Forgerların Yeni Kızı

Kabul Töreni

2 gün önce çalan ev telefonu ile Forger ailesi uzun süren bir heyecana kapılmıştı. Violetta testi ve mülakatı geçmiş, okula kabul edilmişti. Bugün ise okuldaki ilk günüydü. Açıkçası daha sakin bir karşılama bekliyordu, bütün gözlerin onun üzerinde olmadığı türden. Pazartesi günü okula gittiğinde bu karşılamanın hiç onun beklediği gibi olmadığını anlaması uzun sürmedi. Bütün okul tören için ana salonda toplanmıştı, tabi bu ona özel bir şey değildi ama yine de bütün okulun karşısında olmak onu geriyordu. Öğrencilerden biraz uzakta, farklı bir yerde beklerken müdürün konuşmasını duyuyor ama kafası düşünceleri ile dolu olduğundan anlayamıyordu. Bir süre sonra cümlenin arasında kendi adını duyunca kafasını kaldırıp kürsüye baktı.

Müdür: Okulumuzun yeni transfer öğrencisi Violetta Maria Forger'ı sizlere takdim etmekten gurur duyarım.

Violetta kafasını biraz yere eğip bütün okulun bakışlarından bir an önce sıyrılabilmeyi dileyerek kürsüye doğru yürüdü. Herkes onu alkışlarken müdür konuşmaya devam etti.

Müdür: Salonun 11. sınıflardan Wald Hall. Sınıf arkadaşların sana sınıfı gösterecektir.

Violet müdürün eli ile gösterdiği öğrenci topluluğuna, yani yeni sınıfına doğru yürüdü. Sınıftakilere göz atarken bakışları tanıdık bir simaya takıldı. O da ona baktığı için göz göze geldiler, bu Demetrius Desmond'du. Durakladığını fark edip kafasını tekrar aşağı çevirdi ve sınıfın arkasına geçti.

Müdür son birkaç şey daha söyledikten sonra tören bitmişti. Bütün sınıflar sırayla ana salondan çıkıp sınıflarına doğru ilerlediler. Violet de sınıf arkadaşlarını takip ederek yeni sınıfını buldu. Sınıfa bir göz attı öncelikle, arka köşedeki sıranın boş olduğunu görünce oraya gidip oturdu. O sırada bakışları yine Desmond'a takılmıştı. Onun birkaç sıra aşağısında oturuyordu. Demetrius onu izleyen bir çift gözü hissetmiş olacak ki kimin baktığını görmek için kafasını çevirdi. Violet ise daha hızlı davranıp o bakmadan bakışlarını başka tarafa çevirmişti bile. Demetrius da bir süre arkasına baktıktan sonra tekrar önüne döndü ve arkadaşlarıyla konuşmaya devam etti.

***

İlk ders bitmiş, teneffüse girmişlerdi. Violet defterine bir şeyler karalarken sırasının yanında biri dikilince kafasını kaldırdı.

Demetrius: Bu kadar bakışmak yeterli sanki? Biraz gözlerimizle değil de dilimizle mi konuşsak?

Violet'in gözü arkadaki birkaç kıza kaydı. Kıskançlık ve nefretle dolu bakışlarını hissetmemek mümkün değildi.

Violet: Seninle konuşmaya can atan çok kişi var gibi.

Demetrius: Tabi ki öyle. Bu olunca (omzundaki pelerini gösterir) herkes peşinden koşuyor neredeyse.

Violet: İmperyal öğrenci demek? Şanın bütün okulda yaygındır o zaman.

Demetrius: Hem de nasıl. Bir de Desmond olmam da etkiliyor tabi.

Demetrius gülerek Violet'e göz kırptı. Violet de buna gülüp ayağa kalktı.

Violet: Neden bahçede konuşmaya devam etmiyoruz?

Demetrius: Nasıl istersen. Bayanlar önden.

Violet (aklından): Bu çocuk ne kadar da aptal. Aslında çok yavşak bir tipe de benzemiyor. Ama daha gelir gelmez bu kadar ilgi göstermesi şüpheli. Acaba aklında başka bir şey mi var? Veya bir planı olabilir mi? Ona hiç güvenmiyorum ama göz önünde tutmak da iyi olabilir. Şimdilik biraz oynayalım bakalım bu işin içinden ne çıkacak.

***

Vazgeçtim siz haklıymışsınız bu kız az şerefsiz değil ha. Ve bölüm atmayı unutmuşum niye hatırlatıyoruz lan? Aslında biraz daha yazabilirdim bu bölüme ama daha geç kalmasın artık atayım bugünlük.

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alayım?