.12 | maskenin arkasında

137 24 38
                                    

"Bakugou? Bu saatte neden buradasın? Eraserhead öğlen demişti diye hatırlıyorum." Recovery Girl, problem çocuğu beklediği saatten çok önce revirinde onu görünce şaşırmıştı. Beklemediğim bir şey mi oldu acaba diye düşünüyordu.

"Haa? Aizawa Sensei bu konuşma içine seni de mi katacaktı yani? Ben sadece siktiğimin baş ağrısı için ilaç almaya gelmiştim!" Bakugou'nun endişesi yine tavan yapıyordu. O kadar karmaşık bir hal alıyordu ki içinde bulunduğu durum, nasıl kurtulacağını bilmiyordu.

"Dinle genç adam. Vücudun zaten bu kadar kötü bir haldeyken bir de sana ilaç vermeyeceğim. Başının ağrıması çok normal çünkü benim özgünlüğüm bile sende işe yaramıyor. Hem madem şimdiden buradasın eğer Eraserhead de boşsa konuşmayı şimdiden yapabiliriz. Sen de baş ağrının geçmesi için burada beklemiş olursun."

Lanet olsun! Sadece bir ağrı kesici ve revir kağıdı istemek için gelmişti! Konuşma falan istemiyordu! Hatta kaçmak istediği bir konuşmayı daha önce yapmak hiç istemiyordu!

Tabii ki de Recovery Girl bu sırada çoktan Aizawa Sensei'i revire çağırmıştı. Dersi boş olan hoca hem problem çocuğun neden çoktan revirde olduğunu hem de bu konuşmanın gidişatının nasıl olacağını bilmediği için endişeli bir şekilde revirin yolunu tutmuştu.

__________

"Bakugou... Tahmin ediyoruz ki neden seninle konuşmak istediğimizi biliyorsun." Sensei'in sözlerine karşı Bakugou gözlerini devirdi.

"Hayır, bilmiyorum. Bir defa başımı çarpıp bayıldığım için sinek gibi kafama üşüştüğünüzü biliyorum sadece." Tamam belki de saygısızlık yapıyordu, ama gerçekten onların, sırlarını eşelemesine izin veremezdi.

"Bakugou, senin ne kadar zeki olduğunun farkındayız. Bu yüzden neler döndüğünün de farkında olduğunu düşünüyoruz. Haksız mıyım?" Aizawa sensei, ona böyle bakmaya devam ederken sahip olduğu tüm inkar vücudunu terk ediyordu. Onu gerçekten önemseyen tek yetişkini de hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu. Onun ne zeki, ne de güçlü olmadığını öğrenecekti belki de, ama bir de yalancı olmak istemiyordu.

Bakugou gözlerini aşağı indirdi, tırnakları okul pantolonunun üstünden bacaklarındaki yaralarda dolaşıyordu. Tekrar kanatmak istiyordu ama bunun için yurda gitmeyi beklemeliydi. Önce bütün sırlarını dökmesi gerekiyordu.

"Bakugou, kafana darbe alıp burada uyandığında sana birkaç test yapmıştım hatırlarsan. Bu testlerin ne ile alakalı olabileceğini tahmin ediyor musun?" İki yetişkinin gözleri hala üstündeydi, ikisinin de gözleri maskesinin altını görmek için çabalamaya devam ediyordu.

"Sikeyim! Hayır, hiç bir bok bilmiyorum. O yüzden neler döndüğünü açıklayın ve bu siktiğimin okulundan kovuyorsanız da tekmeleyin kıçımdan bitsin artık!"

Tanrının hakkı üçtü çoğu insana göre ama az önce hocasının önünde dört defa argo kullanmıştı. Umuyordu ki hocası tanrısından daha anlayışlı olurdu. Çünkü sikik anksiyetesi uğraştığı her şeyi mahvediyordu.

"Bakugou, normalde diline hakim ol derdim fakat endişeli olduğunun farkındayım. O yüzden bu seferlik bir şey demeyeceğim. Fakat okuldan kovulacağını kim söyledi? Açıkçası okuldan kovulacak olsan revirde değil Müdür Nezu'nun ofisinde olurduk. Yani demek istediğim kimsenin seni okuldan attığı yok, burada sadece sana yardım etmeye çalışıyoruz." Aizawa Sensei'in gözleri acıma doluydu ve Katsuki bundan nefret ediyordu.

"Ne yani şimdi bana güçsüz olduğum için kahraman olamayacağımı falan söylemek için buraya toplanmadınız mı?" Okuldan atılacağı endişesiyle geçirdiği dün geceden sonra bu gerçekten bir şok olmuştu.

.something wicked | slow updateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin