.5 | asit banyosuna giden uçurum

182 25 1
                                    

İyi geçtiğine inandığı günü saat gecenin üçünde bir anda uyandığında gelen iğrenç mide acısı olmasaydı daha güzel bitebilirdi. Yatağında kıvrandı, midesindeki yanma hissinin gitmesini bekledi. Ama onun yerine midesindeki yanma hissi önce yemek borusuna daha sonra da boğazından yukarı tırmandı.

Bir dakika daha uzansa zaten boş olan midesini tekrar yatağının ortasına boşaltacağını anladığında ayağa fırladı ve tuvalete yetişmeye çalıştı. Ne kadar ani bit şekilde kalktığı için başı deli gibi dönse de duvardan destek alarak hızlıca tuvalete gitmeyi başarabilmişti.

Kafasını eğmesiyle midesindeki tüm asidin içini cehennem ateşi gibi yakarak dışarı çıkması bir oldu. Boğazı yanıyor, dişleri acıyor ve kusması durmuyordu. Sabahtan beri bir şey yememişti ve onun üstüne içtiği asitli enerji içeceği zaten uzun zamandır tacize uğrayan organlarını daha da kötü bir hale getirmişti.

Kusmaya devam ederken ortak tuvaletin kapısı açıldı ve içeri biri girdi. Ama Katsuki bunu o kişi içeride kusan kişiye seslenene kadar fark etmemişti.

"Hey? İyi misin? İçeride kim var bilmiyorum ama yardıma ihtiyacın varsa söyle lütfen."

Siktir. Gelen Deku'ydu.

Hiç ses çıkarmamaya çalışarak bir put gibi durdu kabinde. Yakalanmaması gerekiyordu. Deku'nun cevap gelmeyince pes edip gideceğine inanmak istiyordu.

"İyi misin? Özür dilerim seni rahatsız etmek istemedim. Kustuğunu duyumca endişelendim sadece. Lütfen dikkatli ol. Umarım şu an iyisindir."

Deku'nun sesi yavaşça uzaklaşıyordu. Tuvaletten ayrılacaktı belliydi ama tam bu sırada Katsuki yine içindekileri tutamadı ve kustu.

"Ah hala kötüsün! Lütfen kapıyı aç sana yardım edeyim." Deku tekrar Katsuki'nin bulunduğu kabine yaklaşmış elini kapıya koymuştu. İçerideki kişinin açması için tıklatıyordu. Ama Katsuki ölse bile o kapıyı açmazdı. Açmayacaktı.

"Tamam kim olduğunu söylemek, göstermek istemiyorsun anlıyorum. Ama gerçekten korktum şu an iyiysen kapıya iki defa tıklayabilir misin?" Deku ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Uyku sersemi tuvalete gelmiş ve bir anda bir arkadaşının şiddetli bir şekilde kustuğunu duymuştu. Ve içerideki kişi kimse konuşmamakta ısrarcıydı. En azından bilincinin yerinde olup olmadığını öğrenmiş olurum diye böyle bir çözüm sunmuştu ortaya.

Katsuki, kusmasının bitmesiyle yere oturdu. Bacakları ve elleri çalışmayı bırakmıştı. Deku'nun dediklerini duyunca yavaşça elini kaldırıp hafif bir şekilde iki defa kapıyı tıklatmıştı. Tüm gücüyle bile anca bu kadar oluyordu.

"Oh tamam! Hala ordasın. Annem hep mide bulantısına papatya çayı iyi gelir derdi. O yüzden şimdi aşağıya inip sana papatya çayı yapcağım, hem uyumana da yardım eder. Beş dakika sonra hazır olur. Ve sen de kendini göstermek istemediğin için on dakika sonra gelebilirsin. Geçmiş olsun!" Söylediklerinin ardından Deku tuvaleti terk etti. Gerçekten aşağıya inip çay mı yapacak, diye düşündü Katsuki. Ayrıca on dakika sonra o da aşağıya inip o çayı içmeli miydi? Doğrudu gerçekten sıcak ve yumuşak bir çay yanan boğazına ve midesine iyi gelebilirdi ama ya Deku orada bekleyip onu görseydi?

Yok be! Deku, onun aksine, iyi biriydi. Gerçekler o kabinin içindeki kişinin kendini göstermek istemediğini anladığında ona göre davranırdı. Ayrıca şu an boğazındaki acıyı rahatlatma hissi daha ağır basıyordu.

Yeterince güç toplayınca oturduğu yerden kalktı, klozeti temizledi ve sifonu çekti. Ardından elini, yüzünü yıkadı, belki o iğrenç acı tat gider diye ağızını çalkaladı. Ne olur ne olmaz diye on dakikadan fazla beklediğine emin olduğunda lavabodan çıktı ve mutfağın yolunu tuttu.

.something wicked | slow updateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin