acısını çıkartacaktı.

Sinirlerimi alt üst ettiler. Hem onun yüzünden saldırıya uğrayıp
hemde bir odaya kilitleniyorum. Ama yook bu böyle olmaz hemen kaçmalıyım buradan.

Dolapları kurcalayıp işine yarayabilecek şeyleri toplamaya başladı. Birkaç çarşaf aldı ve hepsini birbirine bağlayıp ucunu yatağa sıkıca sabitledi. Ardından pencereyi açarak etrafı kolaçan etti ve çarşaftan yaptığı ipi sarkıttı.

Oh bee şimdi o sinirden kudururken bende onu sinir etme kabiliyetim sayesinde eğlenmiş olucam.

Iplerin üzerinden kayarak atladığında ayaklarının çimlere deymesiyle hemen arka tarafa doğru koşmaya başladı. Çıkardığı sesten dolayı korumalar onu fark etmişlerdi ve hepsi peşinden koşarken biri de Boraya haber veriyordu.

Oooof Allahım sen bana yardım et bu izbandutlar beni nasıl gördüler ki ?
Koşarken sürekli arkasına bakıyordu ve bu yüzden aralarındaki mesafe azalmıştı. Koşmaktan fazlasıyla yorulan Alya dayanamayıp "DURUNnn" diye bağırdı. "Beni bırakın gideyim vallaha Bora ya söylemem yakalanırsam söz bıraktılar demem "

Korumalar kıkırdayıp ardından ciddi bir yüz takındılar ve birden hepsi arkasını dönüp eve doğru ilerlediler.

Ehh bee ne iyi ikna etme becerim var nasılda geri yolladım onları işte ben Bora efendi görsünde örnek alsın.

Beline koyduğu ellerini indirip arkasına döndü ve donakaldı. Bora karşısında kollarını birbirine bağlamış alaycı bir ifadeyle "Örnek alacakmışım ha ? Hemde seni "

Yok devenin nalı nasıl ya bunlar ben dedim diye gitmediler mi ? Yani Bora başından beri burda mı? Allahım asıl şimdi bittim ben.

Tam iki adım geri atmış kaçacakken koluma yapıştığı gibi çekiştirmeye başladı. Hırkasını taşır gibi benide öyle çekiştiriyordu.

Akıllıca bir fikir düşünüp tüm gücümü topladım ve kendimi onun önüne atarak durmasını sağladım. Ani hareketim yüzünden burun burna gelmiştik ve nefesi yüzümü gıdıklamaya başladı.

Nefesimi tuttuğum için onun böyle bir sorunu yoktu elbette havada nasıl olduysa kararmaya başlamıştı. Bir eli enseme kaydı diğeri yanağıma çıktığında dudaklarını dudaklarıma gömdü. Şaşkınlıktan kıpırdayamıyordum. Gökyüzünden dökülen iri iri damlalar gözlerimden dökülen damlaları saklıyordu ama kızgınlığım saklanabilecek türden değildi. İkimizde birbirimize kapılmaya başlamıştık ama boğulup gidecektik. Böyle devam edemezdik. Var gücümle onu geriye itip tokadı geçirdim. Yüzündeki o kırılmışlık ifadesi beni daha çok ağlamaya teşvik ederken arkamı dönüp eve doğru koşmaya başladım.İçeriye girmeden önce kafamı çevirip baktığımda ortada yoktu. Onu o halde bırakmak hiç yoktu içimde kalbimde ama yapmazsam daha da ileri gidecek hoşlanma aşka dönüşecekti.

Odama girdiğimde saat 17:17 idi. Kapıyı kilitlememişlerdi. Ama yinede odadan çıkmıyordum. Yatağa uzanıp sabaha kadar uyumayı diledim.

_____________________________________________________________

Gürültülerle kafamı yastığımdan kaldırıp gözlerimi açtığımda saat 03:05 ti ne olduğunu merak ederek yataktan kalktığımda kapımın önünden bağırma sesleri duydum.

"Lgan Ayyberğk çsekil lagn kapınin önünden o kim lagn bagna nasıl vurur lan o"

"Abi bukadar içtin pişman olacağın şeyler yapıcaksın nolur bak yarın ayık kafayla halled..."

Daankk kapının duvara çarpma sesiyle olduğum yerde korkup yatağın başlığına daha çok sindim.
Hiç iyi şeyler olmadığı kesindi. Ama ayık bir Boranin içmiş bir Bora dan daha insani olduğuna şuan emin oldum.

Onu bu hale gelecek kadar mı sinirlendirmiştim yani ?

...............
Bir bolum sonu daha gelecek bolumle gorusmek uzere

KARARTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin