.13 | kan kırmızısı gözler

172 25 66
                                    

Kacchan kahvaltısını yemişti! Ve ne kadar söylense(!) de herkes onun da bu kahvaltıdan memnun olduğunu biliyordu.

Kacchan için onun arkadaşlarıyla beraber kendi elleriyle bir şeyler yapmış olmak İzuku'yu mutlu etmişti. Katsuki'nin de mutlu olduğunu görünce 'Belki ben de yemek yapmayı öğrenmeliyim artık.' diye içinden geçirmeden edemedi. Hem yemek yapmayı öğrense belki Kacchan'la daha çok vakit geçirecek bir sebebi olurdu, belki sevdiği çocuğa kendi elleriyle yemek yapar gerçekten sağlıklı olduğuna emin olurdu.

Neyse, şimdi bunları düşünmenin sırası değildi. Önündeki kitaplara odaklanmalıydı. Aizawa Sensei'in bilgisi dahilinde olsa bile okula bir ders geç gelmişlerdi ve İzuku serbest saatte bitirmesi gereken ödevleri bir an önce halletmek istiyordu.

Tabii bu pek de mümkün olamadı. Aizawa Sensei'in öğle arasında Kacchan'ı yanına çağırdığını duydu ve sonra Kacchan'ın yüz ifadesi bir anda tüm odağını ödevlerden sarışına çevirdi.

Daha yarım saat önce gülüşüp kahvaltı ediyorlardı, bir anda ne olmuştu ki? Sensei büyük ihtimalle kahramanlık dersinde olanları konuşacaktı. Sonuçta hiçbir öğretmen, öğrencileri ağır bir darbeyle yere yığıldığında bu konuyu öylesine geçiştirmezdi. Peki, Kacchan'ın yüzü niye bir anda bembeyaz kesilmişti?

İzuku, artık biriken ödevleri için değil Kacchan'ın bu konuşmadan niye bu kadar korktuğundan endişeleniyordu. Zaten ayda yılda bir olan mutlu bir sabah, saniyeler içinde yok olmuştu galiba.
_____________

Kacchan'ın ders bittiği gibi sınıfı terk etmesi hem Izuku'nun hem de Bakusquad'ın dikkatini çekmişti. Tam arkasından gitmek için kalkarken kendi arkadaşları Izuku'nun masasına uçuşmuş ve gitmesini engellemişlerdi. Bilerek değildi tabii ki de ama İzuku bir anda onlara sinir olmuştu.

"Deku-kuun! Neredeydiniz ilk ders? Kahvaltının bu kadar uzun süreceğini tahmin etmemiştim." Uraraka kenardan bir sandalye çekmiş Izuku'nun yanına oturuvermişti. Todoroki, kendini Izuku'nun masasına dayamıştı, Tsuyu ve İida da başının üstünde dikiliyordu. Tüm kaçış yolları kapanmıştı.

"Mina-kun, Aizawa Sensei'den izin almış bizim için ilk ders. Hem zaten hepimiz Kacchan revirlik olumca çok endişelenmiştik biliyorsunuz. Açıkçası Kacchan'ın geç kalkması işimize geldi, sakince beraber kahvaltı yaptık, nasıl olsa geç kalma sorunumuz yok diye."

İzuku'nun söylediklerinden sonra Todoroki gülmüştü. Onun bu tepkisine şaşıran İzuku meraklı gözlerle ona baktı. "Sakin ve Bakugou aynı cümleye uymuyor Midoriya-kun. Galiba onunla geçirdiğin sürede sakin kelimesinin anlamını unuttun."

Hani Monoma, Kacchan hakkında saçma sapan konuştuğunda özgünlüğünün yeni bir özelliğini açmıştı ya, eğer şimdiye kadar hepsini açmamış olsaydı yeni bir tane şu anda ortaya çıkarabilirdi. Arkadaşlarının (!) Kacchan hakkında böyle konuşmasından nefret ediyordu.

"Todorki-kun." Izuku'nun sesi her zamanki neşesinden uzak buz gibiydi. Todorki tepki vermese de diğerleri bu sesin iyiye işaret olmadığını görmüş ve hemen konuyu değiştirmeye çalışmıştı.

"Haftasonu grupça bir şeyler mi yapsak-kero? Uzun zamandır kampüs dışına çıkmıyoruz!" Tsuyu ortaya dalıvermişti.

"Evet! Tsuyu-chan haklı, hem sınavımız da yok yakın zamanda. Kesinlikle bir şeyler planlamalıyız!" Uraraka kollarını arkadaşına dolamıştı hemen.

___________

Kacchan, teneffüs bağladığı gibi sınıftan kaçmakla kalmamış sonraki derse de gelmemişti. Izuku zaten zorlukla anlayabildiği matematik konularına odaklanmak yerine koridordaki seslere odaklanmış, gelen en ufak seste 'Acaba Kacchan mı?' diye düşünüyordu. Bunu bilerek yapmıyordu, kendi de biliyordu derslerine odaklanması gerektiğini. Ama konu Kacchan olunca İzuku hiçbir zaman bilerek hareket etmiyordu.
___________

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

.something wicked | slow updateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin